2018-2019: 11 BSL Takımının Derdine Deva 11 BSL Hamlesi

12/Şub/19 12:44 Şubat 12, 2019

Utkan Sahin

12/Şub/19 12:44

Eurohoops.net

En iyi takıma bile seviye atlatacak bir oyuncu vardır. Bunun farkında olan Eurohoops Fırın, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’ndeki 11 takıma seviye atlatacak 11 oyuncuyu yazdı!

by Utkan Şahin&Semih Tuna / info@eurohoops.net

Dünya basketbol tarihi boyunca yenilemeyecek belki de tek takım vardı: 1992 Dream Team.

Dream Team’in bu algıyı sağlamasının en büyük sebebi ise büyüleyici ve eksiksiz olmasıydı.

Fakat normal dünyada mükemmel basketbol takımı diye bir şey yoktur. Elinizde birçok yıldız olabilir ya da çok geniş bir rotasyona sahip olabilirsiniz fakat her zaman bir takımın aşil tendonu vardır.

Takımlar kurulurken sürekli bir tercihte bulunur. Bazıları daha iyi şutörleri seçer… Bazıları daha agresif olmayı, bazıları daha akıllı oyuncuyu. Bütün seçimlerin sonucunda bir takım ortaya çıkar. Fakat hangi yoldan giderseniz gidin ortada hep bir eksik olacaktır. Zaten iyi takımları belirleyen de çeşitlilik ve eksik yanlarını kapatma becerisidir.

Bu eksikleri kapatmanın en kolay yolu genelde transferdir. Bu sebepten Eurohoops Fırın, paralel bir evren yaratmaya karar verdi.

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde oynayan oyuncular arasında 11 takıma 11 ekleme yaptık ve yeni bir dünya oluşturduk. Bakalım bu yeni dünyayı daha çok sevecek misiniz?

Not: Hamleleri yaparken abartıya kaçmamayı istedik ve takımların bütçelerini de göz önüne alarak eklemeler yaptık.

Anadolu Efes – Nikola Kalinic

Geçen sezon bu yazıyı hazırladığımız zaman Anadolu Efes‘e yaptığımız tercih Nikola Kalinic olmuştu. Kadro çok büyük bir değişim geçirdi. Buna rağmen bu takımın hala Kalinic’e ihtiyacı var.

Lacivert Beyazlı ekip, geçen sezona göre çok daha uyumlu ve yetenekli bir takım. Bunun karşılığını da hem ligde hem de EuroLeague’de -şimdilik- aldılar. Ancak forvet rotasyonunda hala problemleri var.

Ön anlaşma sağladıkları Ryan Broekhoff NBA yolcusu olunca yerine anlaşılan James Anderson, büyük bir katkı vermiyor. Simon ise yaratıcılık anlamında takıma farklı katkılar sağlasa da bu takımın kritik anlarda sertlikten kaçmayacak, fiziğiyle alanı daraltabilecek bir forvete ihtiyacı var. Fenerbahçe Beko’nun yıldızı Nikola Kalinic, sadece ligde değil tüm Avrupa’da bunu en iyi yapan oyunculardan biri.

Kalinic bu takımı birbirine bağlayan oyuncu olabilir. Onunla birlikte Efes, sertlik açısından rakiplerine daha doğru cevap verebilir ve ön alan savunmasını çok daha yukarıya çekebilir. Böylece Dunston‘ın yükü daha fazla azalır ve daha fizikli bir beşle Efes daha fazla ribaund alabilir.

Bahçeşehir Koleji – Tonye Jekiri

Ligin yeni takımı Bahçeşehir’in problemi çok açık: Uzun rotasyonu.

Colom – Harris – Rautins gibi kısalarıyla Bahçeşehir hücumda durdurulması zor bir takım olsa da ribaundları çekmekte ve potayı korumakta problem yaşıyor. İstatistikler de bunu açık bir şekilde gösteriyor.

Bahçeşehir ligde en az ribaund alan 3. takım. Hücum ribaundu sıralamasında da yine en altta onlar var. Bununla birlikte ligde rakipleri ikilik atışlarda tutabildikleri yüzde %55.3. Bu takım bu yüzden deplasmanda çok zorlanıyor. Özellikle ribaund alamadıkları için tempoyu belirlemekte problem yaşıyor.

Burada hem DJ White hem de Marcus Slaughter değişebilir. Fakat White’in hücumdaki zaman zaman parlamaları, Dedas’ın 4 kısalı beşi kullanmayı sevmesi sebebiyle biz tercihimizi 5 numaradan yana kullandık ve Tonye Jekiri eklemesi yaptık.

Jekiri, ligde sahada olduğu anlarda ribaundları çekme yüzdesi en yüksek 2. oyuncu. Savunma ribaundlarının %31.4’ünü o alıyor. Zaten bu konuda ne kadar özel olduğunu Bahçeşehir karşısında 23 ribaund alarak gösterdi.

Bununla birlikte bu sezon ligin en iyi savunmacısı kesinlikle o. Bahçeşehir’e karşı rakip uzunlar her maç şov yapıyor. Jekiri, savunma bilgisi ve sertliğiyle bu konuda kesinlikle takımı yukarı çıkartır.

Paralel evrende Jekiri’nin olduğu bir takım, ilk dörde aday olurdu.

Banvit – Cevher Özer

Koç Hakan Demir ve yeni transferlerle birlikte Banvit toparlanıp yukarı doğru bir adım attı.

3 önemli yabancı transferi yaptılar, sezon başında aldıkları yabancılardan sadece Perez ve Morgan kalacak bir şekilde yeni bir kadro oluşturdular. Yeni yapı şu ana kadar olumlu bir mesaj verdi. Bu yüzden bir yabancı oyuncu transferi yapmak istemedik.

Banvit bu sezon özel bir şey yapıyor. Bütün yerli oyuncuları kendi alt yapılarından çıktı ve lig tarihinde 30 yılı aşkın bir süredir böyle bir şey görülmedi. Yine de biraz tecrübe fena olmaz.

Takıma baktığımız zaman kısa rotasyonu gayet yeterli ve dolu. Bu yüzden uzun rotasyonuna bir hamle yapmak gerekiyor. Berke’nin potansiyeli, Shelton’ı da 5 numaraya çekebileceğimizi düşünürsek burada hamleyi dört numaraya yapmak daha doğru olacak. Ligde onlara bu konuda fazlasıyla yardımcı olabilecek bir oyuncu var: Cevher Özer!

Daha önce 2013-2014 sezonunda Banvit forması giyen Cevher, bu takıma ihtiyacı olan tecrübeyi verebilir. İşler kötü gittiğinde takımı toparlayacak oyuncu olabilir.

Üstelik işin mental kısmı dışında da yardımcı olabilir. Banvit, bu sezon ligde en düşük yüzdeyle üçlük atan 2. takım. Cevher ise bu sezon maç başına 2.2 üçlük isabetiyle oynuyor ve bu açıdan da takıma çok uygun.

Beşiktaş Sompo Japan – Diante Garrett

Beşiktaş Sompo Japan’ın problemli bir kadrosu var.

Takımın yetenek tavanının düşük olmasının yanı sıra oyuncular da birbirine çok uygun isimler değil. Bu yüzden Buva ve Rich’in dışında her yere ekleme yapılabilir. Kanat rotasyonuna atletizm ve skorerlik getirecek bir oyuncu da iyi olabilir, daha güvenilir bir oyun kurucu da…

Bu iki seçenek arasında tercihimizi oyun kurucudan yana kullanmaya karar verdik ve seçimimiz de Diante Garrett oldu. 

Koç Ivanovic, kötü sezon başlangıcının ardından Pressey’den bir şekilde katkı almayı başarsa da bu takım yarı saha hücumunda çok fazla Rich’in eline bakıyor. Rich’in kötü gününde kazanmak zor hale geliyor.

Bu yüzden Rich ile birlikte uyumlu olabilecek ve kendi skorunu da yaratabilecek olan Garrett, Beşiktaş‘ı birkaç seviye yukarı çıkartır. Dışarda Garrett ve Rich gibi iki yaratıcısı varken Beşiktaş hem hücumunu daha akışkan hale getirir hem de Buva’ya daha fazla alan açar.

Darüşşafaka Tekfen – Aaron Harrison

Darüşşafaka da yazın kurduğu “uyumsuz” kadronun acısını fazlasıyla yaşayan bir takım.

Toney Douglas’ın gelmesiyle birlikte hem oyun kurucu rotasyonundaki problemlerini çözdüler hem de liderlerini buldular. Bununla birlikte Evans – Eric ikilisi de uzun rotasyonu için gayet yeterli. Fakat takımdaki diğer yabancılardan aynı katkıyı alamıyorlar.

Kanat rotasyonuna baktığımız zaman Kidd, Peiners ya da Diebler üçlüsünün tamamı iyi bir sezon geçirmiyor. Bu durumun suçlusu sadece onlar değil. Bu üçlünün yapabildiği spesifik şeyler var ve onların verimliliği için bir düzen kurmanız gerekiyor. Daçka sezon başında bu konuda biraz eksik kaldı.

Yine de bu takımın kanat rotasyonuna bir eklemeye ihtiyacı var ve Aaron Harrison uygun isim olabilir.

Harrison’un transferi ilk açıklandığında belki Nigel Hayes ve Tai Webster kadar heyecan yaratmamıştı. Ancak şu ana dek Galatasaray‘ın en istikrarlı oyuncusu o.

Avrupa basketbolu için bir çaylak olmasına rağmen Harrison, bu kıtada verimli bir skorer olabileceğini gösterdi. Hem kendi şutunu yaratabiliyor hem de ceza kesebiliyor ve bütün bunları %42.2 gibi çok ciddi bir üçlük yüzdesiyle yapıyor. Yanına da maç başı 3 asist ortalamasını ekliyor.

Fenerbahçe Beko – Rodrigue Beaubois

Fenerbahçe Beko, ligin en kaliteli ve oturmuş kadrosu.

Sarı Lacivertli ekip, yıllardır belirli bir çekirdekle birlikte oynuyor ve takım içerisinde uyum ile oturmuş alışkanlıklar maksimum boyutta. Yine de her takımın eksikleri vardır. Fenerbahçe‘nin eksiği de kısa rotasyonunda…

Yazın Brad Wanamaker ve James Nunnally‘in ayrılmasından sonra Fenerbahçe, bu iki oyuncunun boşluğunu bir oyuncuyla geçmeye çalıştı. Önce Tyler Ennis geldi. Ennis sakatlanınca Erick Green imzayı attı.

Hem personel sayısı hem de Green’in takımın geri kalanıyla uyumu sebebiyle Fenerbahçe, burada yeterli katkıyı alamıyor. Rodrigue Beaubois hamlesi ise bu problemleri -en azından hücumda- ortadan kaldırabilir.

Baskonia‘da geçirdiği iki yılın sonunda Beaubois, hem asist üzerinden bitiricilik hem de birebir üzerinde bitiricilikte uzmanlaşmış durumda. Geçen sezon Baskonia gibi topu dolaştırmayı seven bir takımda Beaubois, sayılarının %58.2’sini birebir üzerinden üretti.  %41.8’i ise asist üzerinden geldi. Bu, onun gibi bir skorer için çok iyi bir yüzde çünkü topu domine etmeden de sayı atabileceğini gösteriyor. Beaubois, Fenerbahçe’nin ihtiyaç duyabileceği birebir hücumlar için de yardımcı olabilecek bir oyuncu.

Savunmada fiziği sebebiyle bazı problemler yaratabilir fakat ön alanda baskı yapmayı biliyor.

Galatasaray Doğa Sigorta – Alex Perez

Galatasaray Doğa Sigorta’daki hedefimiz, sezon başında yaptıkları planı tam haliyle işleyecek bir hale getirmek.

Sarı Kırmızılı ekip, sezon başında Webster, Harrison, Hayes gibi genç yeteneklerin yanına Jaka Klobucar gibi tecrübeli bir top yönlendirici koyarak kağıt üstünde mantıklı bir plan kurgulamıştı. Fakat Klobucar’ın kötü bir sezon geçiriyor olması bu planı baltaladı.

Klobucar bu kadar kötü bir sezon geçiriyorken bile o sahadayken Galatasaray‘ın +/- istatistiğinde +31 olması, aslında verimlilik açısından bu planın doğru olduğunu bize gösteriyor. Klobucar yerine bu planı yerine getirebilecek bir oyuncu koymamız gerekiyor. Bunu yaparken de Webster’ı ikiye çekebileceğimiz bir oyuncu profili de olması lazım. Yeni Zelandalı guard, geçen sezon Almanya’da Philip Scrubb ile birlikte bu şekilde sahada kalabiliyordu.

Tüm bunları düşününce de Alex Perez onlar için biçilmiş kaftan.

Alex Perez iyi bir organizatör. Galatasaray ligde basit top kayıplarından çok çekiyor. Perez ise ligde 5.0 asist ortalamasının üstünde oynayan oyuncular arasında en az top kaybı yapan 2. oyuncu. Perez Galatasaray hücumlarını organize ederken Webster iki numaraya geçerek kendi skorunu yaratmaya oynayabilir. Auguste de ikili oyunlar sonrasında daha fazla yüzü dönük bir şekilde topla bulaşabilir.

Üstelik savunmada da fena bir tercih değil. Perez’in kalıplı bir oyun kurucu olması sayesinde Galatasaray duruma göre Webster ile onun adamını değiştirebilir.

Gaziantep Basketbol – Kenny Hayes

Gaziantep, ligin bu sezonki en güzel hikayelerinden biri.

Hazırlık döneminde sert bir takım olduklarını göstermişlerdi. Yine de hücum tavanı bu kadar düşük bir ekibin böylesine yarışmacı olması zor gözüküyordu. Yaşadıkları sakatlıklara rağmen bunu başarabildiler. Hücumda problemler azalmış değil. Zaten ligde 5. olsalar da maç başına 71.1 sayı ortalamalarıyla ligin en az sayı atan 2. takımı onlar.

Bu problemi çözmek için iki yere hamle yapabilirdik. İlk olarak aklımıza uzun forvet geldi ama biz bu yazıyı yazarken onlar iyi bir transfer yaptılar ve kadrolarına Stevan Jelovac’ı kattılar. Biz de bu sebeple 2 numaraya yöneldik.

Bu takımın yarı sahada skor üretebilecek bir oyuncuya ihtiyacı var. Hem McKissic hem de Vasiliauskas güvenilir skorerler değil ve bu yüzden yarı saha hücumunda tıkanıyorlar. Phil Greene iyi bir şutör olsa da bu seviye için yeterli değil. Büyükçekmece’de harika bir sezon geçiren Hayes, onların bu derdine büyük bir deva olur.

Sayı krallığında 3. sırada yer alan Hayes, yarı saha hücumunda bu takımın sorun çözücü skoreri olabilir. Koç Markovic, Hayes ile birlikte kurguladığı gibi iki guardla oynamaya da devam edebilirler çünkü Hayes bu sisteme de uygun. Savunmada etkilenebilirler ama bir şeyler kazanmak için bazı şeylerden feragat etmek gerek!

Pınar Karşıyaka – Jon Diebler

Pınar Karşıyaka sezon içerisinde kadrosuna birçok ekleme yapsa da hala istediği uyumu yakalamış değil.

Chris Evans onların bazı problemlerini çözecek ama buna rağmen hala kadroda üç önemli problem var; Erving Walker’ın performansı, forvet rotasyonu, Marei’nin yedeği… 

Geçen sezonun sayı kralı olan Erving Walker, İzmir’deki performansıyla hayal kırıklığı. Onun yerine birisini almak istemedik çünkü Berk Uğurlu kariyer sezonunu geçiriyor ve birinci oyun kurucu olmayı dahi hak ediyor.

Assem Marei’nin arkasını doldurmak için de bir hamle de yapmak istemedik. Diebler ile birlikte Karşıyaka, Evans’ı net bir şekilde dört numaraya çekebilir ve İlkan ile Marei’yi yedekleyebilir.

Karşıyaka, ligin en az dış şut isabeti bulan 5. takımı. Diebler gibi harika bir şutör ile birlikte bunu yukarı çıkartabilir ve Marei’ye içeride daha fazla alan açabilirler.

Diebler’ın Daçka serüveni iyi geçmiyor. Zaten Karşıyaka’dan ayrıldığı günden beri ne Efes ne Beşiktaş ne de Galatasaray‘da o seviyeye çıkabildi. Eve geri dönmesiyle birlikte tekrardan kendini bulabilir.

Ve eve geri dönüş hikayeleri her zaman güzeldir.