By Panos Katsiroubas/ info@eurohoops.net
Palau’da dev bir maç oynandı, İspanya’nın Classico’su. Her iki takım da grupta ilk sırayı almak için savaşıyordu. Sonuçta hücumdaki kaliteli performansıyla Barcelona, ezeli rakibini yendi ama Real Madrid gelecek hafta Zalgris’i yenerse grubu ilk sırada tamamlayacak.
Real Madrid ilk başlarda maçı kontrol eden takımdı. Rudy her perdeden sonra sayı buldu ve kusursuzdu. Yayın gerisinden kritik sayılar buldu. Bu, az ya da çok Real Madrid’in oyunuydu. Llull, Rudy ve Carroll’un sahada olduğu kısa beşle hem baselineda hem de kanatlarda boş şutlar bulabilmek için bir çok perdeleme yaptılar. Özellikle Reyes’in yaptığı perdelemeler süperdi ve böylece takım arkadaşları sayı üretme ya da boyalı alana topu indirip Barca’nın yavaş rotasyonundan da yararlanarak 2 vs 1 pozisyonlar yakalama fırsatı elde etti.
Reyes ve Ayon içeride müthiş işler yaptılar, Barcelona savunmasının dengesini fazlasıyla bozdular ve Ante Tomic’i sadece 5 dakikada 2 faul alıp benche gitmeye zorladılar. 1.çeyrekte kontrol tamamen Real Madrid’deydi.
Bu durum 2.çeyrekte Barcelona’nın bireysel savunmasını geliştirip hücumda da topu daha iyi dolaştırmasıyla değişti. Satoransky, Abrines ve Hezonja’nın sahada olduğu dönemlerde Barca daha sıkı savunma yaptı ve Real Madrid’in arka alan oyuncularına çok fazla baskı yaptı. Pleiss ve Lampe hücumda iyi oynadılar, Lampe dış şutlarıyla Barca hücumuna genişlik kazandırırken Pleiss de ikili oyunlar sonrası basketler buldu.
Katalanlar doğru kararlar aldılar ve perdelemelerden sonra topu şutörleriyle buluşturup onların sayı atmasını ya da ikili sıkıştırmaların arasından pas dağıtmalarını sağladılar. Oyunu açtılar ve ekstra paslarla özellikle Thomas ve Hezonja ile boş şutlar buldular.
2. yarıya Barcelona fırtına gibi başladı ve Real Madrid’in savunmasına zarar verecek 2 kaynak buldular. İlk kaynak Ante Tomic’di. Hırvat pivot maça yavaş başladıktan sonra favori ikili oyunlarını oynamaya başladı ve perdeden sonra serbest atış çizgisinde topla buluşup oradan power forvetlerine pozisyon hazırladı. 3.çeyreğin ilk 7 dakikasında 4 asist yaptı. Bu asistlerin 2’si 4 numarada da süre alan Nachbar’a oldu ve o da bu sayede 2 boş üçlük yolladı. 2 tanesi de Tomic’e gelen ikili sıkıştırmalardan faydalanan Lampe’ye oldu.
Diğer kaynaksa skor üretme konusunda Hezonja’ydı. Hazırlayıcı olduğu pozisyonlarda savunmanın adam değişimlerini çok iyi gördü ve 9 sayı üretip maçı da 5/6 üçlükle 15 sayıyla tamamladı.
Real Madrid maçta arka alan oyuncularının kalitesi sayesinde kaldı. Özellikle de Sergio Llull’ün hücum etme şekli sayesinde… Madrid ekibi ilk çeyrekten itibaren içeride etkisizdi ve bu yüzden Llull de takımını kurtarmak için daha istekli oynadı. Navarro’ya karşı isolation oynadığı pozisyonlardan üst üste 5 sayı üretti ve penetreleri de rakibe içeriyi kapatmaya böylece dışarıda boş şut atma imkanı bırakmaya zorladı. Rudy ve Sergio Rodriguez de bu boş şutları kullanan isimler oldular. Maçı 8 sayı ve 8 asistle bitirdi ki bunların çoğu 2.yarıda geldi.
Sonuçta Barca hücumda daha dengeli ve akıllı oynayan taraftı. Topsuz alanda yapılan bir çok perde ve içeriden oynama tercihleri yaptılar ki bu noktada Real Madrid’den daha fazla opsiyona sahiplerdi. Oleson perdelerden hızlı çıkarak çok kritik 3 şut attı ve Real Madrid bu oyuna bir türlü cevap bulamadı. Öte yandan Real Madrid, pivotlarının oyunun dışında kalması nedeniyle sadece tek boyutlu hücumlar yaptı. Buradan Barca’nın 1. çeyrekten sonra maçın en iyi takımı olduğu belli oluyor. Topu daha iyi dolaştırdılar (Asistler 25-18 ), daha iyi yüzdeler yakaladılar (2 sayılık atışlarda neredeyse %70) ve maçı kazanmak için gereken tüm kritik şutları soktular.