“Make EuroLeague Great Again!” 12 Takıma 12 Hayali Transfer: Sezon 3

26/Şub/19 09:08 Şubat 26, 2019

Utkan Sahin

26/Şub/19 09:08

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın’ın geleneksel yazısı hazır. Euroleague’de 12 takıma yakından baktık ve hangi oyuncuyla bir seviye yukarı çıkabileceklerini değerlendirdik.

By Utkan Şahin&Semih Tuna / info@eurohoops.net

“Farazi konuştuk, hayal ettik. Hangi takımın nerede eksiği var ve hangi oyuncu o takıma ‘cuk’ oturur, bunun yanıtını aradık.”

Eurohoops Fırın’ın geleneksel “Make EuroLeague Great Again” yazısına hoş geldiniz!

Normal dünyada mükemmel basketbol takımı diye bir şey yoktur. Elinizde birçok yıldız olabilir ya da çok geniş bir rotasyona sahip olabilirsiniz fakat her zaman bir takımın aşil tendonu vardır.

Takımlar kurulurken sürekli bir tercihte bulunur. Bazıları daha iyi şutörleri seçer… Bazıları daha agresif olmayı, bazıları daha akıllı oyuncuyu. Bütün seçimlerin sonucunda bir takım ortaya çıkar. Fakat hangi yoldan giderseniz gidin ortada hep bir eksik olacaktır. Zaten iyi takımları belirleyen de çeşitlilik ve eksik yanlarını kapatma becerisidir.

Bu eksikleri kapatmanın en kolay yolu genelde transferdir. Bu sebepten Eurohoops Fırın, paralel bir evren yaratmaya karar verdi.

Turkish Airlines EuroLeague’de oynayan oyuncular arasında 12 takıma birer ekleme yaptık ve yeni bir dünya oluşturduk. Bakalım bu yeni dünyayı daha çok sevecek misiniz?

Not: En iyi takımlardan sürekli oyuncu seçmemek adına her takımdan sadece bir oyuncu ayrılabiliyor.

Olimpia Milano: Nikola Milutinov

Nikola Milutinov - Olympiacos Piraeus - EB18

Bu sezon istatistikleri: 21 maç 11.0 sayı, 8.0 ribaund, 1.5 asist, 19.7 EFF

Arturas Gudaitis talihsiz bir şekilde sakatlanmasaydı burada belki başka bir tercihte bulunabilirdik ama Litvanyalının sakatlığı sonrası bizim sistemi devam ettirecek tarz bir oyuncuya ihtiyacımız var.

Sistemin devam etmesi önemli çünkü bu takımın elinde Mike James varken kağıt üstünde yapmaya çalışacağımız her iyi değişiklik saha içerisinde aynı cevabı vermeyebilir. Bu yüzden Milano için gerekli şey Gudaitis’in verebileceği şeyleri verebilecek bir uzun. Peki Litvanyalı uzun bu takıma ne verebilir?

Milano, ligin en fazla pozisyon sayısıyla oynayan ikinci takımı. Bu konuda Real Madrid, Anadolu Efes gibi takımların bile önündeler. Pozisyon sayısını yukarıya çıkartabilmek büyük ölçüde tempodan geçer ve bunu yapmak isteyen bir takımın ribaundları domine etmesi gerekir. Aynı zamanda hücum ribaundları da buna yardımcı olur. Maç başına 3.3 hücum ribaunduyla oynayan Gudaitis, bu konudaki başarısı sayesinde Milano’yu en çok hücum ribaundu alan takımlardan biri yapmıştı. Ayrıca Litvanya uzun, toplamda 7.1 ribaund ortalamasıyla ligin en iyi isimlerinden biri.

Şanslıyız ki, her iki istatistikte Gudaitis’ten daha iyi olan bir oyuncu var elimizde: Nikola Milutinov.

Sırp pivot, 8.0 ribaund ortalamasıyla ligin ribaund kralı olması bir yana 3.4 hücum ribaundu ile bu konuda Gudaitis’ten daha iyi istatistiğe sahip tek oyuncu.

Gudaitis işin bitiricilik tarafında çok daha özel bir oyuncu. Ama Milutinov da bu konuda ligin elit isimlerinden biri ve Gudaitis’e göre işin savunma tarafında pozisyon bilgisi ve sertliği çok daha iyi. Bu yüzden onlar için en iyi seçim o.

CSKA Moskova: Vincent Poirier

Vincent Poirier and Tornike Shengelia celebrates - KIROLBET Baskonia Vitoria-Gasteiz - EB18

Bu sezon istatistikleri: 23 maç 11.0 sayı, 7.6 ribaund, 1.1 asist, 15.9 EFF

CSKA Moskova, kadro kalitesi olarak EuroLeague’in en iyi takımı. Üstelik uzun bir süredir beraber oynayan bir çekirdeğe de sahipler. Bu yüzden onlara ekleme yapmak çok da kolay değil. Ayrıca bu takımın kısa rotasyonuna yapılacak her ekleme fazlalık olacaktır.

Fakat Rus devinin aynı zamanda yıllardır çözemediği bir problemi var: Fizikli pivot.

CSKA Moskova, ribaundlarda kötü bir takım değil hatta ligde bu alanda 6. sırada. Fakat son iki yılda, normal sezonda kaybettikleri 11 maçın 7’sinde 30 ribaundun altında kalmaları bir rastlantı olamaz. Karşılarında ne zaman uzun rotasyonu güçlü bir takım bulsalar problem yaşıyorlar. Bu sezon onlara karşı oynayan pivotların sayı ortalamasını normale göre 3.4 sayı artırması da bunun bir göstergesi.

Üstelik EuroLeague’de direkt rakipleri olarak gösterilen Fenerbahçe Beko ve Real Madrid, bu anlamda CSKA’ya karşı çok ağır basıyorlar. Bununla birlikte ligde bu sezon uzunların performansları çok da önem kazandı.

Tercih açısından elimiz oldukça açık. Bir üst sırada yer alan Milutinov’u ya da Brandon Davies’i seçebilirdik fakat tercihim, onlar için en iyi ismin Vincent Poirier olacağına yönelik.

Çok değil sadece 3 yıl önce 3. ligde oynayan Fransız pivot, benim ligde en beğendiğim, hatta underrated bulduğum oyuncuların başında geliyor. Oyuncu profili olarak CSKA’ya çok uygun. 2.13 boyuyla ligin en sert oyuncularından biri olan Poirier, ribaund krallığında 2. sırada yer alıyor. Bununla birlikte Itoudis’in istediği gibi savunmada kısaların karşısında kalabiliyor.

Üstelik hücumda da yüzü dönük oynadığı zaman daha verimli oluyor. Bu da CSKA’ın onu ikili oyun sonrasında bitirici olarak değerlendirebileceği anlamına geliyor. Zaten takımda top kullanabilecek birçok yıldız varken bir de Davies’e birebir için uygun olacak açmak zorunda kalmayacaksınız.

Barcelona Lassa: Rodrigue Beaubois

Bu sezon istatistikleri: 21 maç 11.7 sayı, 2.9 asist, 1.3 ribaund, 9.8 EFF

Barcelona, ligin en geniş rotasyonuna sahip takımlarının başında geliyor. Zaten bu sezonki yükselişlerinde bunun payı yüksek. Normalde rotasyonun genişliğinin bir takıma daha çok olumsuz döneceğine düşünenlerdenim ama onlarda durum daha farklı.

Oyuncu profilleri birbirinden farklı ve bununla birlikte giren ile çıkan arasında büyük yetenek marjı yok. Çeşitlilik açısından öne çıkıyorlar.

Buna dair ilginç bir istatistik var. Bu sezon 14 galibiyet alan İspanyol ekibinde 10 farklı isim maçın en skoreri, 8 farklı isim de en çok verimlilik puanı toplayan oyuncu olmayı başarmış. Üstelik Heurtel dışında bağımlı oldukları bir isim yok. – O da Pangos’un performansından kaynaklanıyor –

Böyle bir takıma ekleme yapmak çok kolay değil. Özellikle uzun rotasyonuna bir ekleme yapmak hiç kolay değil. Yine de onların bile bariz bir problemi var: Üç sayılık atışlar.

Barcelona, maç başına üçlük isabeti açısından ligin en kötü 4., yüzde de ligin en kötü 6. takımı konumunda yer alıyor. Bu açıdan şut katkısı verebilecek bir kısa çok kötü bir tercih olarak gözükmüyor. Fakat bunu yaparken Pesic’in çift guardla oynamayı sevdiğini ve ellerinde Kuric gibi bir şutör olduğunu da düşünmemiz lazım.

Harmanladığımız zaman Beaubois onlar için uyumlu bir tercih. Fransız guard, maç başına 1.9 isabetle %43.2 ile üçlük atıyor. Daha önemlisi hem asist üzerinden bitirebiliyor hem de birebir üzerinden sayı atabiliyor. Bu sezon üçlüklerinin 29’ü asist üzerinden geldi. Bu açıdan Kuric’ten bile daha iyi.

Fiziksel olarak biraz problem yaratabilecek olsa da atletizm olarak Barcelona kısa rotasyonuna yardımcı olabilir.

Bayern Münih: Norris Cole

Bu sezon istatistikleri: 9 maç 19.7 sayı, 4.8 asist, 2.6 ribaund, 17.9 EFF

Bayern Münih, 2018-19’un en güzel sürprizlerinden biri. Dejan Radonjic, 2 sezon önce olduğu gibi yine kısıtlı malzemeyle ortaya güzel bir iş çıkarmayı başardı. Sezon başında kimse onlardan playoff beklemese de bu dönemde hala playoff yarışının içindeler.

Alman takımına baktığımızda Radonjic’in planları üzerinden hareket ettikleri ve spesifik bir takım olduklarını görebiliyorsunuz. Aslında Bayern’in kadro kalitesi EuroLeague’de playoff yarışında olacak bir takım kalitesi değil. Ellerinde Barthel, Lucic gibi yükselen yıldızlar var. Koponen, Dedovic ve Jovic gibi tecrübeli, oyun zekasını ortaya koyabilen isimleri de var ama sete sette sorun çözebilecek bir isim yok.

Üstelik yetenek problemlerinin çok fazla ortaya çıkmaması için oyun hızını da mümkün olduğunca düşürmeye çalışıyorlar. Bu sebeple maç krize girdiğinde sadece Derrick Williams’a kalıyorlar.

Onlara yetenek eklemesi yapmamız gerekiyor. Devin Booker yakında dönmeyecek olsa onlara da bir uzun eklemesi yapabilirdik. Şimdilik bu hamleyi kısa rotasyonuna yapmak daha mantıklı.

Norris Cole. İlk bakışta bu tercihi çok beğenmemiş olabilirsiniz. Açıkçası Cole benim de çok beğendiğim bir oyuncu değil. Evet yetenekli. Özellikle alev aldığı zaman durdurulması zor bir skorer. Aynı zamanda oyunu çok fazla zorluyor ve Bayern gibi takımlar için bir problem olabilir.

Fakat ben bu konuda Dejan Radonjic’e güveniyorum. Mesela Obradovic ya da Saras, Cole gibi bir tercihe asla gitmez ama Radonjic bu tarz oyunculardan verim almayı, onları bir şekilde kendi sistemi içerisinde doğru rolde kullanmayı başarıyor. Bunu Quincy Miller’da da Derrick Williams’ta da gördük.

Jovic’in çok fazla sakatlandığını, Lo’dan da bekledikleri o katkıyı da düzenli bir şekilde alamadıklarını düşünürsek bence Radonjic, Cole gibi bir oyuncuyu kenardan getirip birebirler ile problem çözmek için kullanabilir.

Fenerbahçe Beko: Cory Higgins

Cory Higgins - CSKA Moscow - EB18

Bu sezon istatistikleri: 19 maç 14.7 sayı, 2.1 ribaund, 1.7 asist, 13.4 EFF

Fenerbahçe Beko yıllardır belirli bir çekirdekle birlikte oynuyor ve takım içerisinde uyum ile oturmuş alışkanlıklar maksimum boyutta. Yine de her takımın eksikleri vardır. Fenerbahçe’nin eksiği de kısa rotasyonunda…

Yazın Brad Wanamaker ve James Nunnally’in ayrılmasından sonra Fenerbahçe, bu iki oyuncunun boşluğunu bir oyuncuyla geçmeye çalıştı. Önce Tyler Ennis geldi. Ennis sakatlanınca Erick Green imzayı attı.

Hem personel sayısı hem de Green’in takımın geri kalanıyla uyumu sebebiyle Fenerbahçe, burada yeterli katkıyı alamıyor. Bu yüzden eklemeyi kısa rotasyonuna yapmak en mantıklısı.

Fakat bunu yaparken doğruyu oyuncuyu seçmemiz gerekiyor. Sarı lacivertli ekibin hedeflerini düşünürsek buraya birçok oyuncuyu yazabiliriz. Mesela Rodriguez, De Colo, Shved, Calathes gibi ligin yıldız kısalarını da ekleyebiliriz ama bize daha spesifik bir oyuncu lazım ve elimizde böyle bir oyuncu var: Cory Higgins

Higgins, Rusya’ya gittiği günden beri EuroLeague’in en güzel hikayelerinden birini yazdı. Onun gibi skorer yeteneklerine güvenen Amerikalı oyuncular, genellikle rollerine oturmakta zorlanırlar. Higgins Moskova’da bitirici oyuncudan yaratıcıya, yaratıcı oyuncudan da lidere dönüştü.

Fenerbahçe gibi rollerin keskin dağıtıldığı ve çeşitliliğin bol olduğu takım için Higgins’in bu uyumluluğu çok önemli. Bunun yanında top kullanımı ve verimlilik açısında da Amerikalı yıldız sarı-lacivertli ekibe çok uygun. Bu sezon daha fazla birebir oynasa da Higgins hala sayılarının %42.3’ünü asist üzerinden buluyor ve bu Fenerbahçe’nin ortalamasına denk bir rakam. Bunun yanında sarı-lacivertlilerin birebir üzerinden sayı üretecek oyuncu problemini de çözebilir. Bu sezon iki Real Madrid maçında bunu elit bir şekilde yapabildiğini -hem de en kritik bölümlerde- gösterdi.

Savunmayı işin içine kattığımızda Higgins Fenerbahçe için biçilmiş kaftan.

Baskonia: Scottie Wilbekin

Scottie Wilbekin - Maccabi FOX Tel Aviv - EB18

Bu sezon istatistikleri: 22 maç 13.5 sayı, 1.9 ribaund, 3.1 asist, 11.0 EFF

Baskonia, kadro içindeki probleminin ne olduğu en iyi bilinen takım olabilir.

Yaz döneminde bile onlar için oyun kurucu transfer şart olarak gözükürken Jayson Granger’ın sakatlığı sonrası bu ihtiyaç daha da büyüdü. Huertas zaman zaman katkı veriyor. Vildoza bu sezon oyuncu profili olarak daha da büyüdü ama bütün bunlar bu gerçeği değiştirmiyor.

Baskonia‘nın oyun kurucu problemini çözmek için en iyi tercih, takımı da tanıdığı için Shane Larkin. Fakat halihazırda zaten Efes‘ten bir oyuncu aldık. Kural gereği Larkin’i alamıyoruz. Bu yüzden tüm ligde Baskonia’nın temposuna uyabilecek başka bir isme gitmemiz gerekiyor. O da… Scottie Wilbekin!

Geçtiğimiz sezon çıktığı seviyeden sonra Wilbekin, Maccabi‘de şu ana kadar hayal kırıklığı yarattı. Her ne kadar Sfairopoulos, “Wilbekin benim Spanoulis’im olacak” tarzında bir açıklama yapsa da Wilbekin’den bırakın Spanoulis seviyesini, elit seviyede bile liderlik göremedik. Hatta yıldız oyuncu başa baş giden birçok maçta son topları çer çöp etti.

Doğal olarak bir yıldızın bir takımda kötü performans göstermesi, bunun başka bir takımda da aynı şekilde olacağı anlamına gelmez. Üstelik Baskonia, Maccabi‘ye göre Wilbekin için daha doğru bir ortam.

Baskonia, oyun temposunu yukarıya çekmeye çalışan bir takım ve bu tercih, Wilbekin tarzı yetenekli skorerler için daha uygun bir ortam. Perasovic‘in oyun planı ona daha uygun. Hırvat koç, kariyeri boyunca genellikle guardları bir bitirici gibi kullanıp, top dağıtımını başka isimlere vermeye tercih etti. 2016’da Final Four oynarlarken Bourousis’in yaptığı gibi…

Üstünden böylesine bir yük kalkan Wilbekin, sadece skorer olarak Baskonia’nın ihtiyacı olan sürekleyici oyuncu olabilir.

İşin liderlik kısmına gelirsek… Burada lider olmasına gerek yok. Zaten Baskonia’nın bir lideri var. Sadece şu sıralar sakat. Wilbekin’in tek yapması gereken sağ salim bir şekilde Baskonia’yı playoff’a götürmek. Sonrasında o yükü Shengelia’ya verebilir.