NBA’de Kartlar Yeniden Dağıtılırsa: 2019 Yıldız Draft’ı (15-1)

07/Nis/19 21:24 Nisan 7, 2019

Mehmet Bahadır Akgün

07/Nis/19 21:24

Eurohoops.net
LAS VEGAS, NV- OCTOBER 10: LeBron James #23 of the Los Angeles Lakers and Kevin Durant #35 of the Golden State Warriors look on during the game on October 10, 2018 at T-Mobile Arena in Las Vegas, Nevada. NOTE TO USER: User expressly acknowledges and agrees that, by downloading and/or using this Photograph, user is consenting to the terms and conditions of the Getty Images License Agreement. Mandatory Copyright Notice: Copyright 2018 NBAE (Photo by Chris Elise/NBAE via Getty Images)

NBA’de bütün yıldızlar yeniden dağıtılsa hangi takım, kimi seçerdi? Eurohoops 30 takımlı, tek turluk bir yıldız draft’ıyla etrafına takım kurulacak yıldız isimleri sıraladı.

by Eurohoops team / info@eurohoops.net

NBA’de bir takım kuracak olsan, bütün yıldızlar arasından bir seçim yapma özgürlüğün olsa hangi oyuncuyu alırdın?

Kendi arasında NBA muhabbeti yapan iki arkadaş mutlaka bu soruyu değerlendirmiş, iki taraf da kendi seçimlerini yapmıştır.

Ya tüm NBA bu soruyu yeniden cevaplamak zorunda kalsa? NBA’in 30 takımının 30’unun da yıldızlarını kaybettiğini ve havuzdan draft usulü yeni bir yıldız seçmeye mecbur edildiğini hayal edin.

Ya da, durun. Siz hayal etmeden, Eurohoops’un hayali senaryosunu okuyun.

NBA’de kartların yeniden dağıtıldığı yıldız draft’ı 30’dan 1 numaraya burada:

NBA’de Kartlar Yeniden Dağıtılırsa: 2019 Yıldız Draft’ı (30-16)

15. Luka Doncic – Orlando Magic

İtiraf ediyorum: Doncic konusunda tarafsız değilim. Yıldızlarla ilgili tarafsız ve somut verilere dayanması gerekmeyen, tamamen öznel bir liste yapsam Doncic’i ilk sıraya bile koyarım. Çünkü 20 yaşında, lige çaylak olmasına rağmen yıldız olarak gelmiş pek fazla oyuncu göremiyoruz.

Şu anki oyun tarzı, becerileri, (şaka gibi ama) tecrübesi ve hala sahip olduğu işlenmemiş potansiyeliyle Doncic, bana kalırsa, sadece yıldız değil efsanevi bir oyuncu olma ihtimali NBA’deki en yüksek oyuncu.

Bu nedenle hiçbir playoff tecrübesi olmamasına karşın, onu NBA’in en değerli 15. yıldızı ilan ederken hiç çekinmiyorum.

Ama hiç playoff’a gitmemiş olması, henüz NBA kariyerinin başında olması gibi etmenler yüzünden onu listenin daha üst sıralarına eklemekten de çekiniyorum.

14. Ben Simmons – Sacramento Kings

Ben Simmons basketbolda şut kavramıyla arasındaki büyük sorunu çözse çok kısa süre içinde NBA’in en iyi oyun kurucusu olabilir. Unutmayalım, bu bir draft. Dolayısıyla riskleri ve potansiyelleri beraber değerlendirmekten kaçmamamız gerek.

Evet, şu haliyle çevresine bir takım kurulması çok zor bir oyuncu. Evet, topu belli bir uzaklıkta potaya fırlatırken sanki basketbola yeni başlamış gibi gözükebiliyor.

Ama kariyer ortalamaları şu ana kadar 16.4 sayı, 8.5 ribaunt, 8.0 asist olan 22 yaşındaki bir oyuncudan söz ediyoruz. Şu ana kadarki icraatları şut sorununun en azından daha iyiye gitme ihtimalini toz pembe bir rüyaya dönüştürüyor. Dolayısıyla modern NBA’de bir kabustan farksız olsa da Simmons’a bir yıldız draft’ında yatırım yapmak hala hiç mantıksız değil.

Ters açıdan bakarsak 22 yaşında takımı iki kez konferansının üst sıralarına yaklaşmış, playoff’a iddiayla giden bir takımın oyun kurucusu bu tür hayali bir yıldız seçiminde çok daha yukarılarda yer almalıydı.

Şutu, NBA’in gerçek rekabetinde olduğu gibi, bu sıralamada da Simmons’ın en üst seviyeyle arasına girmeye girmeye devam ediyor. Ama inanılmaz işler başarmaya aday bir yıldız olduğu gerçeği büyük eksiğine karşın değişmiyor.

13. Klay Thompson – Los Angeles Lakers

Bu seçimle NBA izleyicisinin klasik yıldız anlayışının dışına çıktığımın farkındayım. Muhtemelen okuyanların çoğu da Klay’i NBA’in en değerli 13. yıldızı olarak ilan etmeme itiraz edecektir.

Ama, dürüst olayım, yanıldığımı kesinlikle düşünmüyorum: Klay Thompson 1’den 4’e her pozisyonu savunabilen, her türlü durumda verimli şekilde üçlük sokabilen, gerektiğinde topu yönlendirebilen bir oyuncu.

Skor konusunda defalarca rekorlar yenileten bir patlayıcılığı var. Gerektiğinde en kritik maçı bile tek başına kazandırmak için her şeyi yapabileceğini gösterdi. Kevin Durant’in Warriors‘a gelmesiyle sonuçlanan hikayenin başlangıç noktasının onun 39 sayı atarak OKC deplasmanından takımını çıkarmasıyla başladığı çoğu zaman unutuluyor.

Bunun ötesinde, Warriors gibi üçüncü seçenek olduğu bir takımda bile önemli bir yıldızın niteliğinde ve niceliğinde skor üretiyor. Bir düzen oyuncusu olduğuna şüphe yok ama gerektiğinde oyunu değiştirecek, bir takıma liderlik edecek karaktere ve yeteneğe sahip olduğunu bence defalarca göstermiş bir isim.

Hem savunmada hem hücumda bu kadar çok şeyi ispat etmiş çok yönlü, patlayıcı, takımının sistemine uyum sağlayabilen aynı zamanda yaratıcı bir yıldız.

Kendi kendime acaba onu daha yukarı mı yazsaydım, diye sormadan edemiyorum. Ama bir guard olarak bir hücumun dümenine geçtiği bir dönemi tam olarak görmemiş olmak beni engelliyor. Yine de NBA’in en iyi 13. oyuncusu ilan edilmek bence fena bir başarı değil.

12. Russell Westbrook – Charlotte Hornets

Sevenleri sıralamaya itiraz etmeden önce şunu söylemeliyim: Büyük bir Westbrook hayranıyım, çok büyük bir yıldız olduğunu düşünüyorum. Ama oynadığı kadroları ve düzenleri daha iyi hale getiren bir yıldız olduğuna inanmakta her sezon daha da fazla zorlanıyorum.

Bu nedenle belki de NBA’in en güçlü oyun motoruna, gücüne, akıl almaz bir hırsın ürettiği korkunç bir enerjiye sahip olmasına rağmen onu 12. sıraya kadar indirmem gerektiğini düşündüm.

Canı istediğinde 20 sayı, 20 ribaunt, 20 asistlik triple-double yapabilen bu çılgın adamın çok önemli bir sorunu var: Modern NBA’in doğası gereği tüm bu yetenek ve becerileri canı istediğinde maç kazandırabileceği anlamına gelmiyor.

Çünkü şut konusunda bir eşiği kesinlikle aşamıyor. Çünkü oyunu ve takımını yönetme konusunda tecrübeyle gelmesi gereken soğukkanlılık ve pragmatik zekaya bir türlü ulaştığını göremiyoruz.

OKC Thunder‘ın her maçta maçın kalan tüm anlarında tartışmasız lideri olmasına karşın karşılaşma sonlarında Paul George’a direksiyonu devretmesi güçlü ve doğru bir karaktere sahip olduğunu gösteriyor.

Ama aynı zamanda oyunundaki eksiklerin onu en önemli anlarda liderlik etmekten alıkoyabildiğine de işaret ediyor. NBA’in en önemli 12. yıldızı ilan edilmek aslında hayli büyük bir unvan ama Russ’ın bir türlü düzelmeyen kritik eksileri aslında onu ilk beş seviyesinden ediyor.

Bu yüzden bu sıra o ve hayranları için pek de övgü gibi gözükmeyebilir.

11. Nikola Jokic – Minnesota Timberwolves

Jokic için 2018-19 kariyerinin bireysel olarak da en önemli sezonu. Bir kere kariyer yılını geçiriyor, buna şüphe yok. Liderlik, yaratıcılık, istikrar dahil oyunun her yönüne birçok şey kattığını sene boyu gördük.

Ama bundan çok daha önemli bir şey oldu: Bu sezon ilk kez konferansında liderlik iddiası olan bir takımda iyi savunma yapabilen bir yıldız olduğunu da gösterdi.

Jokic’in kariyerinin bu noktasına kadar hakkındaki en önemli soru, böylece olumlu bir cevap buldu. Elimizde oyun kurabilen, büyücü gibi paslar atabilen, pota çevresinde müthiş bitirici, aynı zamanda üçlük sokabilen 24 yaşında bir uzun var.

Gerçekten Sırp yeteneğin şu tarifi gerçeğe dönüştürdüğünü düşünmek bile insana hayranlık veriyor. Peki, neden daha yukarıda değil?

Hala kanıtlamadığı şeyler olduğunu kabul etmek gerek. Kariyerinde ilk kez 2019’da playoff’a girecek. Böylesi bir oyuncuyu NBA’in en iyi 10 yıldızı içinde ilan etmek fazla iddialı olurdu.

10. Joel Embiid – Miami Heat

Sakatlık endişeleri geride kaldı. İstikrarsızlık korkuları geride kaldı. Joel Embiid, NBA’in en önemli oyuncularından biri olarak Philadelphia 76ers pota altında rakiplere dehşet saçıyor.

Her akşam yaptığı inanılmaz istatistikler artık sıradanlaşmış durumda. Savunmadaki büyük etkisi de Philly’yi ligin en önemli savunmaları arasına taşıyor.

Başarı ve deneyim namına daha kariyerine eklemesi gereken çok şey var ve modern NBA’de oyunu yönetemeyen, uzaklardan şut tehdidi olmayan bir uzun olmak da açıkçası pek iyi gözükmüyor.

Bu nedenle oyunun iki yönünde de büyük hakimiyet kurabilmesine karşın ilk 10’un en son sırasında olması doğru gözüktü.

9. Paul George – New Orleans Pelicans

Paul George muhtemelen şu an NBA’de oyunun iki yönünü en iyi oynadığını iddia edebileceğiniz oyunculardan biri. Peki, neden dokuzuncu sırada?

Çünkü ya gelecek için ondan daha fazlasını vadeden yıldızlar ya da geçmişte ondan fazlasını kanıtlamış isimler önünde duruyor.

Kariyeri korkunç bir sakatlıkla sekteye uğrayan PG13’in oyunu NBA’in ilk beşi içerisinde sayılabilecek bir iki yönlülüğe ve olgunluğa ulaşsa da başarıları bu performansa ayak uyduramadı.

Daha çok vakti var. Henüz 28 yaşında, NBA’in en iyi beş, hatta üç oyuncusu arasında sayılabileceği sezonlar çok da uzak olmayabilir. Ama her şey gelecek sezonlarda yarattığı beklentinin ne kadarının hakkını verebileceğine de bağlı.

8. Kyrie Irving – Dallas Mavericks

Kyrie savunmada hala çok iyi bir oyuncu değil, hatta zaman zaman iyi bile değil. Soru işaretleri yaratan bir lider. Hele bu sezonu izlerken hakkındaki soru işaretleri ve tereddütlere bir sürü yenisi eklenebilir.

Ama hala NBA’in kendine skor fırsatı bulma konusunda en yaratıcı oyuncusu. Yaptıklarına inanması zor bir bireysel skor potansiyeline ve yaratıcılığa sahip.

Ayrıca 2016 NBA Finali’nde son anlarda nasıl büyüdüğünü ve tarihin en zor şampiyonluğunu nasıl köpekbalığının ağzından çekip aldığını da unutmak zor.

Bu sezon karakteri, birinci adamlığı, hatta zaman zaman oyun tarzı konusunda büyük soru işaretlerine sebep olsa da Kyrie hala ligin en önemli 10 yıldızı içinde.

Celtics‘e ya da kendisine bu kadarı yeter mi bilmiyorum ama daha iyisi için onun da bazı konularda daha iyi olması şart.

7. James Harden – Washington Wizards

NBA’in şu anki tartışmasız en önemli skor gücünü bu sıraya kadar neden indirdiğimi açıklamam gerektiğinin farkındayım.

Öncelikle, 29 yaşında. Kariyerinin bu noktasından beş yıl sonrasına kadar daha iyi olması hayatın olağan akışına aykırı olacaktır. Belki de o aykırı ihtimali gerçeğe dönüştürecek ama bunu göz önüne almak zorundayım.

Daha önemlisi ligde geçirdiği 9 yıla karşın playoff’ta lider olması gereken önemli anlarda hep bir adım geride kaldığını görüyoruz. Son örneğini Chris Paul’ün kenarda kaldığı Batı Finali altıncı ve yedinci maçlarında gördük.

Harden o tek maçı bir türlü alamadı. Onu yapmış olsaydı muhtemelen şu anki formu ve MVP tartışmasındaki yerinin de rüzgarıyla ilk 4’ten aşağıda görmem mümkün olmayacaktı.

Son 4 sezondur MVP tartışmasında favoriler arasında ismi geçen bir yıldızın hala kanıtlaması gereken bir şeyler olması bana garip geliyor. Ama gerçek bu.

6. LeBron James – Memphis Grizzlies

LeBron James’in ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu bir de benden dinlemeniz gerektiğini düşünmüyorum. Bu konuda çok daha iyi şeyler söylemiş, onlarca yazar bulunabilir.

Uzun süredir NBA’in en iyisi olarak gösterilen bir oyuncuyu neden 6. sırada seçtiğimi açıklamam daha mantıklı olacaktır.

Bir kere daha hatırlatmam gerekirse, bu bir draft. Yani James’i şu an bulunduğu takımdan alıp Memphis’e gönderiyoruz.

Ve şu anki haliyle LeBron 34 yaşında, savunmada bol bol dinlenmesi gereken, şut eksiğini kapatmak için bütün takımı uygun şekilde tasarlamak zorunda olduğunuz muhteşem bir oyuncu.

Aynı zamanda gittiği takıma GM’lik yapmak isteyen bir karaktere, kendisiyle yanında istediği oyuncuyu yan yana getirmek tüm takım kimyasını ve dengesini riske etmekten korkmayan bir menajere sahip. Ayrıca 2018-19 gösterdi ki sakatlık riski de var.

Şu manzaraya bakınca ben onu daha da aşağı indirmemin doğru olacağını düşünüyorum. Ama 2017-18’de kariyer sezonunu yaşadığı, NBA tarihinin en zor şampiyonluğuna liderlik ettiği, NBA tarihinin tartışmasız en iyi 3 oyuncusundan biri olduğu aklıma gelince yapamıyorum.

Lakers‘ın iyi geçen yarım sezonu bile aslında Kral’ın söyleyecek sözü olduğunu gösteriyor ama sakatlığı ve diğer etmenler de zamanın daraldığını kanıtlıyor.

5. Stephen Curry – Atlanta Hawks

Tarihin en iyi şutörü, ligin en neşeli, üretken, uyumlu ve verimli lideri. Üçlüklerinin parladığı oyununu uzun uzun tarif etmeye gerek artık gerek yok.

Peki, neden 2019’da yapılacak hayali bir draft’ta ilk dördün dışında? Bir kere, 31 yaşında. Fazlasıyla çetrefilli bir sakatlık geçmişine sahip ve geçen zamanın ona bu konuda yardımcı olmasını beklemek için bir sebep yok.

Dahası NBA’in muhtemelen en modern ve önlem alınması en zor hücum gücüne sahip olmakla birlikte savunmada hala zayıf noktaları mevcut.

Warriors‘ın elinde Durant, Green ve Klay gibi çok yönlü ve çok pozisyonlu birden fazla savunmacı olmasa zayıflıkları çok daha açık gözükebilirdi.

Bu nedenle onu yeni bir takıma draft ederken beşinci sıraya indirmek zorunda hissediyorum.

Tags NBA