NBA’in Yeni Pippen’ı Olmaya Aday 10 Yetenek

08/Nis/19 23:19 Nisan 8, 2019

Bugra Uzar

08/Nis/19 23:19

Eurohoops.net
Scottie Pippen helps michael Jordan to get out of the game during Flu Game of the Chicago Bulls

NBA’in dikkat çekici yeteneklerinin büyük yıldızlara dönüşme ya da dönüşmeme ihtimallerini hep konuşuyoruz. Peki, ikinci adamlara da yıldızlar kadar ihtiyaç duyulan NBA’de yardımcı oyuncu olabilecekler kimler?

by Anıl Can Sedef / info@eurohoops.net

NBA’de her zaman yeni büyük yıldız aranıyor. Ama bu ligi bir süredir takip eden herkes biliyor ki ikinci adamlar da en az büyük yıldızlar kadar önem taşıyor.

İkinci adam diyince de akla hemen Michael Jordan’ı seneler boyu kusursuz şekilde tamamlayan Scottie Pippen geliyor. MJ’in kısa emeklilik döneminde bir takımın yıldızı olabileceğini de gösteren Pippen belki de NBA tarihinin en kolay hatırlanan Robin’i.

Fakat mesele sadece ikinci adamlığı ve tamamlayıcılığı değil. Pippen iki yönlü oyunu, çok boyutlu becerileri ve komple oyuncu profiliyle bugün modern NBA için önemli bir yıldızın yanına koymak için reçeteyle yazılmış ilaç misali uygun bir oyuncu.

Bu nedenle onu büyük bir süperstar gibi model alıp NBA’in Yeni Pippen’ı olabilecek potansiyele sahip ikinci aday adamlarını derledik, eksileri ve artılarıyla değerlendirdik:

1. Kyle Kuzma

Listeye şu an zaten ikinci adamlık göreviyle tanınmaya başlamış bir isimle başlıyoruz. LeBron James’in en büyük yardımcısı olarak öne çıktığı dönemlerde ikinci NBA sezonunun en parlak maçlarını oynadı Kyle Kuzma.

Bu açıdan “birinci yardımcı” olmanın ona uygun düştüğü belli oldu. Nitekim benzer bir fiziğe ve pozisyon çeşitliliğine sahip takım arkadaşı Brandon Ingram onun gibi çabuk ve kolay şekilde LeBron’un yanındaki oyuncu olmaya uyum sağlayamadı.

Ama onun da “Pippen kıyasında” tamamlaması gereken daha çok şey var: Belki şimdiden skorunu yaratma ve üretmede mahir bir oyuncu ama savunmada iki sezon da pek bir şey gösterebilmiş değil.

Yalnızca müdafaası değil, sahadaki genel tavrının sertliğiyle ilgili verdiği izlenim de çok sorunlu ki bir “ikinci adamın” yıldızına katkı yapması gereken en önemli alanlardan biri bu.

Kuzma, LeBron’un yanında olması beklenen genç joker olacaksa hücumda göz kamaştıran oyununun yanında savunmada çok daha iyi, çok daha sert, oyunun genelinde de çok daha istikrarlı ve enerjik olmalı. Ha, tabii bir de yalnızca bitirici olarak kalmamak için oyunu yönlendiren tarafını da güçlendirmeli.

2. Bogdan Bogdanovic

Sacramento Kings bu sezon takımın genç generali De’Aaron Fox’ı tartışmasız “1 numara” olarak belirlerken Bogdanovic’e de ikinci oyun kurucu görevini uygun gördü. Tercihleri birkaç açıdan doğru.

Bogdan, Fenerbahçe Beko’dan da bildiğimiz gibi, iyi oynamak için takımın etrafında dönmesine ihtiyacı olmayan bir yetenek. Oyun zekası ve bilgisiyle topun elinde olmadığı anlarda ya da planlarda da etkili olabiliyor. Etkili olacak kadar öne çıkmasa bile takımına uyum sağlamasını biliyor.

Hücumdaki yaratıcılığı, liderliği ve soğukkanlılığı da gerçekten bir süperstarın yorulduğu noktalarda dümeni devralabilecek bir oyun seviyesine ve karakterine işaret ediyor.

Ama, elbette, önemli eksikleri de yok değil. Bogi, NBA’deki ikinci sezonunda yukarıda söz ettiğimiz adapte olmasını bilen oyun kimliğini pek sergileyemedi. Kenardan geldiği ve oyuna ikinci seçenek olarak katıldığı maçlarda çaylak yılının aksine çok da etki yapamadı.

Belki de sakatlıklar performans istikrarını bozdu, belki de Kings‘in bu sezon tamamen gaza basmaya dayalı oyun tarzına henüz alışamadı.

Ama Fox’un yanında Pippen misali her deliği kapatan ikinci oyuncu olacaksa hem savunmada daha iyiye gitmesi şart hem de Sacramento hücumunda kendini daha fazla hissettirmek için daha etkili bir manevra alanı bulması gerekiyor. Böylesi önemli bir kıyas için yeterli yeteneğe sahip olduğunu Avrupa’dan biliyoruz. Ama bizim bilmemizle onun bunu herkese kanıtlaması arasında hala büyük bir boşluk var.

3. Jaylen Brown

Sertlik, atletizm, enerji, (iyi oynadığı günlerde) oyun içi devamlılık. Hepsine, son 2,5 yılda gördüğümüz Jaylen Brown’ı düşünerek tamam diyebiliriz. Henüz Pippen seviyesinde olmadığı kesin ama hepsinde potansiyeli çok yüksek ve şimdiye kadar da önemli işler başardı.

Ama tabii ki Jaylen’ın da eksikleri var. Bir kere genel anlamda istikrar gerçekten bir soru işareti. 2018 playoff’unda kariyer zirvesine çıktıktan sonra 2018-19 sezonunun ilk birkaç ayında herhangi bir draft’ta ikinci turdan seçilmeyecek bir oyuncu gibi oynamasını sadece Celtics‘in değişen sistemine ve o dönem sorunlu soyunma odasına bağlamak Jaylen’ı biraz ucuz kurtarmak olur.

Eksikliğin diğer tarafında da olgunluk var. Jaylen’ın oyuncu kimliği ve profili açısından gerçekten Pippen’a benzetilmesi kolay. Ama “ikinci adam” olarak zaman zaman oyunun bazı yönlerinde kaybolup gerektiğinde ortaya çıkabilecek bilinçli bir oyun tarzını seçebileceğini çok da hissettirmedi.

İşin bir de şut seçimi, oyun içi tercihler gibi kısımları var. Kibarca ifade edecek olursak Jaylen hem savunmada hem hücumda adrenaline ya da tembelliğe kolay teslim olan bir oyuncu olabiliyor.

Bunu aşıp şu ana kadar sergilediği becerileri iyice keskinleştirebilirse, Celtics‘in Jordan’ı kim olur bilmiyorum ama Pippen’ı Jaylen olabilir.

4. Ben Simmons

Öncelikle şunu belirteyim: Ben Simmons için Pippen kıyası çok da övgü sayılmaz. Çünkü çaylak döneminde çok parladığı maçlar sırasında Genç Kral lakabıyla Yeni LeBron James olabileceği bol bol dillendirilmişti.

Ama şut atma konusundaki beceriksizliği ve şiddetli isteksizliği nedeniyle Philadelphia 76ers ya da bir başka takımın onun merkezde olduğu bir plan yapmasını ve bunun şampiyonluk getireceğine inanmasını çok zorlaştırıyor.

Dolayısıyla kendi kariyeri açısından Pippen referansı onun için bir rütbe düşüşü anlamına geliyor. Ne var ki bu kıyaslamadaki bu rütbe düşüşüne de tam olarak hazır olduğunu söylemek zor.

Simmons’ın “ikinci adam” olsa dahi (hatta belki de ikinci adam olursa daha da fazla) şutunu geliştirmesi gerekiyor. Şu haliyle bir yıldızın doğru kullanılması ve oynamasıyla doğabilecek ceza şutlarını atabilecek bir oyuncu gibi gözükmüyor.

Diğer taraftan, önemli anlarda oyunun içinde çok kayboluyor. Oyunun kağıt üstünde gözükmeyen yanı olarak bilinen ve maç kazanmakta en az yazanlar kadar önemli işlerde bazen tamamen yok olabiliyor.

Yıldızın sürüklediği bir ekibe direnç katacak, onun yavaşladığı anlarda sahneye çıkacak bir adamın zihinsel olarak da sert olması şart. Simmons bu konuda da soru işareti.

Peki, bu kadar eksikle neden hala adayların sayıldığı bu listede yer aldı? Çünkü pekala 4 numara olabileceği bir fizikle 1 numara oynayabiliyor. Oyun görüşü ve zekasıyla bu fizik birleştiğinde çok farklı bir yaratıcılık seviyesine çıkıyor.

Aynı zamanda bu fiziğiyle çabukluk ve hızı birleştirdiğinden savunmada da bir jokere dönüşebiliyor. Ve işin o tarafında sertlikten kaçması için hiçbir mantıklı nedeni varmış gibi gözükmüyor.

Simmons belki oyuncu profili, kişiliği ve kariyer eğrisi bakımından Pippen kıyasına uygun gözükmüyor. Ama Allah vergisi yetenekleriyle oyunundaki eksik noktaların bazılarını geliştirse dahi çok önemli bir ikinci adam olabilir.