Fenerbahçe Beko – Zalgiris İkinci Düello: Servis Nasıl Kırıldı?

19/Nis/19 11:05 Nisan 19, 2019

Utkan Sahin

19/Nis/19 11:05

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko ile Zalgiris Kaunas playoff serisinin ikinci maçında da karşı karşıya geldi. Peki dün gece neler gördük? Serinin ilerleyen döneminde neler olabilir? Eurohoops Fırın yazıyor!

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Sarı-lacivertliler, dün gece 50 sayı farkla kazansaydı da bir şey değişmeyecekti. Fenerbahçe, şu anda sadece ve sadece 1-0 önde, seriyi kazanmak için hala çok emek sarf etmesi gerekiyor. 2. maçta bir an bile tembellik kabul edilemez çünkü  Zalgiris’li oyuncular kendi gururları için sahaya çıkacak.”

Serinin ilk maçında sonra yazdığım yazıyı bu cümlelerle bitirmiştim. Bu cümleleri geleceği görebilen birisi olduğum için yazmadım. Aslında hikaye önümüzde duruyordu. Asıl olağan dışı şey, Salı gecesi Fenerbahçe Beko karşısında sahadan silinen Zalgiris‘in reaksiyon göstermemesi olurdu.

Sarunas Jasikevicius’un maç sonunda yaptığı malum açıklamanın oyuncuların bam teline dokunacağı açıktı. Zalgiris’li oyuncuların bu kadar ezildikten sonra ölüme yakın bir yırtıcı hayvan gibi gücünü sonuna kadar kullanacağı, hatta ötesine bile geçeceği belliydi. Bütün bu çizilmiş hikaye içinde önemli olan, Fenerbahçe Beko’nun buna vereceği cevaptı.

Sarı Lacivertliler o cevabı veremedi. Zalgiris de hikayesi ilk raund bittiğinde kurgulanmış olan maçı kazandı.

Şimdi ise bize düşen, 48 saat içerisinde 2 farklı sonuca giden hikayenin kritik noktalarını bulmak.

Sonun Başlangıcı Şutların Girmesi Miydi?

Sonuç odaklı bir şekilde konuşmak istemiyorum fakat bazen maça iyi şut atarak başlamak takımları yolundan çıkartabiliyor.

Fenerbahçe Beko’nun bu sezon Real Madrid deplasmanındaki maç başlangıcını hatırlıyor musunuz? Sarı Lacivertliler kusursuz bir hücum temposuyla maça başlayarak ilk 5 dakikayı 10-19 önde geçmişti. Maçın devamı bu şekilde gelişmedi. Fenerbahçe o gecenin ilerleyen dakikalarında Real Madrid‘in konfor alanını bozmak için gerekli sertliği gösteremedi.

Evet, iki maçın tetikleyici noktaları çok farklı. Sonuçta birisi normal sezon, diğeri ise play-off. Ancak hikayenin başlangıcında benzer noktalar da olduğunu kabul etmek gerek.

Aslında iki takım da ilk maçtaki beşleriyle başlayarak hedeflerinin, rakibin güvenli olduğu alanlarını bozmak olduğunu gösterdi. Zalgiris ilk maçta olduğu gibi guarda baskı yaparak Fenerbahçe hücumlarını forvetlere itti. Ev sahibi bunun karşılığını parkenin iki tarafında da pota altını kalabalık tutarak verdi.

Bu beşlerle iyi başlayan taraf Fenerbahçe oldu. İlk 3 hücumunu da birebir üzerinden kullanan Sarı Lacivertli ekip, isabetleri bulup skorda öne fırladı.

Fakat Walkup’ın girmesi ve Davies’in çıkmasıyla oyunun yapısı değişmeye başladı. Zalgiris kısaları uzuna top indirmeye çalışmak yerine daha fazla penetre etmeye başladı. Televizyon molasına gidildiğinde Fenerbahçe hala 15-13 öndeydi. Ancak o anki istatistikler, aslında gelen değişimin habercisiydi.

Zalgiris, ilk maçın ilk çeyreğinde 1/6 saha içiyle tam 6 top kaybı yapmıştı. İkinci maçta televizyon molasına gidilirken 4/4 ikilik isabetleri vardı. Fenerbahçe 3/6 üçlük isabetiyle oynasa da sadece 1 asisti yapmıştı. Maç başında iki takımın kağıt üstünde planladıklarından Zalgiris’inki devreye girerken Fenerbahçe’nin aklındaki sahaya yansımadı.

Fenerbahçe ilk maçı şut atarak kazanmadı. İlk savunmadan son savunmaya kadar gösterdiği sertlik Zalgiris’in güçlü olduğu noktaları çökerterek galip gelmişti. Bu konuda ilk düellonun büyük oyuncuları Datome ve Kalinic‘di. Bu ikili bu maç aynı seviyede değildi. Bilhassa Kalinic‘in kötü bir gece geçirmesi Fenerbahçe’yi savunmada çok etkiledi.

Belki şutların girmesinden belki de mental olarak maça hiç hazır olmamaktan… Bilmiyorum. Fenerbahçe savunmada doğru yerleşse de hep bir an, bir adım geç kalmaya başladı. O anların etkisi şutlar girerken hissedilmedi fakat sarı lacivert taraf mental olarak yumuşaktı.

Belki size daha açık bir şekilde anlatabilirim. Şu savunmaya bakalım. Bu pozisyonda Erick Green perdeden yavaş çıkıyor ama sadece onun suçu yok. Vesely‘in de orada şutörü takip etmesi gerekiyor. Bunu yapmadı, yapamadı. Çünkü Çek yıldız yeterli yoğunluğa sahip değildi. Bu tarz bir pozisyonun ilk maçta olduğunu gördük mü? Hayır. Aksine Milaknis bu şutları 9 metreden kaldırıp atmak zorunda kalmıştı.

İlk maçta Zalgiris fiziksel sertliğe cevap veremediği zaman Fenerbahçe rakibinin daha da üstüne gitmişti. Bu kez roller değişti.

Ulanovas-Davies pota altına dönen Zalgiris, ilk maçta yapamadığı kısalarla delmeyi bu sefer başardı. Wolters, Walkup, Grigonis sürekli olarak ikili oyun sonrası penetre etti. Fenerbahçe, ne kısaların karşısında kalabildi ne de arkada alan daraltabildi. Sonuç olarak ilk maçın tamamında sadece 7 asist yapabilen konuk ekip, sadece 2. çeyrekte 7 asist yaptı.

Fenerbahçe tarafında İlk çeyrekte sarı lacivertlilerin yediği darbeleri hissettirmemeye yarayan o şutlar 2. çeyrekle birlikte girmemeye başladı. – 2/6 üçlük –

Saras sürekli SloukasVesely ikili oyunlarında alanı daralttı ve temel hücum planını engelledi. Fenerbahçe bu sefer topu forvetlere de emanet etmedi. Oyun sürekli Sloukas-Vesely ikilisi üzerinde sıkıştı ve bu ikili 2. çeyrekte kullanılan 17 topun 9’nu attı. Sloukas belki 9 sayı attı ama Fenerbahçe’nin set temposu zarar gördü.

Hücum işlemeyip savunma dökülünce maçın ritmi de skoru da Zalgiris’e kaydı.