by Baxter Holmes / Çeviri: Anıl Can Sedef
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 18 Nisan 2019 tarihinde ESPN’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
“Pop seninle konuşmak istiyor.”
Garson, Jeremy Threat adında bir adama sesleniyor ve sesinin tonuna bakılırsa kesinlikle bir sorun var. Threat hızla Spatatro Restaurant & Bar’ın büyük salonuna doğru koşuyor. Sacramento’daki İtalyan restoranı bir süredir San Antonio Spurs‘ün işgaline uğramış durumda. Oyuncular, koçlar, yönetim, takım sahibi ve çevresi. Hepsi birbiri ardına sıralanmış, uzun, dikdörtgen masaların çevresine oturmuş durumda. Odada iğne yere düşse duyulacak bir sessizlik var. 40’tan fazla insanın gözleri girdiği anda Threat’e dönüyor. Restoranın 29 yaşındaki yöneticisi ve şarap sorumlusu hepsinin karşısında.
O sıra sıra masalardan birinin başında, California’nın eyalet başkentinin tepeden manzarasına açılan bir pencerenin yanında Spurs koçu Gregg Popovich oturuyor.
Bir yandan şarap listesini sağa sola sallarken diğer yandan Threat’e sesleniyor: “Bana bunu açıkla.” Threat şaşkın.
Popovich ısrarla soruyor: “Bunu nasıl yaptın? Bu listede en sevdiğim şaraplardan bazıları var. Bu sizin kendi listeniz mi? Bunu açıklaman gerekiyor.”
Threat açıklıyor: Saatler önce Spurs’ü misafir edebileceklerini öğrendiğinde Wine Spectator dergisinde çıkan ve Pop’ın en sevdiği şarapların listesini yapan bir yazının aklına geldiğini anlatıyor. Yakınlardaki bir arkadaşının çok derin bir mahzeni olduğunu ve o mahzenden 50 bin dolar değerinde 120 şişelik büyük bir alım yaptığını anlatıyor. İşte Pop’ın elinde salladığı o 54 şaraplık liste de böyle oluşmuş: İçinde efsanevi 1990 Chateau d’Yquem; ödüller alan 1996, 1997, 1999 ve 2001 Masseto; unutulmaz 1994 ve 1995 Ornellaia da var.
Popovich inanamıyor: “Şaka yapıyorsun. Gerçekten mi?” Bunları söyledikten sonra 10 şişe şarap sipariş ediyor. Ve şişeler geldiğinde efsane koç mutluluktan uçan bir şarap garsonuna dönüşüyor. Odada oradan oraya dolaşıyor, herkese şarap dolduruyor: “Bunu denemen lazım!” Gece bittiğinde bir 10 şişe daha alıyor. Yolluk olsun diye.
Sonraki sabah Threat’in hayatı geri dönülmez biçimde değişecek. Ama henüz bilmiyor. Restoran grubunun şirket ofisi restoranı arıyor: “Sanırım bilgisayarınızda bir hata var” diyor hattaki şirketin sahiplerinden biri: “Gecenin sonunda 15, 20 bin dolarlık şarap sattığınız yazıyor. O saatte restoran açık bile olmaz. Ne oldu orada?”
Birkaç gün sonra Threat’in yıldızı yükselmeye başlıyor. Fısıltı gazetesi ismini yayıyor. Yerel gazete onunla bir röportaj yapıyor. Misafirler restorana yağmaya başlıyor, gelenler Popovich’in listesini istiyor. Sonraki birkaç yıl içinde Threat başarılarıyla tanınan Thomas Keller Restaurant Group’ta çalışmaya başlıyor. Orada dünyanın en büyük şarap uzmanlarından bazılarıyla çalışma fırsatı buluyor. Ama Popovich’in etkisini hiçbir zaman unutmuyor: “Şarap konusunda o uzmanlar kadar bilgiliydi, hatta belki de daha bilgiliydi.”