Tek Bilet, Büyük Final: Anadolu Efes – Barça Düellosunun 5 Anahtarı

01/May/19 10:34 Mayıs 1, 2019

Utkan Sahin

01/May/19 10:34

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, büyük maç öncesi bu akşam Anadolu Efes adına çok önemli beş noktayı karşınıza getiriyor.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Büyük final geldi, çattı!

Herkesin en çekişmeli geçmesini beklediği seri olan Anadolu Efes-Barcelona eşleşmesinde işler beşinci maça kadar geldi. Bu akşam, bu iki takım son kez karşı karşıya gelecek ve kazanan Final Four yolcusu olacak.

İki takımın, koçların ve hatta oyuncuların Final Four olan özlemlerini düşünürsek bu akşam oldukça dramatik bir maç izleyeceğiz. Bu yüzden akşam 20.00 sularında televizyon koltuğunun karşısında yerinizi almayı unutmayın.

Eurohoops Fırın ise bu büyük final öncesi sizler için kolları sıvadı ve geride kalan 4 maçı da düşünerek bu akşam Anadolu Efes‘in Final Four’a kalmak için dikkat etmesi gereken 5 noktayı çıkardı.

Vasilije Micic’in Performansı

Serinin şu ana kadar bütün kaderini Vasilije Micic belirledi ve şimdiden söyleyeyim bu akşamın en önemli belirleyicisi de bu.

Shane Larkin, serinin hatta playoffların yıldızı. Barcelona oyuncu değiştirmeli savunması içinde bir numaralı silah o fakat serinin belirleyici oyuncusu Micic!

Sırp guard iyi oynadığı zaman Anadolu Efes adına hücumda her şey değişiyor. Top daha hızlı dönüyor, daha fazla pota altına iniyor ve saha içerisindeki çeşitlilik artıyor. Onun seri içerisindeki performansları şu ana kadar maçların kaderlerini belirledi. Micic iyi oynadığı zaman Barcelona, Efes‘e rakip olamadı. O sahada yoklara oynadığı zaman ise Larkin ne kadar iyi oynarsa oynasın Efes adına işler kötüye gitti.

Efes‘in seri içerisinde kazandığı ve kaybettiği maçlarda da bu durumu açık bir şekilde görüyoruz:

Vasilije Micic
  Efes’in Kazandığı Maçlarda Efes’in Kaybettiği Maçlarda
Sayı 17.5 9.5
Ribaund 2.0 2.5
Asist 7.5 4.0
Top Çalma 2.0 0.5
Top Kaybı 2.0 3.0
İkilik Atış İsabeti 3.0 1.5
İkilik Atış Denemesi 5.5 4.5
İkilik Yüzde %54.4 %33.3
Üçlük Atış İsabeti 3.0 1.0
Üçlük Atış Denemesi 4.5 5.5
Üçlük Yüzde %66.6 %11.1

Tabii ki bir oyuncunun takımının kazandığı maçlarda istatistiklerinin daha iyi olması normal. Fakat bu kadarı değil. Burada anormal derecede büyük bir fark var. Sırp yıldız, ribaundlar dışındaki diğer tüm istatistiklerde kazandığı maçlarda daha iyi.

Şut yüzdesi ve sayı ortalamasındaki büyük farklar zaten hemen göze çarpıyor. Fakat daha önemlisi asist ve top kaybı rakamları! Micic, Efes’in kazandığı maçlarda 7.5 asist ve 2.0 top kaybıyla %375 asist-top kaybı oranlaması tutturdu. Lacivert-beyazlıların kaybettiği maçlarda ise 4.0 asist ve 3.0 top kaybı ortalamasıyla bu oranlama 133.3’e kadar düştü. İkisi de oldukça uç istatistikler ama Efes’in kazandığı ve kaybettiği maçlarda hücumunda neler değiştiğini bize açık bir şekilde gösteriyor.

Micic, son maçta yaşanan elektrik sonrasında kendisinin Heurtel ile bireysel rekabete girmesi gerektiği yanlış bir düşünceye girdi. Bu hem gereksizdi hem de ters tepti. Buna ihtiyacı yok. Tüm sezon yaptığı gibi Efes’in hücumları organize etmesi yeterli olacak.

Micic – Larkin Uyumu

larkin micic ile ilgili görsel sonucu

Hazır, Micic’in performansının öneminden bahsetmişken onun da içerisinde yer aldığı başka bir kritik noktaya daha değinmem gerekiyor.

Yeni kurulan bir takım olarak Efes‘in kısa rotasyonundaki uyumu yakalaması kolay olmadı. Moerman ile Dunston ikilisi ilk günden beri tamamdı ama kısalar için durum hiç böyle olmadı. Larkin sezona felaket girdi, Micic mükemmel başladı. Bu da bütün kurgunun değişmesine sebep oldu. Sonra Larkin performansını artırdı, bu sefer diğer kısalarda düşüş oldu. Doğal bir süreç olarak Efes de bu krizi sezon içerisinde yaşadı.

Fakat geldiğimiz noktada birlikte oynadıkları maç sayısı arttıkça Efes kısalarının uyumu da arttı. Bunu hala istikrarlı bir şekilde izleyemiyoruz ama sahadaki durum sezon başındaki gibi değil. Üstelik bu seride Efes‘in en önemli kozu da bu durum.

Barcelona çok açık bir şekilde daha geniş bir rotasyona sahip. Her pozisyonda bu genişliği görebiliyoruz ama Efes elindeki kısalarının çeşitliliği sayesinde daha iyi bir takım. Barcelona çoğu zaman tek top yönlendiriciye kalırken Efes’in yetenekleri kısaları sağ olsun saha içerisindeki top yönlendiricisi ve hücum çeşitliliği daha fazla.

Bu akşam da bu çeşitliliği görmemiz gerekiyor çünkü son noktadayız. Bu maçın telafisi olmayacak.

Larkin özel bir oyuncu. Bunu en iyi bilen Barcelona’lı oyuncular fakat Efes sadece onun kontrolünde gidemez. Her şey onun üzerinden gittiği zaman Efes’te hücumda topa eli değen oyuncu sayısı azalıyor ve bu süreç uzadıkça takıma zarar veriyor.

Fakat aynı zamanda Efes’in Larkin’e ihtiyacı da var. Playoff döneminde bu tarz birbirine yakın takımlarda çoğu zaman öne çıkan faktör hangi takımın daha büyük bir süperstar sahip olduğudur. Daha önceki yıllardaki Olympiakos serilerini hatırlayalım. Efes, bunun acısını Spanoulis karşısında duramayarak yaşadı. Şimdi ise Efes’in eli daha kuvvetli. Larkin gerektiği anda öldürücü vuruşu yapabilir.

Bu sebeple de Micic’in oyunu organize etmesi, zamanı geldiği zaman da Larkin’in o darbeyi vurması gerekiyor. Çünkü Barcelona’nın elinde böyle bir şans yok ve Efes bu fazlalığını kullanmalı.

Tempoyu Belirlemek

Şu dört maçta gördük ki Barcelona’nın hücumda Anadolu Efes seviyesine çıkma şansı yok.

Katalanların maç içerisinde Efes‘i rayından çıkarmak için yaptıkları tüm planlara rağmen lacivert-beyazlılar ellerindeki sorun çözen oyuncularla bu problemleri aşabiliyor. Efes‘in bu problemleri çözebilmek için sadece daha fazla akışkanlığa ve tempoya ihtiyaca var.

Bunu sağlamanın en önemli yolu ise top kayıpları ve ribaundlar…

Barcelona, Efes‘e göre daha kalıplı bir takım ve bununla birlikte uzun rotasyonu daha geniş. Bu sebeple maçın sonucu ne olursa olsun ribaundlarda üstünlük onlarda. Seri boyunca maçların sonuçları ne olursa olsun bu durum böyle oldu. Hatta kaybettiği maçlarda Katalanlar daha da fazla ribaund aldı.

Anadolu Efes Barcelona
  Kazandığı Maçlarda Kaybettiği Maçlarda Kazandığı Maçlarda Kaybettiği Maçlarda
Sayı 88.5 72.0 78.0 68.0
Ribaund 35.5 29.0 36.5 37.0
Asist 21.0 12.5 17.0 14.0
Top Kaybı 7.0 10.0 10.0 8.5
İkilik Atış İsabeti 21.0 12.0 22.5 19.5
İkilik Atış Denemesi 30.5 26.5 43.0 45.0
İkilik Yüzde %68.8 %45.2 %52.3 %43.3
Üçlük Atış İsabeti 13.0 10.0 9.0 7.0
Üçlük Atış Denemesi 33.0 26.5 22.5 21.5
Üçlük Yüzde %39.3 %37.7 %40.9 %32.5

Tabii ki Efes’in bu dengeyi lehine çevirmesi harika olur ama istatistikler çok açık bir şekilde gösteriyor ki aradığı farkı azaltsa bile işler Efes lehine dönüyor. Lacivert-beyazlılar kazandığı maçlarda 35.5 ribaund alırken kaybettiği maçlarda ise 29.0 ribaundda kaldı.  Bu da tabii pozisyon sayısını etkiledi.

Efes’in asist-top kaybı oranlaması da çok dikkat çekici ve aslında bize bir kez daha Micic’in önemini gösteriyor. Micic, emniyet sibobu Simon ile birlikte iyi oynadığı zaman Efes’in top kaybı sayıları azalıyor ve bu da hücumların akıcılığını etkiliyor. Efes kaybettiği maçlarda sadece 12.5 asist ortalamayla oynarken kazandığı maçlarda ise bu sayı 21.0… Arada çok büyük bir fark var.

Barcelona, Efes’e göre çok daha stabil durumda. Kazansa da kaybetse de ribaund, top kaybı, asist ve pozisyon sayılarında Efes kadar büyük fark yok. Bu da Efes’in bu konudaki başarısı ve başarısızlıklarının sonucu direk bir şekilde etkilediğini gösteriyor.

Efes, ribaundları dengeler ve top kaybı sayısını azaltırsa sahada akıcılığa ve tempoya kavuşuyor. Barcelona da o seviyeye çıkamıyor. Bu sebeple de bu akşam kazanacaksa Efes’in tam konsantrasyon ile bunlara dikkat etmesi gerekiyor.

İkilik Yüzde Barajı: %50’in Altında

Anadolu Efes için nelerin kritik olduğunu biliyoruz. Peki ya istatistikler Barcelona için bize ne gösteriyor?

Cevap: İkilik atış yüzdesi!

Barcelona hem nicelik hem de nitelik olarak uzun rotasyonunda daha avantajlı. Ellerinde birden çok fazla pozisyonda oynayabilen birçok oyuncu var ve saha içerisinde birden çok kombinasyona sahipler. Fakat Tibor’un da iyi bir seri geçirmesiyle birlikte Efes, kazanılan maçlarda buradaki durumu dengelemeyi başardı.

Burada tabii ki aslan payı Dunston ve Moerman’da… Bu ikili, hem 1. maç hem de 3. maçta o kadar iyi savunma yaptı ki Barcelona pota altındaki o üstünlüğünü kullanamadı. Her iki maçta da Barcelona, %50’in altında bir yüzdeyle maçı tamamladı. Kaybedilen maçlarda ise durum böyle değil. Bu sefer Barcelona her iki maçta da %50’in üstüne çıkmayı başardı.

Katalanlar, özellikle Heurtel de devre dışı kalırsa bir yerden sonra sadece fiziksel üstünlüğü olan yere saldırmaya başlıyor.

Bu da Efes‘in pota altında cevap vereceği sertliğin önemini artırıyor. Efes, çıktığı sertlik seviyesiyle buna engel olursa Barcelona hücumda çaresiz kalıyor. Kaybettikleri iki maçta da 70 sayının altında kalmaları bundan.

Diğer taraftan pota altında Efes’in bu sertliği kazanması için savunma ile hücum arasında bir tavuk-yumurta ilişkisi de var.

Lacivert-beyazlılar için hücumda asıl belirleyici nokta ribaundlar ve top kayıpları arasındaki farklılık. Fakat aynı zamanda Micic iyi günündeyse Moerman, Dunston, Pleiss üçlüsünün hücumdaki rolleri artıyor ve bunun da karşılığı savunmada enerji olarak geliyor. Bu da özellikle Moerman’ın seviyesini çok etkiliyor.

Bu sebeple Efes’in kaybettiği maçlarda ortalama 12.0 ikilik isabette kalması ve savunmada aynı sertliği gösterememesi aslında birbirini besleyen şeyler.

İyi Başla, İyi Bitir

Bu aslında serideki 4 maçta da bir motto oldu.

Efes‘in kazandığı maçlarda Ataman’ın öğrencileri, Barcelona’nın kazandığı maçlarda ise Pesic’in öğrencileri daha ilk dakikadan itibaren maçı kontrollerinde gösterdi. Zaten 4. maç dışında diğer 3 maçta ilk çeyreği ve devreyi önde kapatan takım kazandı. O maçta da hatırlarsanız ilk çeyreğin sonunda yakalanan bir seri işleri değiştirmişti. Aslında maçın temposu ve gidişatı Barcelona’nın istediği gibiydi.

Efes‘in yeni kurulan bir takım olması ve buraları birlikte ilk defa oynuyor olmalarını da eklersek böylesine stresli bir maça iyi başlamanın önemi artıyor. Efes kendi doğrularını oynadığı ve Micic gününde olduğu sürece daha iyi bir takım. Bunu da ilk dakikadan itibaren rakibine göstermesi gerekiyor.

Sezon içerisinde Efes‘in maç kaosa girdiği zaman akıl tutulmaları yaşadığını gördük. Bu sebeple ilk darbeyi Efes’in vurması çok önemli. Öbür türlü Barcelona oyunun içerisinde kaldığı her an daha çok ümitlenecek ve saldıracak.

Üstelik serinin 2. maçında gördüğümüz gibi – ki sezon boyu da böyleydi – iki takım da clutch anları çok iyi oynayamıyor. Bu iki takım için de geçerli fakat Efes maça zaten favori olarak başlıyor ve gerçekten daha iyi basketbol oynayan taraf. Seyircisinin önünde baskıya girmesine hiç gerek yok.

Büyük bir motivasyonla oyuna başlayıp, son çeyreğe gerek kalmadan işi bitirebilir.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!