By Dionysis Aravantinos – @AravantinosDA / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Turkish Airlines EuroLeague ve Çin Ligi CBA, eski NBA oyuncuları okyanus ötesine gitmeye karar verdikleri zaman o oyuncuların ilgisini çeken iki lig. Üç ligde de mücadele etme şansı bulmuş çok oyuncu var ve bu oyuncuların da birbirinden farklı deneyimleri söz konusu.
Birçoğu Amerikalı olan bu oyuncular, dünyayı gezme, farklı şehirlerde yaşama, farklı hayat tarzlarını görmenin yanında farklı basketbol tarzlarını deneyimleme, salonlarda oynama, taraftarlara tanık olma gibi fırsatlardan sonra basketbola eşsiz bir bakış açısı getiriyorlar. Peki oyuncuların günlük rutinlerinde nasıl farklılıklar var? Üç ayrı kıtada hayat tarzı ne kadar farklı?
Eurohoops, bu konuları üç ligde de oynamış 10 eşsiz oyuncu ile konuştu. İlk kısımda ligler arasındaki genel farklılıkları, kurallara uyum sağlama konusunu incelemiştik.
Bu kez konumuz günlük hayatta yaşanan farklılıklar:
Her bir ligde oynadığınız dönemdeki günlük rutininizden bahseder misiniz? Antrenman, maç ve çalışmalarınızdaki en büyük farklılıklar nelerdi?
NBA:
- DJ White: NBA’de çok fazla bireysel çalışma oluyor. Çünkü çok fazla maç oynuyorsunuz ve o kadar antrenman yapmıyorsunuz. Antrenman yaptığınızda da 45 dakika sert idman oluyor. Genelde durum ağırlık kaldırmak, bireysel çalışmak ve şut atmakla ilgili.
- Bobby Brown: Çok fazla antrenman yapmıyorsunuz çünkü neredeyse her gün maça çıkıyorsunuz. Opsiyonel bireysel çalışmalar oluyor ve çoğu oyuncu bunu yapıyor. Ağırlık kaldırıyorlar, şut çalışıyorlar.
- Dorell Wright: EuroLeague’e oranla çok daha rahat. NBA’in en büyük avantajı ihtiyacınız olan her şeye sahip olmanız. En iyilerin en iyileri orada, antrenörler, koçlar ve tesisler. Vücudunuzla ilgili bir sıkıntı varsa buz banyosu, sıcak banyo ya da sıcak torbalar var. CBA de rahat. Bu durum NBA’de hem ayrıcalık hem de lanet. Harika bir takımdaysanız o kadar antrenman yapmıyorsunuz. Daha ziyade vücudunuza bakıyorsunuz. Vücudumu nasıl en iyi formunda tutabilirim gibi. Kişisel antrenörlerle, kondisyon koçlarıyla ve yetenek antrenörleriyle çalışıyorsunuz. Kaybeden bir takımdaysanız hep idman, hep idman, hep idman. Nasıl daha iyi olabiliriz? Bazı takımların buna ihtiyacı oluyor çünkü çok gençler ve bu oyuncular da doğru iş ahlakını öğrenemiyor. Kolejde bir yıl oynayıp da NBA’e geldikleri zaman çalışmayı öğrenmemiş oluyorlar. O yüzden koçlar lise hocasına dönüşüyor ve oyunculara başarılı olmak için doğru temel kuralları öğretiyorlar. Lig giderek daha da gençleşiyor ve koçların da işleri giderek zorlaşıyor.
- Chris Singleton: Maça çıkıp dinleniyorsunuz. NBA’de önemli olan dinlenmek ve özgüven. Şimdilerde rol oyuncuları takımın yıldızının yarattığı çok sayıda şut buluyor. Buradaki asıl soru o şutları istikrarlı şekilde sokup sokmadığınız. Sokarsanız ödülünüzü alırsınız.
- Alex Kirk: Erken gelip daha fazla bireysel çalışma yapmaya başlıyorsunuz. Ağırlık çalışması, kondisyon, saha çalışmaları. Sonra idman oluyor, epey kısa. Bir koşu yapıyorsunuz, birkaç varyasyon çalışıyorsunuz, sonra biraz daha kendiniz çalışıyorsunuz. Farklı koçlarla oyununuz üzerine çalışmak için çok daha fazla vaktiniz oluyor ve bu da bireysel açıdan daha çok gelişmeniz için faydalı oluyor.
- Josh Powell: Vücudu dinlendirmeye odaklanmak, bireysel çalışma yükünüze göre çalışmak. Durumu izleyip buna göre plan çiziyorlar. Şu anda da ciddi bir geçiş olduğunu biliyorum. Oyuncuların aşırı çalışmadığından emin oluyorlar. Bu yüzden gerektiğinde çalışma sağlanıyor. NBA’de idmanlar sabah oluyor ve oyuncular günün geri kalanını boş geçiriyor.
- Maciej Lampe: Ben NBA’deyken 18 yaşındaydım. Potansiyelim sayesinde draft edilmiştim. New York’tayken çaylak olarak 1,5 saat erken gider çalışırdım. İdmandan sonra da kalmak durumundaydım. Madison Square Garden’dan antrenman tesislerine gidip gelirken çalışmalar arasında arabamda çok vakit geçirdim. Oradayken çok kilo verdim ancak oynama şansı bulamadım. Sonra Phoenix’e takas olduğumda koç Mike D’Antoni ile çalıştım. 19 yaşındaydım ve o bana yardımcı oldu. NBA’de erken gelip idmandan sonra çalışmak için kalmak çok oluyor. Çok sayıda maç var ve bu da sezon öncesi çalışmaları zorlaştırıyor. Normal sezon başlayınca sıkı idman pek olmuyor. Daha ziyade bireysel çalışmalar yapıyorsunuz.
- Derrick Williams: NBA’de her şey daha bireyselleşmiş durumda. Bir koça 2-3 oyuncu veriliyor ve onlar kendi oyunları, vücutları ve şutları üzerinde çalışıyorlar. Avrupa’da ise günde iki idman oluyor. Çoğu zaman haftada 3-4 gün idman var.
- Malcolm Delaney: 82 maça çıkıyorsunuz, dolayısıyla takımla antrenman yapmaya vaktiniz olmuyor. Fırsat olunca gidiyorsunuz ancak en önemlisi vücudunuza iyi bakmak. Formda kalıp ritminizi korumak. Sezon içerisinde yetenek gelişimi ve bireysel çalışma çok oluyor. Belki az sayıda takım idmanı da oluyor ama gerçekten vaktiniz yok. Bunu kendi başınıza yapmalısınız. Takım idmanları da Avrupa’daki gibi günde iki olmuyor.
EuroLeague:
- DJ White: Avrupa’daki günlük rutin biraz daha kolay. Haftada 1-2 maça çıkıyorsunuz, salona kolay erişiminiz oluyor, böylece vücut çalışmaları yapabiliyor ya da sabahları veya antrenmanlardan önce şut çalışabiliyorsunuz.
- Bobby Brown: Avrupa’da günde iki idman oluyor. Çünkü çok maç olmuyor.
- Dorell Wright: Avrupa tam bir angarya, gerçekten öyle. 2017-18’de Bamberg‘de oynarken playofflara kadar günde iki idman yapıyorduk. NBA’den gelince alışmam zor oldu. Nikos Zisis, Daniel Hackett, Ricky Hickman gibi buna alışmış oyuncular vardı ve ben de bir anlamda hizaya geldim. Bir keresinde Nikos’a “Bütün kariyerin boyunca bunu mu yaptın sen? Kariyerinin bu aşamasında hâlâ oynadığına inanamıyorum” dedim. Kondisyon anlamında bu adamların ne kadar iyi olduğunu ve vücutlarının ne kadar iyi olduğunu gösteriyor bu durum. Çünkü bunu bütün yıl yapıyorlar. Ben Avrupa’da NBA’deki gibi muamele görmedikleri hâlde bunları yapan oyunculara hep şapka çıkarıyorum. Bizler (NBA’deki Amerikalı oyuncular) Avrupa’daki bu oyuncular kadar sağlam çalışmıyoruz ama vücudumuzun kendisini toparlaması ve hatta daha iyi uyuyabilmek için çok sayıda farklı şey yapıyoruz. Genelde NBA, Avrupa’nın sunmadığı çok fazla ekstra şey sunuyor ve belli konularda Avrupa’nın geride olmasının sebebi de bu. Örneğin oyuncular düzgün dinlenebiliyor. Bence Avrupa takımları idman konusunda o kadar takıntılı ki oyuncuların sahada daha iyi olabilmeleri için gerçekten kendilerini toparlamasına müsaade etmiyorlar Ancak Avrupa’daki oyuncuların hiç aralarının olmadığı düşünülünce yaptıkları şey gerçekten etkileyici.
- Chris Singleton: Takım ve koça bağlı olarak maçlara çıkıp çok antrenman yapıyorsunuz.
- Alex Kirk: Avrupa’da çoğu zaman günde iki idman oluyor. NBA’de veya CBA’de bu kadar sık idman yok ancak bazen de EuroLeague’deki yoğun takvim nedeniyle o fırsatınız da olmuyor tabii ki çünkü sürekli seyahat ediyorsunuz. En büyük fark ise maçlarda. Çok daha fazla oyuncu var ve dolayısıyla daha fazla oyuncu daha az süre alıyor. O yüzden idmanlar daha yoğun oluyor ve idmanlarda rekabet de daha eğlenceli bir hâl alıyor. NBA ya da CBA’de bu olmuyor.
- Josh Powell: EuroLeague’de günde iki idman yapıyorsunuz. Nerede olduğunuza da bağlı tabii. Bunun dışında bazen geceleri idman yaptırıyorlar. Çünkü idmana inanıyorlar.
- Maciej Lampe: Çok fazla idman yapıyorsunuz. Haftada iki maç yapıyorsunuz ve tabii çok seyahat ediyorsunuz. Özellikle de İspanya Ligi’nde çok zor oluyor. İspanya Ligi’nin takvimi zorlu ve EuroLeague takviminin de buna eklenmesiyle daha da zorlaşıyor.
- Derrick Williams: Yurtdışına gitmeden ve Avrupa’da oynayan arkadaşlarınız olmadan bile günlük rutinin ne kadar zor olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü döndükleri zaman ‘Çok zor sezondu’ diyorlar. Avrupa’da tüm sezon hedefe koşuyorlar. Farklı. Sürekli, her gün. Ben bunu kötü bir şey olarak görmüyorum, sadece daha hazır olmanız lazım. Doğru yapıyor, vücudunuza iyi bakıyorsanız harika bir şey olabilir. Bu basketbol ve her zaman iniş çıkışlarınız oluyor ancak sürekli bunu arayarak çıkışta kalmak gibi daha iyi bir şansınız var. Ancak hazır değilseniz zor olabilir. Sürekli seyahat ediyorsunuz, otobüs yolculukları oluyor ama genel anlamda iyi bir deneyim ve insanların dünyanın farklı yerlerinde nasıl çalıştığını görüyorsunuz.
- Malcolm Delaney: Bence çok aşırı antrenman var. Birçok takım bütün sezon boyunca günde iki idman yapıyor. Bunu cidden sevmiyorum. Kariyerimin başlarında sorun olmuyordu ancak günde iki idman yapmayı zerre sevmiyorum gerçekten. Kendim çalışacaksam tamam ama günde iki kez programla çalışmayı sevmiyorum ve vücudunuz maçlar yüzünden acıyorken ekstra çalışma da yapılmıyor.