by M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
17 Mayıs Cuma günü Türkiye saati ile 22:00’de başlayacak karşılaşmada CSKA Moskova ile Real Madrid, geçen sezonki yarı finalin bir rövanşında kozlarını paylaşacaklar.
CSKA Moskova, son iki sezondur oynayamadığı finali oynayıp 2016’dan sonra bir kez daha şampiyon olmak; Real Madrid ise geçen sezon finalde Fenerbahçe Doğuş‘u yıkarak aldığı “şampiyon” unvanını korumak istiyor.
İki takım son iki sezonda Final Four’da iki kez karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmaların ilkinde 2016-17 sezonunda üçüncülük maçı oynayan iki takımın karşılaşmasında kazanan taraf bir önceki yılın şampiyonu CSKA Moskova oldu.
Geçen sezon ise yarı finalde karşı karşıya gelen iki takımın mücadelesinde Real Madrid, rakibini 92-83 mağlup ederek CSKA’nın önceki yılda aldığı galibiyetle kıyaslanmayacak kadar öneme sahip bir maçı kazanmayı başardı. Bu sezon CSKA’nın rövanşı alma fırsatı var.
Peki bizleri bu seriyi izlemeye teşvik eden beş özgün faktör neler?
Real Madrid‘in etkili uzun rotasyonuna CSKA Moskova nasıl çare bulacak?
Real Madrid, Turkish Airlines EuroLeague’in en iyi uzun rotasyonlarından birine sahip. Anthony Randolph, Walter Tavares ve Gustavo Ayon’un başı çektiği bu rotasyonu EuroLeague’de gerek yetenek gerekse fizik alanlarında alt edebilecek takım sayısı belki hiç yok, belki de çok az. Kişisel görüşüm ise bu rotasyonun mevcut yapıda en iyisi olduğu yönünde. Özellikle Tavares’in savunmadaki caydırıcılığını çok fazla isimden göremiyoruz.
Karşı tarafta ise CSKA Moskova’nın en güçlü tarafının uzun rotasyonu olduğunu söylemek mümkün değil ancak bunun yanında uzun rotasyonlarının çok güçlü olduğunu söylemek de kolay değil. Kyle Hines gibi undersized olsa da muhteşem bir savunmacı 5 numaraya sahip olan CSKA’nın 4-5 numaraları Real Madrid’in yıldızları ile başa çıkabilecek kadar iyi isimler değiller.
Bu durumda CSKA’nın Real Madrid’i yay çevresine püskürtmesi gerekiyor ve bunu da etkili ve atlet kanat oyuncularıyla yapabilirler ancak elbette işleri hiç kolay olmayacak. Real Madrid özellikle fizikli yapısıyla pota altını işlemek isteyecektir ve buldukları ters eşleşmeleri değerlendirmek için ellerinden geleni yapacaklardır.
CSKA’nın bu soruna nasıl bir çözüm bulacağını merakla bekliyor olacağız.
CSKA Moskova’nın etkili ve yetenekli kısa ve kanat rotasyonuna Real Madrid nasıl çare bulacak?
Cory Higgins, bu sezona kadar EuroLeague’de hak ettiği değeri görmeyen oyunculardan biriydi ancak bu sezon kariyer zirvesini gören Higgins’i fark etmemek artık imkansız hâle geldi. Belki hâlâ hak ettiği değeri görmediği iddia edilebilir ancak artık Higgins, bu ligin MVP adaylarından biri ve bu sezon boyunca bunu her defasında gösterdi.
Ayrıca “her defasında” derken normal sezonda CSKA Moskova’nın Real Madrid ile oynayıp kazandığı iki maçı da buna dahil ediyoruz elbette. Rusya temsilcisi, rakibi karşısında normal sezonda 2’de 2 yaparken bu maçlarda toplamda 47 dakika sahada kalan Higgins, 39 sayı, 3 ribaund ve 5 asist üretti. Dolayısıyla Real Madrid kaybetmek istemiyorsa onu durdurmak zorunda.
Peki nasıl?
Real Madrid, kanat rotasyonu anlamında CSKA kadar eli bol bir takım değil. Dahası CSKA’nın elindeki tek kısa tehdidi de Higgins değil. De Colo ve Sergio Rodriguez gibi çok tehlikeli başka oyuncuları da var ve Real Madrid, Higgins’e önlem alırken diğer isimleri es geçemez. Öte yandan işin savunma tarafında eldeki personel itibariyle Real Madrid, kısa savunmasında rakibi karşısında çok avantajlı değil.
Real Madrid’in elindeki tüm savunmacılar Higgins’ten ne daha fizikli ne de daha çabuk. Bu durumda Real Madrid’in elindeki opsiyonlardan biri yıldız ismin karşısına fizikli oyuncuları koymak olabilir. İspanyol devi normal sezonda Birleşik Amerikalı yıldızı durduramadı, Final Four’da her sezon gelişen performansıyla Pablo Laso yeni bir sürpriz yapıp çözüm bulabilir mi? Belki evet, belki hayır… Her halükarda izlemek çok keyifli olacak.
Yeni yapısıyla Real Madrid unvanını koruyabilecek mi?
Geçen sezon EuroLeague’de şampiyon olan Real Madrid de daha öncesinde istikrarlı yapıyı yakalayan Real Madrid de kısalarından çok önemli katkılar alan ve onların önemli performanslarıyla başarıya ulaşan bir takımdı. Bu sezon ise görece farklı bir Real Madrid izledik.
Evet, 2016-17 sezonunun MVP’si Sergio Llull geçen sezonun çok büyük bölümünü sakat geçirmişti ve döndüğünde de takım ondan daha farklı isimlere bağlı kalmıştı ancak neticede o bağlı kalınan en önemli isim geçen yılın MVP’si Luka Doncic oldu ve İspanyol devi bir şekilde başarıya yine en önemli kısasıyla ulaştı.
Bu kez durum biraz daha farklı. Real Madrid’in elindeki kısa personeller daha öncesinin Rodriguez – Llull’lu ya da geçen yılın Doncic’li rotasyonu ile aynı kalibrede değil. Evet, Llull yine kadroda ve Final Four’da oynaması da bekleniyor ancak sakatlığından bu yana yıldız isim bildiğimiz Llull’dan daha farklı ve Real Madrid’in ona mutlak güven duyması zor.
Bu durumda ya geçen sezon finalde Fenerbahçe Doğuş karşısında olduğu gibi -Fabien Causeur örneği- bir x-faktör çıkaracaklar ya da sezon boyunca önemli katkılar aldıkları Anthony Randolph ile diğer uzunların eline bakacaklar.
Bu noktada Facundo Campazzo’nun bilhassa son aylarda artan ama sezon boyu istikrarlı bir şekilde önemli katkılar sunan performansından bahsetmekte fayda var. Arjantinli guard şu ana kadar olağanüstü işler yaptı ve bu su götürmez bir gerçek ancak şunu söylemeye çalışıyorum: 2017’nin Llull’u ve 2018’in Doncic’i kadar güven veren bir kısaya sahip değil Real Madrid.
Yine de şampiyon olmak istiyorlarsa ya bunun yeni bir yolunu bulacaklar ya da Campazzo beni bir kez daha şaşırtacak.
CSKA takım içinde dengeyi nasıl kuracak?
CSKA Moskova, belki de EuroLeague’in yetenek toplamı en yüksek takımı. Dahası rotasyonları da çok geniş ve bu sayede farklı maçların, farklı hikayelerin farklı kahramanlarını çıkarabiliyorlar. Bütün bunlar Rus devi için çok büyük avantajlar ve bu gerçeği yadsımak haksızlık olacaktır.
Ancak öte yandan madalyonun diğer yüzünde “Rotasyonun genişliği her zaman iyi midir?” sorusu dikkatleri çekiyor ve CSKA Moskova’nın rotasyonu yıllardır geniş olmasına rağmen takım aldığı tek şampiyonluk ile bu soruya belki de “Hayır” yanıtının tasavvuru oldu.
Bu sezon da zaman zaman eleştiriler alan ve sezonu iniş çıkışlı da olsa ikinci sırada bitiren CSKA Moskova, playofflarda ise Baskonia karşısında önce saha avantajını kaybetse de daha sonra yetenekli kadrosuyla deplasmanda iki maç kazanıp adını bir kez daha Final Four’a yazdırdı. Ancak playofflarda farklı bir CSKA izledik. Basitçe açıklamak gerekirse tüm sezon Higgins ve Will Clyburn’ün katkıları ile bu noktaya gelen Dimitris Itoudis’in öğrencileri, playofflarda bir kez daha Nando De Colo’nun takımı hüviyetine büründü.
Elinizdeki bu kadar üst düzey oyuncu olunca bunların hiçbiri sizin için büyük sorun yaratmıyor ancak tek maçlık bir eşleşmede kahramanınızı doğru seçmek zorundasınız. Zira rakibiniz yanlış yaptığınız bir seçim sonucu kahramanınızın oyununu dizginlerse ikinci seçeneğiniz her zaman gününde olmayabilir.
Dimitris Itoudis’in de harcanan yüksek paralara rağmen CSKA Moskova yönetiminin beklentilerini ne ölçüde karşıladığı belirsiz. Bunu bizzat Andrey Vatutin’in açıklamalarından, tereddütlü ve çekingen ifadelerinden anlayabiliyoruz. Hâl böyle olunca Itoudis, son şampiyonu ve belki de şu aşamada kendisi için olabilecek en zorlu rakibi bir şekilde devirmenin yolunu bulmak zorunda gibi gözüküyor.
Peki nasıl olacak? Heyecanla bekliyoruz…
Temsilcimizin rakibi kim olacak?
Bu maç yalnızca İspanyol ve Rus basketbolları için bir önem teşkil etmiyor, aynı zamanda Türk basketbolu için de önemli bir maç olma özelliği taşıyor.
Yarı finalde karşılaşacak iki takımdan hangisi finale çıkarsa kupa yolunda ya Fenerbahçe Beko ya da Anadolu Efes ile karşı karşıya gelecek. Hangi takımın galip geleceği bu anlamda bizler için çok önemli.
Avrupa basketbolunun bu seviyesinde rakip seçmek elbette gülünç olacaktır ancak basit bir perspektiften bakacak olursak kimi takımların oyunu diğer takım için çok daha “ters” olabiliyor. Elbette temsilcilerimiz için de bu iki takımdan birinin oyunu diğerine oranla kendilerine daha ters.
Fenerbahçe Beko’nun finale çıkması durumunda rakip olarak CSKA Moskova daha net bir tercih sebebi olabilir. Zira özellikle forvet ve uzun rotasyonunda önemli eksikler ile rakibiyle karşılaşma ihtimali bulunan Fenerbahçe’nin Real Madrid karşısında pota altında net bir şekilde ezilmesi söz konusu olabilir. Keza geçen sezon finalde de Walter Tavares’in Jason Thompson‘dan hiç katkı alamayan Fenerbahçe karşısında ne kadar etkili olduğunu gördük. Bu sezon Nikola Kalinic ve Gigi Datome gibi isimlerin de eksikliği ihtimali söz konusuyken Real Madrid tercihi çok mantıklı olmayacaktır.
Öte yandan Anadolu Efes‘te ise durum biraz daha farklı. Zira Anadolu Efes, CSKA Moskova’nın başta Will Clyburn olmak üzere kanat ve forvet rotasyonunu durdurmakta hayli zorlanabilir. Bu da temsilcimiz için final maçına önemli bir dezavantajla çıkmak anlamına gelecektir.
Daha önce de söylediğim gibi, bu aşamada rakip seçmek birçokları için gülünç zira Avrupa’nın en iyi dört takımı arasında yetenek farkı gözle görülecek kadar büyük değil ve her takım birbirini çok iyi tanıyor. Bir diğerinin zaaflarını işlerken kendi zaaflarınızı da örtmek zorundasınız. Hangi takımın bunu ne ölçüde yapacağı şampiyonu belirleyecek.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!