2018-19 BSL: Sezonun En İyi 2. Beşi

28/May/19 10:14 Mayıs 28, 2019

Utkan Sahin

28/May/19 10:14

Eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde normal sezon geride kaldı. Sıra sezonun ödüllerini dağıtmakta, hazır mısınız?

by Utkan Şahin  / info@eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde bir normal sezonu daha geride bıraktık.

Açık konuşmak gerekirse… Son yılların en kötü durumdaki ligini izledik. Ekonomik problemler yüzünden gençlerle sahaya çıkan takımları da gördük, ligdeki durumları kesinleşince yabancılarını bırakan takımları da… Hoş, zaten işin nereye gittiği ligin sezona 15 takımla başlamasından belliydi.

Yine de bütün bu olup bitenler arasında sezona damga performanslar izleme şansı bulduk.

Bu sebeple de Eurohoops Fırın, her zaman olduğu gibi normal sezon ödüllerini dağıtmak üzere kolları sıvadı. 28 haftalık ligde yıldızların performanslarını inceledi. Onların bireysel performansları ve takımlarının ligdeki yerlerine sağladıkları fayda eksinin sezonun en iyi beşlerini belirledi.

İlk olarak ise ligin en iyi üçüncü beşini seçmiştik, şimdi ise sıra ligin en iyi 2. beşinde!

NOT: Ligde en az 15 maç oynamış oyuncular üzerinden beşler kurulmuştur.

Alex Perez (Banvit)

Yaşı: 25
İstatistikleri: 27 maç 14.9 sayı, 5.6 asist, 2.7 ribaud, 15.7 EFF
En iyi performans: 36 sayı, 5 asist ve Afyon (24. hafta maçı)

Banvit için ne sezondu ama!

12. haftada “Acaba ligden düşer mi?” denilen takım, Hakan Demir ile birlikte rüya gibi bir hikaye yazdı ve ligin dibinden ayağa kalkarak playoff yapmayı başardı. Bu süreçte 17 maçın 12’sini kazandılar.

Bu değişimin birçok nedeni var. Takımın yapısı, oynanan basketbol temeliyle değişti. Saha içinde kredi vermemiz gereken birisi varsa o da Alex Perez!

Aslında Meksikalı guard da sezona Banvit gibi kötü girdi. İstatistikleri sizi yanıltmasın. Lider olarak o da kötü oyunun bir parçasıydı. Değişimle birlikte o da ayağa kalktı.

Alex Perez’in ilk 11 maçtaki performansı: 12.5 sayı, 5.3 asist, %31.3 üçlük yüzdesi
Alex Perez’in sonraki 17 maçtaki performansı: 17.6 sayı, 5.8 asist, %41.9 üçlük yüzdesi

İlk 11 maçtaki performansı sebebiyle onu yargılayabilirsiniz ama bir oyuncu kötü giden sezon içerisinde böyle bir değişim yaşıyorsa takdir de etmeniz gerek. Perez, kendisi için daha doğru bir organizasyon kurulduğu anda sahada etkisini gösterdi ve takımını playoff’a taşıdı.

Ondan beklenen liderliği bu 17 maçta gösterdi. Kritik Afyon, Daçka ve Bahçeşehir maçlarında hep fişi çeken isim oldu.

Sezonu bitiriş biçimine bakınca aslında onun adına üzülmemiz gerekiyor. Her şey en başından böyle gelişseydi, ismini ilk beş için düşünebilirdik ama Meksikalı guard bu seferlik ikinci beşle idare etmek zorunda!

Kenny Hayes (Arel Üniversitesi Büyükçekmece)

Yaşı: 32
İstatistikleri: 23 maç 21.7 sayı, 4.4 asist, 2.1 ribaund, 17.2 EFF
En iyi performans: 47 sayı, 4 asist vs Bahçeşehir (23. hafta maçı)

Belki baskının daha az olmasındandır… Büyükçekmece, oyuncular için gerçek performansını sergileme adına ligin en rahat takımlarından biri.

Son yıllarda burada kariyerinin en iyi performansı sergileyip başka transfer olan, fakat orada istediğini bulamayınca geri dönüp yine yıldızlaşan birçok isim gördük. Bu sezon bu “uzun” cümlenin karşılığını Kenny Hayes verdi.

Fransa’da vasat geçen bir yılın ardından Büyükçekmece’ye geri dönen Hayes, sezona damga vuran performanslardan birini sergiledi. Bunu sadece 21.7 sayı ortalama tutturup ligin sayı kralı olduğu için söylemiyorum.

Amerikalı skorer, ligin en vasat takımlarından biri olan Büyükçekmece’nin liderlik yükünü çekti ve kulübün beklenenden kolay bir sezon geçirmesini sağladı. Sakarya ligden düşen takımı çok önceden belirledi ama bu kadronun sezonun ilk yarısında 6 galibiyet alabilmesi gerçekten büyük bir başarıydı.

Sezonun 2. yarısında takımın 2 galibiyet alması da onun suçu değildi. Devin Williams da ayrıldıktan sonra bu takımın mücadeleci kalması çok zordu.

Sylven Landesberg (Türk Telekom)

Yaşı: 29
İstatistikleri: 27 maç 20.0 sayı, 2.1 asist, 3.4 ribaund, 16.8 EFF
En iyi performans: 43 sayı, 6 ribaund vs Banvit (30. hafta maçı)

Sezon boyunca Kenny Hayes ile Sylven Landesberg sayı krallığında birbirine hep çok yakındı. Bu sebeple yılın en beşlerinde de bu ikiliyi ayırmamak lazım.

Aslında Landesberg’in burada olması benim için küçük çaplı bir hayal kırıklığı. İlk yarıdaki bireysel performansı ve Telekom’un takım olarak başarısıyla MVP ödülü için önemli bir aday olduğunu düşünüyordum. Hatta sezon ortası ödüllerinde de onu seçmiştim. Fakat Amerikalı yıldızın performansı aynı şekilde ilerlemedi.

İstatistik olarak bakarsak ortada sorun yok. 20.0 sayı ortalamasıyla 2. sırada. Üstelik bunu %40 üçlük, %52.4 ikilik yüzdeleriyle başardı. Yine de 2. yarıdaki performansında mental açıdan bir problem vardı.

Özellikle Ankara ekibinin EuroCup’tan elenmesiyle birlikte Landesberg, saha içinde kazanmaktan daha çok istatistiklerini önemseyen bir oyuncuya yöneldi. Psikolojik olarak ayakta kalamadı. Maç içindeki disiplinini ve istikrarını kaybetti.

Ondaki bu dalgalanma Telekom’u da etkiledi. İlk yarıda 3. sıra için önemli bir aday gibi gözüken Tekom, 2. yarıda vasat kaldı ve sezonu 7. sırada tamamladı. Ankara ekibinin ikinci yarıda kendinden üst sırada yer alan takımlara karşı hiç galibiyet alamaması ve Landesberg’in bu takımlara karşı performansı da düşündürücüydü.

Amerikalı oyuncu yine de bireysel istatistikleri ve Telekom’un playoff yapması sebebiyle sezonun beşlerinde yer almayı hak ediyor.

Nigel Hayes (Galatasaray Doğa Sigorta)

Yaşı: 24
İstatistikleri: 28 maç 12.5 sayı, 5.3 ribaund, 2.0 asist, 14.2 EFF
En iyi performans: 25 sayı, 12 ribaund vs Bahçeşehir (17. hafta maçı)

Çaylak bir Amerikalının Avrupa’daki ilk sezonu her zaman zordur.

Burada çaylak bir Amerikalı, bir yandan oyunu ve kültürü öğrenmeye çalışırken diğer yandan bu farklı sistemin içinde yeteneklerini nasıl kullanacağını bulmaya çalışır. Bu dengesizlik de Avrupalı basketbolseverlere genellikle bir dağınıklık gibi gelir.

Galatasaray‘a bu sıfatla gelen Nigel Hayes, tam olarak bu süreçten geçti.

Daha hazırlık maçları oynanırken onun bu kıta için önemli bir yetenek olduğu ortaydı. Ancak Hayes, o dönem yeteneğini sahaya nasıl yansıtacağını bilmiyor gibiydi. Bu bir soru işaretiydi ama sonu kötü bitmedi.

İlk aylarında sahada çok dağınık gözüken Hayes, zaman ilerledikçe oyununu geliştirdi. Üstelik bu ilerlemeyi takımının kötü bir sezon başlangıcı yapmasına rağmen başardı.

İlk 10 maçının 4’ünde çift hanelere çıkabilen Amerikalı oyuncu, son 18 maçında 12 kez çift hanelere ulaştı. Onun yeteneklerini kullanmayı öğrenmeye başlaması da Galatasaray adına kurguyu değiştirdi.

Kendisi hala yolun başında. Hala öğrenmesi gereken şeyler var… Yine de şu haliyle bile büyük bir yetenek. Çıkan haberlere bakarsak da Avrupa’daki kariyeri ilgi çekici olacak.

Gösterdiği performansla takımında yarattığı etkiyi düşünürsek Hayes en iyi 2. beşi hak ediyor. Onun gibi bir yeteneğin ilk sezonunda böyle bir sezon geçirmesi de biz basketbolseverler için gelecek adına önemli bir şans.