BSL 2018/2019: Normal Sezon Ödülleri

31/May/19 13:54 Mayıs 31, 2019

Utkan Sahin

31/May/19 13:54

Eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde normal sezon geride kaldı. Peki sezonun ödülleri için hazır mısınız?

by Utkan Şahin  / info@eurohoops.net

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde bir normal sezonu daha geride bıraktık.

Açık konuşmak gerekirse… Son yılların en kötü durumdaki ligini izledik. Ekonomik problemler yüzünden gençlerle sahaya çıkan takımları da gördük, ligdeki durumları kesinleşince yabancılarını bırakmak zorunda kalan takımları da… Hoş, zaten işin nereye gittiği ligin sezona 15 takımla başlamasından belliydi.

Yine de ne olursa olsun, bu bizim ligimiz. Bu yüzden Eurohoops Fırın’ın yanlışları ve doğrularıyla bütün bu lig serüvenini ödüllendirme zamanı geldi! Hazırsanız, başlayalım!

Sezonun En İyi 3. Beşi

Sezonun En İyi 2. Beşi

Sezonun En İyi Beşi

Sezonun En İyi Yerli Beşi

MVP: Vasilije Micic (Anadolu Efes)

İstatistikleri: 20 maç 12.0 sayı, 6.7 asist, 2.3 ribaund, 14.9 EFF

İki yıl önce Jordan Theodore, geçen sezon da Sammy Mejia’ya bu ödülü verirken hiç zorlanmamıştık. Bu sezon ise o kadar dominant bir tercihimiz yok.

Sezona damga vuran performanslar izledik. Özellikle Assem Marei bu konuda öne çıkan isim oldu ama onun da takımı playoff yapamadı ve bu durumda onu MVP seçmemizi zorlaştırıyor. Bu sebeple ligi lider bitiren Efes‘in lideri olan Vasilije Micic’i ödüllendirmeye karar verdik.

Sırp guard, 16 yaşında alt yapı şampiyonalarında ilk çıktığı zaman tüm Avrupa’ya vaat ettiği o oyuncu olmayı burada başardı. Bursa ve Kaunas’ta geçirdiği sezonlardan sonra toparlandığını biliyorduk. Bu sebeple geçen yaz Efes onunla anlaştığı zaman ikinci adam rolü için harika bir transfer olacağı düşünülmüştü. Vasa bunu kabul etmedi.

İçindeki doğal lideri ortaya çıkardı ve tüm sezon hem EuroLeague hem de ligde lacivert-beyazlıları taşıdı. Sezon ilk 9 haftasında üç yenilgi alan Efes, Micic’in önderliğinde sonraki 19 hafta hiç kaybetmedi ve iki sezondur ligi domine ederek sezonu lider tamamlayan Fenerbahçe’yi geçerek sezonu lider tamamladı.

Efes adına ligde en çok maça çıkan 2. yabancı olan Micic 6.7 asist ortalamasıyla lig lideri oldu.

Takımının başarısı ve kendisinin asist krallı olmasını düşünürsek MVP ödülü onun hakkı!

Yılın Takımı: Gaziantep Basketbol

Hazırlık maçlarında bize izlettikleri basketbol ile ligin sert takımlarından biri olacaklarını göstermişlerdi ama açıkçası yetenek tavanı bu kadar düşük bir takımın bunu sezon boyuncu sürdürmesi bana hiç kolay gözükmüyordu.

Gaziantep’e baktığımız zaman yarı saha hücumunda yaratıcı oyuncusunun çok az olduğunu ilk bakışta görebiliyoruz. Ligin tanıdık isimleri olan Vasiliauskas ve McKissic geçiş hücumlarıyla yaşayan oyuncular. Fakat buna rağmen disiplin ve savunmayla bu sorunu çözdüler.

Üstelik takım sezon içerisinde birçok sakatlık yaşamasına rağmen hiç dağılmadılar Bunun en büyük sebebi ise savunmaları! Ligin açık ara en az sayı yiyen takımı olan Antep, sertlikleriyle rakiplerini bıktırmayı başardı.

Onlardan kağıt üstünde daha yetenekli olan kadroları sindirdiler ve normal sezonu 5. sırada tamamlayarak tarihlerinin en iyi sezonunu geçirdiler. Daha da ötesi vasat geçen sezona bir renk kattılar.

Yaşadıkları zorluklara, potansiyellerine baktığımız zaman kesinlikle sezonun en iyi takımı onlar ve oyunculardan teknik kadroya bir tebriği hak ediyorlar.

Ayrıca geçen sezon büyük hayallerine karşılık yaşadıkları hayal kırıklığından sonra bu sezon daha az hayal ile daha fazla başarılı olmaları da basketbol için oldukça güzel bir hikaye!

Yılın Koçu: Dusko Ivanovic (Beşiktaş)

Elbette herkes mükemmel şartlarla da çalışmak ister ama bir sanatçıysanız, yöneticiyseniz ya da koçsanız, zor şartlar sizin değerinizi daha iyi gösterebilir.

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde bunu bu sene çok iyi gördük. Birçok farklı koç, takımlarının başarısı için olağan işlerinin dışına çıkmak zorunda kaldı. Hem takımlarına daha iyi basketbol oynatmaya çalıştılar hem de ekonomik problemler sebebiyle onları bir arada tutmaya…

Bu sebeple birden çok dikkat çekici koç performansı izledik. Antep’te Nenad Markovic kulübe tarihinin en iyi sezonunu yaşattı, Banvit’te Hakan Demir ligin dibindeki takımı playoff’a taşıdı ve Galatasaray‘da Ertuğrul Erdoğan genç takımını bir arada tutarak sezonu 4. sırada tamamladı.

Bunların hepsi “Yılın koçu” ödülünü almayı hak edecek performanslardı fakat ödül başkasına gidecek çünkü hepsinin üstünde bir performans vardı.

Dusko Ivanovic, bu sezon bütün imkansızlıklar içerisinde Beşiktaş‘a playoff yaptırdı. Ödül de onun hakkı!

Ağustos sonunda takımının başına geçtiği Beşiktaş‘ta pazarda kalan oyuncularla derme çatma bir kadroyla yola çıktı. Ne yetenek olarak ne de kadro uyumu olarak bu sezon playoff dışında kalan takımlardan daha iyiydiler.

Karadağlı koç, bu kadroyu bir şekilde ayakta tuttu ve beklentilerin üstüne çıkarttı. Zorluklar burada da bitmedi. Ekonomik problemler sebebiyle en önemli 2 oyuncusu sezon ortasında takımdan ayrıldı. Ivanovic yine şikayet etmedi ve gidenlerin yerini takım içerisinden doldurarak Beşiktaş’ın normal sezonu 6. sırada tamamlamasını sağladı.

Bu bana hala büyük bir mucizeymiş gibi geliyor…

Yılın Taraftarı: Banvit

Bazen önemli olan sadece biraz destektir.

Sakarya, sezonun ikinci yarısında çok üzücü bir süreç yaşadı. Ekonomik problemler sebebiyle sahaya sadece genç oyuncularla çıkabildiler ve sonunda da lige veda ettiler.

Böyle üzücü bir olayın yaşanmasının birçok sorumlusu var. Türkiye basketbolu gelişecekse bu sorumluları iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Fakat aynı zamanda o mücadele eden genç oyuncuları da unutmamamız gerekiyordu. Sonuçta hiç yarışmacı olma şansları yok iken sahada sonuna kadar mücadele ettiler.

Banvit taraftarı da Bandırma’da oynanan maç öncesi bunu yaptı. O genç oyuncuları tribüne çağırdı ve “Gururlanın, VEFAkar mücadelenize şapka çıkarıyoruz” pankartı açarak çok anlamlı bir harekete imza attılar. O gençlerin mücadelesini unutmadılar.

Türk sporunda her gün fair-play’den uzak farklı farklı harekete şahit olunurken Banvit taraftarının böyle bir harekette bulunması çok anlamlıydı. Çünkü taraftarlık olgusu takımını desteklemekten önce insanlıktan gelir.

Dolayısıyla yılın taraftarı ödülü onlara gidiyor.