by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Basketbolda yavaş yavaş sezonun sonuna doğru yaklaşıyoruz. Önümüzde sadece şampiyonu belirleyecek olan final serisi kaldı. O da bitince yaklaşık 3 ay boyunca basketboldan uzak kalacağız.
Fakat yakında bütün herkesi heyecanlandıracak yeni bir dönem başlayacak: Transfer dönemi!
Bütün takımlar, yeni sezona daha ümitli hazırlanmak için kolları sıvayacak ve takımlarına olabilecek en iyi oyuncuları kazandırmaya çalışacak. İşte bu büyük dönem öncesi Eurohoops Fırın, yeni bir yazı dizisine başlıyor.
Eurohoops Fırın, önümüzdeki günlerde pozisyon pozisyon bu sezon Tahincioğlu Süper Ligi’nde mücadele edip, kontratı sona eren en iyi oyuncuları karşınıza getirecek. En son gün ise sözleşmesi sona eren en iyi 20 oyuncuyu yayınlayacağız!
İlk olarak en iyi 10 oyun kurucuyla başladık. Şimdi ise sıra en iyi 10 şutör guarda geldi!
10- Markel Brown (Darüşşafaka Tekfen)
Yaşı / Ülkesi: 27 / Amerika
Türkiye Kariyeri: Darüşşafaka Tekfen
İstatistikleri: 13 maç 10.5 sayı, 3.8 ribaund, 3.2 asist, 12.2 EFF
En İyi Maçı: 18 sayı, 6 asist vs Pınar Karşıakya (6. hafta maçı)
Kağıt üstünde Markel Brown’un iyi istatistikleri var. 13 maçta %40.1 üçlük yüzdesiyle 10.5 sayı ortalama tutturdu. Fakat yaz dönemindeki beklentileri düşünürsek onun için iyi bir sezon olmadı.
O dönem eski bir NBA oyuncusu olarak Brown’un Daçka hücumunu sürükleyecek isim olması bekleniyordu. Kısa rotasyonunda en çok öne çıkan isim de oydu. Kağıt üstündekiler gerçekleşmedi ve Brown ile ilgili beklentiler boşa çıktı.
Ahmet Çakı döneminde rotasyona bile girmekte zorlanan Amerikalı skorer, Selçuk Ernak döneminde ise sakatlıklar ve takım içindeki rolü sebebiyle hep arka planda kaldı.
Kötü geçen sezon onun bu kıtadaki ismini etkileyecek çünkü Khimki’de de beklentilerin altında kalmıştı. Avrupa’da 2 farklı takımla da adapte olamamak bir şeyleri gösteriyor olabilir. Bakalım yaz onun adına nasıl geçecek.
9- Kyle Gibson (Beşiktaş Sompo Japan)
Yaşı / Ülkesi: 32 / Amerika
Türkiye Kariyeri: Beşiktaş Sompo Japan
İstatistikleri: 27 maç, 12.1 sayı, 3.3 asist, 2.8 ribaund, 10.8 EFF
En İyi Maçı: 28 sayı, 4 asist vs İBB (19. hafta maçı)
Kyle Gibson önce hayal kırıklığı yarattı, sonrasında ise toparlandı.
Buducnost’un şampiyonluğuna yardımcı olduktan sonra Amerikalı guard, en önemli kısa skorer olarak Beşiktaş‘a geldi. Sezon başında Gibson bu beklentileri karşılayamadı. Hatta Rich gelince bazı maçlarda yabancı kuralı sebebiyle dışarıda kaldı.
Fakat Rich’in takımından ayrılmasıyla birlikte 32 yaşındaki oyuncu tekrardan ön plana çıktı ve özellikle Beşiktaş’ın playoff’a kalmasına yardımcı oldu. Son 13 maçın 10’unda da çift haneli sayılara çıkmayı başardı. Genelde ise 12.1 sayı ortalamasıyla takımının en skorer 2. ismi olan Gibson, bunu %40.2 üçlük yüzdesiyle yaptı.
Tecrübeli skorer, bu yaz serbest kalacak. Skorer arayan alt düzeydeki takımlar için bir seçenek olabilir.
8- Buğrahan Tuncer (Anadolu Efes) *
Yaşı / Ülkesi: 26 / Türkiye
Türkiye Kariyeri: Aliağa, Mersin, Yeşilgiresun, Eskişehir, Anadolu Efes
İstatistikleri: 29 maç 5.0 sayı, 2.7 ribaund, 3.2 asist, 7.5 EFF
En İyi Maçı: 13 sayı, 11 ribaund, 10 asist vs İBB (29. hafta maçı)
Anadolu Efes‘in geçen yaz yerli çekirdeğini geliştirmek için kadrosuna kattığı 3 milli oyuncu beklenen verimi pek de sunamadı.
3 oyuncu da EuroLeague’de rotasyon dışında kalırken; ligde ise aldığı süreler karşısında beklenen performansı sergileyemedi. Hatta zaman zaman koç Ergin Ataman da bu durumu sert bir şekilde dile getirdi.
Bu üçlüden biri olan Buğrahan ise en azından sahada olduğu anlarda takımına eksi yazmadı.
26 yaşındaki guard, topsuz oyunda çok fazla verimli olamadığı için Efes hücumlarında çok etkili olamadı. Bu sezon %35.0 ile üçlük atması da bunda etkili oldu. Fakat en azından 2. top yönlendirici olarak takımına yardımcıydı. Yabancı sınırı sebebiyle Micic ya da Larkin dışarıda kaldığı zaman bu role geçen Buğrahan, 105 asistle Efes‘te en çok asist yapan 2. oldu.
Bu sayede de o sahadayken Efes rakiplerine 195 sayı üstünlük kurdu. -Takım içerisinde Buğrahan bu alanda 4. sırada.
Yine de yaz dönemi Buğrahan için bir soru işareti. Sözleşmesinde opsiyon bulunuyor. Efes isterse yola devam edebilir de etmeyebilir de… Normalde yola devam etmeleri daha makul fakat altyapıdan gelen Ömercan İlyasoğlu gibi de büyük bir yetenek var. Lacivert-beyazlılar, genç yeteneğine en azından ligde şans vermek isteyebilir.
Bu durumda da Buğrahan, transfer döneminde özellikle ligin baş altı takımlarının gözde isimlerinden biri olur.
* Anadolu Efes ile gelecek yıl için opsiyonlu bir şekilde kontratı bulunuyor.
7- Sek Henry (Pınar Karşıyaka)
Yaşı / Ülkesi: 31 / Amerika
Türkiye Kariyeri: Pınar Karşıyaka
İstatistikleri: 26 maç 13.8 sayı, 4.3 asist, 2.8 ribaund, 13.6 EFF
En İyi Maçı: 26 sayı, 4 asist vs Gaziantep (12. hafta maçı)
Yazın Çin Ligi’nde oynadığı için Karşıyaka taraftarının “ha geldi, ha gelecek” diye beklediği Henry, takıma sonradan katılsa da özellikle birkaç haftadan sonra etkinliğini saha içerisinde gösterdi.
Pınar Karşıyaka bu sezon da playoff dışında kaldıysa, bu guard rotasyonundan aldıkları istikrarsız katkıdan kaynaklandı. Assem Marei’nin etrafında o katkıyı verecek oyuncuyu sürekli bulamadılar. Henry ise sezon içerisinde bu duruma çözüm olmaya çalıştı.
Walker’ın düşük performansı sebebiyle kısa rotasyonunda merkeze geçen Amerikalı guard, sezon içerisinde giderek takımın ana karar vericisi haline geldi. Bu durum Karşıyaka’ya Avrupa’da olumlu yansıdı ama ligde Berk’in de düşüşüyle birlikte Henry çaresiz kaldı.
Takımı beklentilerin altında kalsa da Henry için bireysel olarak iyi bir sezondu. Tecrübeli guard, sayı ve asistte takımın en iyi 2. ismi oldu. Ayrıca istikrar olarak da Marei’den sonra takımın en iyisiydi. 26 maçın 20’sinde çift hanelere çıkmayı başardı.
Söylentilere göre Karşıyaka, gelecek sezon için onu kadroda tutmaya çalışıyor. Walker’ın gittiğini düşünürsek Marei-Henry ikilisinin yanında verimli bir oyun kurucu izlemek Karşıyaka ekibinin taraftarı için eğlenceli olabilir.
6- Manny Harris (Bahçeşehir Koleji)
Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika
Türkiye Kariyeri: Türk Telekom, Eskişehir, Bahçeşehir
İstatistikleri: 12 maç 21.9 sayı, 2.7 asist, 5.0 ribaund, 21.2 EFF
En İyi Maçı: 39 sayı, 3 asist vs Gaziantep (24. hafta maçı)
Türkiye’ye 4. kez gelen Manny Harris’in son iki gelişinde takımları küme düşmüştü. Amerikalı oyuncunun bu seferinde en azından takımı düşmedi ama yine başarısız oldu.
Chris Babb’in kötü performansı sonrası sezon ortasında takıma gelen Manny Harris, her zamanki gibi muhteşem istatistikler tutturdu. %50.9 saha içi isabetiyle 21.9 sayı ortalaması yakaladı. Ligde daha fazla maça çıksa sayı krallığının sahibi olabilirdi.
Fakat bunların hiçbiri sürpriz değil. Avrupa kariyeri boyunca onun yeteneklerinin yetmediği hiçbir durum olmadı. Hep sahanın en yetenekli isimlerinden biriydi. Onun problemi bu yeteneklerinin takımlarının kazanmasına yardımcı olamaması…
AEK Atina’yla kazandığı Şampiyonlar Ligi dışında Avrupa’da bir başarısı yok, aksine hep hayal kırıklıkları var. Bu sebeple onun gösterdiği performans da, takımının playoff dışında kalması da hiç sürpriz değil.
Amerikalı skorer, bu yaz bir kez daha serbest kalacak. Bir Türk takımı yazın ona güvenecekse, yeteneklerine güvenmeli. Diğer problemi çözmek içinse çare bulmalı…
5- Brady Heslip (İstanbul BŞB)
Yaşı / Ülkesi: 28 / Kanada
Türkiye Kariyeri: Trabzonspor, İstanbul BŞB
İstatistikleri: 12 maç 13.0 sayı, 1.5 ribaund, 1.4 asist, 9.8 EFF
En İyi Maçı: 31 sayı, 1 asist vs Büyükçekmece (27. hafta maçı)
Brady Heslip de Manny Harris gibi sezon ortasında geldi ama Harris’ten farklı olarak Kanadalı guard takımının hedefine ulaşmasına yardımcı oldu.
Sezonun ilk yarısını 2 galibiyetle son sırada tamamlayan İstanbul BŞB, sezon ortasında takımda değişikliklere giderken Brady Heslip ve Perry Ellis’i getirdi. Bu değişiklik de olumlu olarak takıma geri döndü.
Sezonun 2. yarısında 7 haftada 4 galibiyet alan İstanbul BŞB, ligin dibindeki yerinden kurtuldu ve düşme hattından çıktı. Üstelik sahada yakaladıkları uyumu düşünürsek, Tu Holloway gitmese çok daha fazla kazanabilirlerdi.
Heslip ise Trabzonspor kariyerinin aksine bizlere çok daha verimli bir oyun izletti. Belki sayı ortalaması düştü ama %45.4 ile şut yeteneğini gösterdi. Üstelik çok daha istikrarlıydı.
Kanadalı guard, şimdi bir kez daha serbest kalacak. Onun 2 pozisyonu birden oynayabiliyor olması ve şut yeteneği bu lig için çok değerli. Bakalım ülkemizde kalacak mı.
4- Gary Neal (Banvit)
Yaşı / Ülkesi: 35 / Amerika
Türkiye Kariyeri: Pınar Karşıyaka, Banvit
İstatistikleri: 10 maç 14.3 sayı, 2.9 ribaund, 1.4 asist, 12.2 EFF
En İyi Maçı: 24 sayı, 4 ribaund vs TOFAŞ (21. hafta maçı)
Gary Neal’in geri dönüşü herkes için güzel bir nostalji oldu.
11 yıl önce Karşıyaka formasıyla sergilediği performansla hafızalara kazınan Amerikalı skorer, kısa sürede giderek ağzımıza bir bal parmak çalmıştı. Banvit ile lige geri dönen Neal, yine kısa bir süre oynadı ve performansı da o günlerdeki gibi değildi ama onu buralarda tekrardan izlemek çok hoştu.
Banvit’in düzelen yapısı içerisine gelen Neal, 10 maçlık lig performansında takımının 6 galibiyet alarak playoff’a yükselmesine yardımcı oldu. Özellikle TOFAŞ maçını getiren basketi atması takımı adına çok kritikti. Toplamda da %53.4 üçlük yüzdesiyle 14.3 sayı ortalama tutturdu.
35 yaşındaki skorer, ligin son bölümünde forma giyemedi. Bu dönemi de kısa oldu. Bu sebeple basketbolseverler olarak biz onu daha fazla ligimizde izlemek isteriz ama kendisi adına önemli bir soru var: Depoda ne kadar yakıt kaldı?
Eğer hala birkaç kilometre gidecek yakıtı varsa onu burada izlemeye devam etmek hoş olur.
3- Erick Green (Fenerbahçe Beko)
Yaşı / Ülkesi: 28 / Amerika
Türkiye Kariyeri: Fenerbahçe Beko
İstatistikleri: 15 maç 9.0 sayı, 1.1 ribaund, 1.8 asist, 9.7 EFF
En İyi Maçı: 16 sayı, 5 asist vs Sakarya (30. hafta maçı)
Erick Green, İstanbul’da beklediğini bulamadı.
İşleyen bir makine olan Fenerbahçe’ye sezon ortasında katılması onu çok zorladı. Hem adapte olmakta zorlandı hem de işler yolunda giderken ona pek ihtiyaç olmadığı için süre almakta.
Sonuçta Obradovic’in tarzını da biliyoruz. Green stilindeki oyuncuların sahada bazı özgürlükleri kazanabilmesi için öncelikle oyununda bazı şeyleri değiştirmesi gerekiyor. Valencia’da her istediğini atabilen bir oyuncuyken yarım sezonda bu değişimi kabul edebilmesi çok mümkün değildi. Bu sebepten İstanbul kariyeri pek iyi geçmedi.
EuroLeague’de çok fazla süre alamayan Amerikalı guard, ligde ise yabancı kuralı sebebiyle 15 maçta oynayabildi. 8 maçta çift haneli sayılara çıktı ama kaybedilen 2 maçta kötü performansıyla eksi yazdı.
Green şimdi ise serbest kalıyor. Fenerbahçe’de devam etmesi sürpriz olur. Açıkçası böyle bir sezondan sonra Türkiye’de devam edeceğini de pek sanmıyorum.
2- Sylven Landesberg (Türk Telekom)
Yaşı / Ülkesi: 29 / Amerika-İsrail
Türkiye Kariyeri: Türk Telekom
İstatistikleri: 30 maç 19.6 sayı, 3.4 ribaund, 2.1 asist, 15.9 EFF
En İyi Maçı: 43 sayı, 6 ribaund vs Banvit (30. hafta maçı)
Sylven Landesberg, İspanya’da gösterdiği performans sonrası yaz döneminin en iyi transferlerinden biriydi. Gelirken verdiği heyecanı sahada da ortaya koydu.
Tekrardan lige yükselen Türk Telekom’a hem ligde hem de EuroCup’ta liderlik yapan Landesberg, Ankara ekibinin beklendiği gibi playoff’a kalmasını sağladı.
Kişisel performans olarak da harikaydı. %40.0 üçlük yüzdesiyle 20.2 sayı ortalaması tutturdu ve sayı krallığını 2. sırada tamamladı. Üstelik oldukça da istikrarlıydı. 30 maçın 27’sinde çift haneli sayılara ulaştı.
Sezonun 2. yarısında biraz dağınıktı. EuroCup’tan elendikten sonra mental olarak özellikle güçlü takımlar karşısında duvara çarptığı oldu. Bu durum da Türk Telekom’un normal sezon performansını etkiledi.
Yine de genel olarak ortaya koyduğu performans da çok başarılıydı. Birden çok sayı opsiyonu olan kanat oyuncuları her zaman değerlidir. Landesberg de yazın boşta bir isim olarak değerli olacak.
Bu sebeple EuroLeague’e geri dönmesi oldukça olası…
1- Aaron Harrison (Galatasaray Doğa Sigorta)
Yaşı / Ülkesi: 24 / Amerika
Türkiye Kariyeri: Galatasaray Doğa Sigorta
İstatistikleri: 34 maç 14.6 sayı, 3.4 asist, 3.3 ribaund
En İyi Maçı: 28 sayı, 4 asist vs Fenerbahçe Beko (12. hafta maçı)
Avrupa basketbolunun yeni Cory Higgins’i mi geliyor?
Yaz döneminde muhtemelen kimse Aaron Harrison’un bu sorunun muhatabı olacağını düşünmüyordu. Hatta Galatasaray‘ın yaptığı transferler arasında bile en gözde olan o değildi. Harrison’ın takımın dış şut problemini çözecek bir hücum opsiyonu olması bekleniyordu. Amerikalı oyuncu gösterdiği performansla bu beklentilerin çok daha üstüne çıktı ve Galatasaray’ın lideri oldu.
Özellikle Beşiktaş maçıyla birlikte takımın merkezine geçen Harrison, bir şutörden daha fazlası olduğunu gösterdi. Sarı-kırmızılıların yarı saha hücumunda yaşadığı probleme karşılık hücumda topla üreten oyuncu rolünü üstlenen Amerikalı yıldız seviye atladı.
Hem %44.1 ile maç başına 2.5 üçlük isabeti buldu hem de 3.4 asist ortalamasıyla ligde sayı+asist olarak en çok sayı üreten 2. forvet oldu. Fenerbahçe maçı ile başlayan 12 hafta üst üste çift haneli sayılara ulaştığı dönemdeki performansı oldukça heyecan vericiydi.
Sezona kötü başlayan Galatasaray, onun bu performansı sayesinde ayağa kalktı ve ligde 4. sırayı almayı başardı.
Amerikalı yıldız, ilk sezonundan sonra serbest kalıyor. İlk soruya dönersek… Elbette, şu anda Higgins seviyesinde değil ama Harrison ilk sezonunda gösterdikleriyle o seviyeye çıkabilecek bir oyuncu. Hatta Higgins’in ilk yıllarını hatırlarsak, topla üretim açısından Harrison çok daha önde. Başta savunması olmak üzere geliştirmesi gereken noktalar var ama o henüz bir çaylak. Bu sebeple yazın gözde isimlerinden biri olacak.
Galatasaray da doğal olarak böyle bir yeteneği kaybetmek istemiyor. Sarı-kırmızılılar böylesi bir sezondan sonra Harrison’ı kadroda tutabilirse çok büyük bir iş başarmış olur.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!