by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunda 2018/2019 sezonunu tamamladık.
Şampiyonların belli olmasıyla birlikte de transfer söylentileri gündemin ana konusu olmaya başladı. Takımlar gelecek sezon için daha güçlü kadrolar kurmak için yavaş yavaş harekete geçti ve söylentiler her geçen gün daha da güçleniyor.
Eurohoops Fırın bu sebeple sizlerin karşınıza yeni bir yazı dizisi getirmeye karar verdi. Amacımız, takımların olası yaz haritalarını çizmek.
Bu önemli çünkü gelecek sezon EuroLeague’de farklı bir heyecan olacak. 18 takımlı normal sezonun yanı sıra transfer piyasasında da ortalık karışık. Hem Avrupa’nın birçok yıldız ismi serbest kalıyor hem de Çin Ligi’nde değişen yeni kural sebebiyle bazı yıldızların dönmesi bekleniyor. Gelecek sezon için rekabet körüklenecek.
Bu sebeple her EuroLeague takımı için 3 madde eşliğinde gelecek sezonun yol haritası çıkarmaya karar verdik. Sırada listemizdeki 10. takım var: Real Madrid!
Baskonia: 3 Madde ile Gelecek Sezon Haritası
Khimki Moskova: 3 Madde ile Gelecek Sezon Haritası
Olimpia Milano: 3 Madde ile Gelecek Sezon Haritası
Valencia Basket: 3 Madde ile Gelecek Sezon Haritası
Panathinaikos: 3 Madde ile Gelecek Sezon Haritası
Maccabi Tel Aviv: 3 Madde ile Gelecek Sezon Haritası
Kızılyıldız: 3 Madde İle Gelecek Sezon Haritası
CSKA Moskova: 3 Madde İle Gelecek Sezon Haritası
Zalgiris Kaunas: 3 Madde ile Gelecek Sezon Haritası
Real Madrid Yaza Nasıl Giriyor?
Real Madrid, son şampiyon unvanıyla girdiği sezonda birçoklarına göre en büyük favoriydi.
Aslında Anthony Randolph, Facu Campazzo ve Walter Tavares gibi yıldızlar çok iyi bir sezon geçirdi. Real Madrid‘in korkutucu uzun rotasyonu rakiplerine maç içerisinde ağır bastı. Ancak kısa rotasyonundaki problemler takımı şampiyonluktan etti.
Doncic’in ayrılışı sonrası Llull’e güvenen İspanyol devi, Prepelic dışında bir hamle yapmamıştı. Bu tercihler ters tepti. Llull sakatlıktan eski seviyesinde dönemeyince takım da büyük maçlarda oyunu kontrol etmekte, bitirici hamleyi yapmakta zorlandı.
Tüm sezon onun geri dönmesi ve aynı eski günlerde olduğu gibi takımı sürüklemesi beklendi. Hatta bu konudaki fazla ısrarları başlarına dert oldu.
Final Four yarı finalinde Causeur maçı Real Madrid lehine çevirmişti. Son çeyrektekoç Laso, Llull’de ısrar edince ibre CSKA Moskova’ya döndü ve Real Madrid yarı finalde elendi. CSKA‘ya karşı pota altında büyük bir üstünlükleri olmasına rağmen sezon boyunca onlara karşı sahadan mağlup ayrılmaları, kısa rotasyonunda oluşan farktan kaynaklandı.
Copa Del Rey’i olaylı bir şekilde Barcelona’ya kaptıran Real Madrid, lig şampiyonluğu 3-1 ile aldı.
Sözleşmesi bitenler: Fabien Causeur, Gustavo Ayon, Ognjen Kuzmic
Gelenler: Dino Radonjic (Kiralık)
Kadro Dizilimi
PG: Sergio Llull – Facu Campazzo – Melwin Pantzar
SG: Jaycee Carroll – Klemen Prepelic – Dino Radoncic
SF: Jeffery Taylor – Rudy Fernandez – Santi Yusta
PF: Anthony Randolph – Trey Thompkins – Gabriel Deck
C : Walter Tavares – Felipe Reyes
1- De Colo, De Colo, De Colo
CSKA Moskova’dan ayrılan Fransız yıldız Nando De Colo hedefinin NBA olduğunu açıkladı. Real Madrid ve Valencia ise aportta bekliyor.
Çok normal. De Colo gibi işleri değiştirebilen bir oyuncuyu istemeyecek takım yok.
Son 5 yılda EuroLeague’de en çok sayı atan oyuncudan bahsediyoruz. Kötü geçirdiği geçen sezonda bile Baskonia serisini takımına kazandırdı.
Real Madrid‘in aradığı şey bu. Sergio Llull eskiden bunu yapabiliyordu. Geçirdiği ağır sakatlıktan beri fiziksel olarak hiç hazır gözükmedi. Henüz 31 yaşında olduğu için toparlanma ihtimali var. Fakat bu bir risk.
Kritik anları bir kenara bırakalım… Laso, sezon içerisinde bile savunmada aksaması sebebiyle Llull’u uzun süreler kenarda oturttu. Real Madrid gibi büyük bütçeli bir takımın başarısını Llull’ün fiziksel durumuna bağlaması büyük bir yanlış olur.
Bu sezon büyük atılım yapan Campazzo tek başına yeterli olmuyor. Arjantinli guard, oyunun her iki tarafında da Avrupa’nın en özel isimlerinden.
Hem savunmada rakip guardları çileden çıkartıyor hem de oyunun diğer tarafında sihir gibi asistler yapabiliyor. Keza Llull’un olmadığı Panathinaikos serisinde hedefi EuroLeague şampiyonluğu olan bir takımın sürükleyici oyuncusu olabileceğini açıkça gösterdi. Playoff’ta Calathes’i perişan etti.
Zaten Real Madrid de bunun farkında. 2021 yılına kadar sözleşmesi olmasına rağmen sözleşmesini iyileştirerek 5 yıllık yeni bir kontrat teklif etti.
Campazzo çok değerli bir oyuncu olsa da bir süper yıldız değil. En azından şu an değil. Savunmalar üst düzeye çıktığında ‘bu şutu nasıl soktu’ diyebileceğiniz bir profili yok.
De Colo bunu yapabilir. CSKA‘da 5 yıl bunu yaptığını birçok kez gördük. Rakip savunmalar onun için önlemler alsa da çoğu kez ‘sokakta’ oynuyormuş gibi istediği pozisyondan istediği sayıyı çıkarmayı başardı. Yeteneklerin konuştuğu anda hep o vardı.
Transferin olma ihtimaline gelirsek… İspanyol medyası Fransız yıldızın NBA’e gitmemesi halinde Real’e geleceğini iddia ediyor. Ekonomik olarak zor bir transfer. De Colo, Avrupa’nın en çok kazanan 2. ismi ve ona büyük bir kontrat vermeleri lazım. Üstelik İspanya Ligi kuralları gereği de Valencia‘ya bonservis ödemeleri de gerekecek.
Bu sebeple transfer sanki zor gözüküyor. Ancak Barcelona’nın bu kadar para harcadığı ve iddialı bir kadro kurduğu dönemde Real Madrid kolay geri adım atmayacaktır.
Eğer De Colo’yu getirmeyi başarırlarsa EuroLeague tarihinin gördüğü en korkutucu kadrolardan birine sahip olacaklar.
2- B Planı?
Yukarıda bahsettiğim problemler sebebiyle Real Madrid kadrosuna bir kısa eklemesi yapacak.
De Colo olmazsa da bu ekleme muhtemelen İspanya Ligi’nin son MVP’si olan Nicolas Laprovittola olacak. Hatta Klemen Prepelic söylendiği gibi kiralanırsa Laprovittola ile De Colo aynı anda gelebilir.
EuroLeague’deki yetenek seviyesini eleştirdiğimiz bir dönemde onun gibi oyun kurucunun EuroLeague’e geri dönmesi gerekiyor.
Fakat bu takım Real Madrid mi olmalı? Çok emin değilim.
Laprovittola kıtaya adım attığı ilk geldiği günden bu yana potansiyeli dikkat çeken bir isim. NBA deneyimi sonrası Baskonia, onu büyük umutlarla kadrosuna katmıştı. Ancak hem Vitoria’da hem de Petersburg’daki maceraları iyi değildi. Topla yaşayan bir oyuncu olarak top elinden alındığı zaman sahadaki verimliliği azalıyor.
Badalona’daki gibi topu istediği gibi domine edebileceği bir alan bulamayacak Madrid’de. Hücumda çoğu zaman 3. tercih olacak ve topla geçirdiği an sayısı daha az olacak. Bu da bir soru işareti yaratıyor.
Real’in 3. bir topla yaratıcıya her türlü ihtiyacı var. Laprovittola da yetenekleri itibariyle istenilenleri masaya getirebilecek bir isim. Rolünü kabullenmesi ve kendini yıldızlar içinde verimli kılacak bir rol bulması gerekiyor. Çünkü Real Madrid’de Ayon ve Reyes gibi büyük isimler bile yeteri kadar rol almadıkları için şikayet edebiliyor.
3- Kilit İsim: Jordan Mickey
Real Madrid hem nicelik hem de nitelik olarak Avrupa’nın en iyi uzun rotasyonuna sahip takımı…
Çoğu zaman rotasyonda geri kalan Trey Thompkins ya da Gabriel Deck başka bir takımda rahat bir şekilde ilk beş başlayabilir.
Bu yaz o rotasyondan bir kişi çıkıyor: Gustavo Ayon.
Hücumda eskisi kadar rol almadığından şikayetçi olan Meksikalı pivot ayrılmaya karar verdi. Onun boşluğunu ilk başta Brandon Davies ile doldurmaya çalışan Real Madrid, Amerikalı yıldızı ezeli rakibine kaptırınca Jordan Mickey’e yöneldi.
Bence çok iyi bir transfer.
Mickey, Ayon ile benzer profilde bir oyuncu değil. Ne Meksikalı pivot kadar iyi bir pasör, ne de oyun zekası ve bilgisi onun kadar yüksek… Ancak onu değerli kılan birçok özellik var.
NBA’de iki pozisyon arasında sıkıştığı için kalıcı olamayan Amerikalı pivot, Avrupa’da ihtiyacı olduğu ortamı yakaladı.
Onun atletizmini ve blok sezgisini NBA’den bildiğimiz için işin savunma tarafında gösterdikleri şaşırtıcı olmadı. Yine de ilk sezonundanAvrupa’da hücumda bu kadar fark yaratması etkileyiciydi.
Bu sezon %57.2 ikilik ve %35.1 üçlük yüzdeleriyle EuroLeague’in en skorer pivotu oldu. Böylesine hızlı ayaklara sahip bir uzunun %35 ile üçlük sokunca böyle bir etki yaratması çok normal. Çaylak oyuncular arasında verimlilik puanı (15.3) ve sayı ortalamasında (14.2) lider, blok ortalamasında (1.1 blok) 2. ve ribaund ortalamasında (5.0) 4. olmayı başardı.
Tavares ve Mickey’e sahip bir pivot rotasyonu korkutucu gözüküyor. Rakipler Ayon’un yavaş ayaklarına saldırabiliyordu. Mickey Tavares’in kenarda olduğu anlarda dahi potayı rahatlıkla savunabilir. Hatta dış şutu sayesinde Tavares ile Mickey’i aynı anda sahada bile görebiliriz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!