by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Modern EuroLeague dönemi boyunca birçok unutulmaz guard izledik.
Hiç düşünmeden Sarunas Jasikevicius, Dimitris Diamantidis, Theodoros Papaloukas, JR Holden, Vassilis Spanoulis, Sergio Llull, Milos Teodosic, Pablo Prigioni, Sergio Rodriguez gibi isimleri hepimiz sayabiliriz.
Herkesin favori oyuncusu elbette farklıdır ama kişisel olarak benim aklıma gelen ilk isim hep Jasikevicius olmuştur. İkili oyun becerisi, durdurulamayan şutu, adaptasyon başarısı, hırçın karakteri ve büyük liderliğiyle o, Avrupa’nın en iyi ligine imzasını çoktan attı.
2013’te üstündeki basketbol formasını çıkartarak, takım elbiseye geçen Saras, o günden beri imzasını başka bir şekilde atmaya devam ediyor.
Çok kısa sürede Avrupa’nın en heyecan verici genç koçlarından biri haline gelen Litvanyalı koç, Zalgiris‘e şimdiden 2 tane peri masalı yaşatmış durumda! Dahası Saras, Zalgiris gibi düşük bütçeli bir takımı, Avrupa’nın en ilgiyle takip edilen takımlarından biri haline getirdi.
Onun takımında parlayan birçok oyuncu, EuroLeague’in dev takımlarına transfer olmayı başardı. Özellikle de guardlar!
Tarihin en iyi oyun kurucularından biri olarak Saras, hep guardlarının kalbine, ruhuna ve yeteneklerine sızmayı başardı. Onun takımına gelen guardlar, belki yetenekliydi ama ondan önce bu seviyeye çıkmayan isimlerdi. Hepsi onunla birlikte Avrupa’nın elit takımlarının gözdesi haline geldi.
Kaderin cilvesi, oyunculuk kariyerinde koçlarıyla pek iyi anlaşamayan birisi olmasına rağmen bunu başardı.
Pesic, şampiyon Barcelona’da ilk onu gözden çıkardı. Obradovic şampiyonluk sonrası istemedi. NBA’de koçlarıyla sorunlar yaşadı. Hatta kariyerinin en iyi yılları olan Maccabi‘de bile Gershon ile pek çok kriz yaşadı. Belki “kafadan kontak” bir oyuncu değildi ama her zaman diğerlerinden farklı bir karakteri vardı. Belki de o günlerde yaşadıkları sayesinde koç olarak böyle bir evrim geçirdi.
Her yaza düşük bir bütçeyle girmek zorunda olsa da Saras, hep bir üst seviyeye çıkacak o kısayı buldu ve geliştirdi. EuroLeague’in dev takımları, onun guardlarına büyük bir ilgi gösteriyor. 3 yazdır, guardlarını ikişer ikişer büyük takımlara gidiyor. Gelecek sezon Alex Perez, Thomas Walkup, Rokas Jokubaitis gibi yeteneklerin Saras ile çalışacağını düşünürsek bu moda gelecek sezon da devam edebilir.
Eurohoops Fırın ise onun, imzasını attığı “çırakları” karşınıza çıkartmaya karar verdi. Karşınızda Saras’ın yanında pişip Avrupa’nın üst düzey takımlarına transfer olan guardlar…
Lukas Lekavicius
Saras öncesi performansı: 34 maç 5.5 sayı, 1.8 ribaund, 2.7 asist
Saras ile performansı: 41 maç 7.9 sayı, 1.9 ribaund, 2.9 asist
Saras sonrası performansı: 64 maç 4.0 sayı, 0.8 ribaund, 1.3 asist
Saras’ın elit bir takıma gönderdiği ilk oyuncu Lukas Lekavicius oldu.
Litvanya’nın 1994 jenerasyonun önemli potansiyellerinden olsa da Sarsa öncesinde Zalgiris‘te pek kendini gösteremeyen Lukavicius, Saras ile birlikte ise yukarı doğru ivmelendi.
Lekavicius, 2016/17 sezonunda takımda Leo Westermann ve Kevin Pangos gibi iki önemli guard olmasına rağmen benchten gelerek önemli katkılar vermeyi başardı. Penetre yeteneğini takıma çok iyi adapte eden Lekavicius, ortalama 18 dakika süre alsa da 8.5 sayı ortalamasıyla takımının en skorer 3. ismi oldu.
O sezondan sonra kontratı devam etmesine rağmen Panathinaikos, onun için Zalgiris‘e 100 bin euro buyout ödedi ve kadrosuna kattı.
Litvanyalı guard, Atina’da Nick Calathes’in dominantlığı karşısında pek kendini gösteremedi. Pitino onu zaman zaman övse de bu yaz sözleşmesi bitince evi Kaunas’a geri döndü.
Gelecek sezon tekrar Saras ile çalışacak olan Lekavicius, takımın 2. guardı olarak bir kez daha kendini göstermeye çalışacak.
Kevin Pangos
Saras öncesi performansı: 19 maç 11.9 sayı, 1.6 ribaund, 4.8 asist (EuroCup)
Saras ile performansı: 66 maç 10.9 sayı, 1.9 ribaund, 4.8 asist
Saras sonrası performansı: 35 maç 7.0 sayı, 1.1 ribaund, 3.2 asist
Kevin Pangos, Gonzaga’dan Avrupa’ya geldiği zaman önemli bir potansiyeldi. Keza Gran Canaria’daki ilk Avrupa sezonu da oldukça tatmin ediciydi ama Saras ile birlikte bambaşka bir seviyeye çıktı.
İlk sezonunda Westermann’ın arkasında Saras’ın sistemine adapte olan Kanadalı guard, 2. sezonunda ise özel bir seviyeye çıktı. Saras ile birlikte ikili oyun yönetme yeteneğini elit seviyeye çeken Pangos, Paulius Jankunas ile oynadığı ikili oyunlarla EuroLeague’de o sezon ikili oyunlardan en çok sayı üreten isim oldu.
Zalgiris‘in Final Four’a kalarak peri masalı yazdığı sezonda takımın saha içi lideri o oldu.
Özellikle Final Four yarı finalinde gösterdiği performans onun gösterdiği gelişim için en iyi örneklerden biriydi. 2 sezon önce Galatasaray‘ın sertliği karşısında ezilen Pangos, bu sefer ise Fenerbahçe‘nin sert savunmasına hem mental hem de fiziksel olarak cevap verebildi.
Böylesine bir sezondan sonra Zalgiris‘te kalması imkansız olan Kanadalı yıldız, Litvanya’da kazandığı paranın çok üstünde bir paraya Barcelona’ya gitti.
Pangos, yazın en heyecan verici transferlerinden biri olsa da ilk sezonunda Barcelona’da hayal kırıklığı yarattı. Herhalde o da Saras gibi bir koçtan sonra Pesic’e geçişe adapte olamadı.