Dünya Kupası D Grubu: Sırbistan İçin O Sene Bu Sene mi?

27/Ağu/19 15:29 Ağustos 27, 2019

Utkan Sahin

27/Ağu/19 15:29

Eurohoops.net

Sayılı gün çabuk bitti. Dünya Kupası artık kapıda. Peki hangi takımdan ne beklemeliyiz? İşte D Grubu!

By Utkan Şahin  / info@eurohoops.net

Basketbol geri dönüyor!

Haziran ayından beri hasret kaldığımız bu harika spora, 31 Ağustos’ta Çin’de başlayacak olan Dünya Şampiyonası’yla birlikte tekrardan kavuşacağız. 5 farklı kıtadan 32 takım karşı karşıya gelecek ve en sonunda 15 Eylül akşamı Dünya’nın en büyüğü belli olacak.

Tabii çok doğal olarak her takımın hedefleri aynı değil. Bazıları kupa için, bazıları Olimpiyat vizesi için ve yine bazıları dünyaya ülkelerini tanıtmak için sahaya çıkacak.

Eurohoops Fırın bu büyük turnuva öncesi takımları biraz sizlere tanıtmak biraz da beklentileri ortaya koymak adına grup grup analizlerle karşınıza gelecek.

A GrubuB Grubu ve C Grubu’nun analizlerini karşınıza çıkarmıştık, şimdi ise sırada turnuvanın favorilerinden Sırbistan’ın olduğu D Grubu var.

NOT: Takımları grupları kaçıncı sırada bitireceklerine yönelik tahminimize göre sıraladık.

Dev Dünya Kupası rehberi ile tüm takımlara ilişkin hazırlık programı ve kadrolardaki son durumlar için tıklayın!

Maç takvimi:

31 Ağustos Angola-Sırbistan (10:30)
31 Ağustos Filipinler-İtalya (14:30)
02 Eylül İtalya-Angola (10:30)
02 Eylül Sırbistan-Filipinler (14:30)
04 Eylül Angola-Filipinler (10:30)
04 Eylül İtalya-Sırbistan (14:30)

Grubun kader maçı: 31 Ağustos Filipinler-İtalya (14:30)

4- Angola

Angola, Dünya’da çok fazla duyduğumuz ülkelerden biri değil ama söz konusu Afrika basketbolu olunca işler değişiyor. 2017 dışında 1983’ten beri bütün Afrika Şampiyonaları’nda madalya almayı başarmış, üstelik 11 kere altın madalya kazanmış bir ülkeden bahsediyoruz.

Angola çok uzun süredir Afrika basketbolunu domine etse de 2017’de gördüğümüz gibi son dönemde düşüşte. Kolejdeki genç uzunlarını turnuvalara getirememesi bunda çok etkili oluyor. Ellerindeki çekirdek yaşlandı ve başarıya doydu.

Elemelerde sıkıntısı çekmediler ve grubu 2. tamamlayarak Çin bileti aldılar ama Dünya Kupası için sıkıntı yaşayacakları aşikar.

Kadroya bakarsak; yıldızları bir dönem NBA’de de oynayan Yannick Moreira… Moreira’nın yanında emekliler grubu var. 38 yaşındaki devşirme Reggie Moore, 40 yaşındaki Eduorda Mingas, 33 yaşındaki Carlos Morias ve 37 yaşındaki Olimpia Cipriano var. Mingas üst üste 5. kez kupada mücadele edecek ve tarihte bunu başaran 3. isim olacak.

Moreira dışında Angola Ligi’nde oynamayan sadece iki isimleri var: Milli takıma geri dönen Valdelicio Joaquim ve Portekiz’de oynayan Jaques Conceicao!

Angola kadrosuna gelmeyen genç yetenekler ise dikkat çekiyor. Atlanta tarafından draft edilen Bruno Fernando ve Kansas’ın pivotu Silvio De Sousa milli takıma katılmayı reddetti.

Takım Dizilişi

PG: Gerson Domingos – Jaques Conceicao – Gerson Gonçalves
SG: Carlos Morias – Olimpia Cipriano
SF: Leonel Paulo – Jose Antonio
PF: Reggie Moore – Eduorda Mingas
C : Yanick Moreira – Valdelicio Joaquim – Hermanegildo Mbunga

Güçlü yönleri: Moreira ve savunma

Angola’nın güçlü bir yanını seçmemiz gerekiyorsa; Moreira ve savunmadan başka ihtimal yok.

Onları en temelde bir başka Afrika takımı Fildişi’nden ayıran en önemli şey; burada uzunlar kendi skorlarını yaratabiliyor. Moreira, üst seviyede genellikle farklı yönüyle bilinse de milli takıma gelince takımının bir numaralı hücum silahı haline geliyor. Takımın diğer uzunu Joaquim de kendi skorunu üretebiliyor.

Angola’nın elemelerden rahatça çıkabilmesinin en büyük sebebi; iyi bir savunma takımı olmaları. Elemelerde rakiplerin 62.3 sayıda tutmayı başardılar.

Zayıf yönleri: Yaşlılar ve hücumları vasat

Angola, turnuvanın en yaşlı 2. takımı ve bununla birlikte kalıplı da değiller. Bu durum hem atletizm olarak hem de fizik olarak sahada ezilmelerine sebep oluyor. Mesela uzunları kaliteli gözükse de ribaundlarda elemelerin kötü takımlarından biriydi.

Ayrıca hücumda vasat bir takımlar. Kısalar fazla üretebilen oyuncular değil. Sadece bu seviye için değil, Afrika elemelerinde bile asist-top kaybı ortalamaları yeterli değildi. Böylesine zor bir grupta işleri daha da zor olacak.

İzlenmesi gereken isim: Gerson Gonçalves & Gerson Domingos

Takımın yıldızı kesinlikle Moreira. Filipinler’i mağlup edeceklerse onun özel bir performansını ihtiyaçları var.

Moreira dışında ise takımın iki genç oyuncusu Gonçalves ve Domingos’un performansları kritik olacak. Takımın geneline göre genç ve enerjik olan sadece onlar. Bu ikilinin sahaya enerji getirmesi ve guard rotasyonunu yukarı çekmesi gerekiyor. Onları ilk kez bu seviyede izleyeceğiz. Eğer kendilerini gösterebilirse, belki Avrupa’nın 2. liglerine kendilerini atabilirler.

Hazırlık Dönemi: Kötü

Angola hazırlık maçlarında bu seviye için yeterli olmadığını gösterdi.

Oynadıkları 5 hazırlık maçında sadece 1 maç kazanabildiler. O galibiyet de Hırvatistan’ın B takımı karşısında geldi. Diğer 4 maçta hem Porto Riko ve Çin gibi düşük seviye takımlara karşı hem de Litvanya ve Çekya gibi hedefleri olan takımlara karşı maç içerisinde kalamadılar.

Ne beklemeli: 4 Eylül’de turnuva onlar için biter

Bu grubun İtalya ve Sırbistan gibi iki büyük bir takımı var. Bu sebeple zaten gruptan çıkma ihtimalleri çok düşük. Filipinler karşısında ise Angola’nın fiziksel olarak üstünlük kurmasını bekleyebilirdik ama genç uzunlar gelmedi. Üstelik Filipinler daha tempolu bir takım ve hücumda opsiyonu daha fazla.

Bu sebeple galibiyet gelmeden 4 Eylül’de turnuvanın onlar için bitmesi çok olası.

3- Filipinler

Bir tutam Andrey Blatche, bir tutam da şutör yıldızlar… Dünya’da basketbolun en çok sevildiği ülkelerin başında gelen Filipinler, turnuvaya renk katmak için geliyor.

Devşirme problemleri ve Ravena’nın yokluğu gibi sebepler yüzünden elemeler onlar için iyi geçmedi ve ancak en iyi 4. olarak Çin vizesi alabildiler. Yine de 2017’de Asya Şampiyonası sonrası Andrey Blatche devşirme olarak takıma geri döndü ve tecrübeli oyuncu, muhtemelen son bir kez kendisini tüm dünyaya göstermek istiyor.

Blatche dışında Filipinler, tamamı yerel ligde oynayan bir kadrodan oluşuyor. Gabe Norwood, June Fajardo ve Mark Barroca gibi tecrübeli oyunculara sahipler. Ayrıca Robert Bollick ve Jaymar Perez gibi de yükselişte olan yetenekleri de var. Rivena da 18 aylık cezasından 3 gün önce geri döndü.

Stanley Pringle, Christian Standhardinger, Matthew Wright, Terrence Romoe ve Jayson Castro gibi bazı tecrübeli oyuncular ise turnuvaya gelemiyor.

Takım Dizilişi

PG: Mark Barroca – Kiever Revena – Robert Bollick
SG: Ruger Pugoy – Jaymar Perez – Paul Dalistan
SF: Gabe Norwood – Troy Rasoria
PF: Raymond Almazan – Japeth Aguilar
C : Andrey Blatche – June Fajorda

Güçlü yönleri: Yüksek tempo ve Blatche

Asya’nın genelinde olduğu gibi Filipinler’de de temponun yüksek ve dış şutun ağırlıklı olduğu bir basketbol oynanıyor. Bu durum milli takıma da yansımış durumda. Kadronun boy ortalamasının 193.2 olduğunu düşünürsek zaten başka şansları da yok.

Elemelerde kötü bir yüzdeyle şut attılar ama bu kadar kötü bir şut takımı değiller. Ayrıca Angola’ya göre kısaları kendilerinin skorunu daha rahat üretebiliyor.

Diğer yandan ellerinde Blatche gibi yetenek var. Blatche, NBA’de 15.0 sayı ortalama tuttursa da mental problemlerden dolayı kalıcı olamadı. Tecrübeli yıldızın Filipinler ile özel bir bağı var ve takımı taşımak için elinden geleni yapacaktır.

Zayıf yönleri: Savunma ve fizik

193.2 boy ortalamasına sahip bir takımın profesyonel basketbolda işi kolay değil. Bir şekilde atletizm ve hücum sayısını artırarak bu problemi çözmeye çalışıyorlar ama bunun devamlılığı kolay olmayacak. Hele de Filipinler gibi konsantrasyon seviyesi düşük bir takım için.

205.0 boy ortalamasıyla kupanın en uzun takımı olan Sırbistan ile eşleşmelerini izlemek keyif verecek.

Filipinler genel olarak kötü bir savunma takımı. Zaten fiziksel olarak problemli olmalarına isteklerinin de az olması eklenince ortaya sıkıntılı bir durum çıkıyor.

İzlenmesi gereken isim: Raymar Perez

Filipinler basketbolu benim özel ilgi alanım değil. Fakat twitter’da Yasin Yıldırım bu konuda güzel bir bilgilendirme yaptı. Onu okumanızı tavsiye ederim. Kişisel olarak hazırlık maçlarında en çok Raymar Perez’i beğendim.

25 yaşındaki skorer, şut temelli bir takımda potaya en çok giden isimlerin başında geliyor. Ayrıca atletizm olarak da Filipinler’in diğer kısalarından daha farklı. Genç skorer, bu turnuvada kendi gösterebilirse belki de onu daha üst seviyede izleyebiliriz.

Hazırlık Dönemi: Devam eden lig hazırlık dönemine darbe vurdu

Filipinler hazırlık dönemi garip geçen takımlardan biriydi. Yerel ligleri devam ettiği için uzun süre sadece 11 kişiyle hazırlıklara devam ettiler. 18 aylık cezası olan Ravena ise takımla birlikte olsa da kural gereği antrenmanlara çıkamadı. Bu sebeple teknik kadro için zor bir hazırlık süreci oldu.

Fakat her şerde hayır vardır dedikleri gibi bu süreç onlarda Perez ve ve Robert Bolick gibi 2 genç yeteneğin parlamasını sağladı.

Filipinler hazırlık döneminde 6 maç oynadı ama bu takımlar pek üst seviye değildi. Kongo, Adelaide 36ers ve Fildişi’yle 2’şer maç yaptılar ve 4 galibiyet, 2 yenilgi aldılar. O iki yenilgi Kongo ve Adelaide karşısında geldi.

Ne beklemeli: Bir ihtimal daha var; o da sürpriz mi dersin?

Angola bölümünde de belirttiğim gibi; Filipinler’in Afrika ekibinden daha iyi durumda olduğunu düşünüyorum. Mesela Angola yerine  Senegal olsaydı Asya ekibinin pota altındaki problemini daha ortaya çıkarabilirdi. Angola bunun için yeterli parçalara sahip değil.

Bu sebeple Filipinler’in Angola’yı mağlup edip, turnuvanın iki favorisi karşısında sürpriz kovalayacağını düşünüyorum. Tabii Sırbistan’a cakaları sökmeyecektir. İtalyanlar karşısında da normalde gerçekçi olunmaması gerekiyor.

Fakat Azzurri’ler turnuvaya çok formsuz geliyor ve Filipinler belki bu durumdan yararlanabilir. Belki…

2- İtalya

1999 EuroBasket’ten beri milli turnuvalarda tepeden uzak olan İtalya, Dünya Kupası’na geri dönüyor.

En son 2006’da Dünya Kupası’nda izlediğimiz İtalya, elemelerde rahat bir şekilde grubunu 2. tamamladı ve Çin vizesi aldı. Yıllar sonra kupada mücadele etmek İtalya için büyük bir heyecan olacak ama turnuvadaki beklentileri fazla tutmamaları gerekiyor.

İtalya neredeyse tam kadrosu ile geliyor. Sadece Melli sakatlığı sebebiyle oynayamayacak. Gallinari, Belinelli, Datome, Hackett ve Gentile gibi yıldızları turnuva kadrosunda yer alıyor.

Fakat hazırlık dönemi onlar için o kadar kötü geçti ki, çeyrek final bile Kaf Dağı’nın arkasındaymış gibi bir hal aldı.

Takım Dizilişi

PG: Daniel Hackett – Luca Vitali –  Ariel Filloy
SG: Marco Belinelli – Amedeo Della Valle
SF: Gigi Datome – Alessandro Gentile – Awudu Abass
PF: Danilo Gallinari – Giampaolo Ricci – Brian Sacchetti
C: Jeff Brook – Paul Biligha – Amedeo Tessitori

Güçlü yönleri: Bireysel yetenekler 

EuroBasket 2017’de kötü basketbol oynamasına rağmen İtalya’nın turnuvaya 7. sırada bitirmesinin en büyük sebebi bireysel yeteneklerinin fazla olmasıydı. Bu turnuvada da İtalyanlar buna güvenecek.

Gallinari ve Belinelli gibi yetenekler onları maç içerisinde taşıyabilir. Bunu milli takım düzeyinde birçok kez gösterdiler. Keza Datome de her ne kadar sakatlıktan gelse de her zaman milli takımda özel performanslar sergiledi.

Bu sebeple İtalya, özellikle kendinden daha düşük yetenek toplamına sahip takımlar karşısında bu isimlerini ortaya çıkarabilir. Daha iyi takımlar karşısında ise pek şansları yok. Zaten yıllardır bu yetenekleri belirli bir düzen içerisinde oynatamadıkları için daha aşağıda kaldılar.

Zayıf yönleri: Uzun rotasyonu ve formsuzluk

İtalya’nın 2 ana problemi var.

Denis Marconato’dan beri ülkeden pivot çıkmıyor. Turnuvaya da 2.01 boyundaki Paul Biligha ve geçen sezonu İtalya 2. Ligi’nde geçiren Amedeo Tessitori’yle geliyorlar. Bu seviyede ikisi de yeterli değil. Koç Romeo Sacchetti çözüm için Jeff Brooks’u zaman zaman 5 numaraya çekiyor ama o da fiziksel olarak çok uygun değil.

Bu sebeple ribaundlarda ve kalıplı uzunlar karşısında İtalya büyük bir problem yaşıyor.

Diğer problemleri ise formsuzluk. Takımın 3 ana yıldızı da turnuvaya formsuz geliyor. Gallinari ve Datome sakatlıkları sebebiyle ancak Çin’de takıma katılabildi. Belinelli ise gerçekten formsuz. Oyununu bu kadar birebir üzerine kurgulamış bir kadro için de doğal olarak bu çok kötü bir haber.

İzlenmesi gereken isim: Alessandro Gentile

Alessandro Gentile basketbolun ilginç kariyer hikayelerinden biri. 20’li yaşlarının başında onun bir Avrupa yıldızı olmasına herkes kesin gözüyle bakıyordu fakat birkaç yıl içinde her şey tepetaklak oldu ve Milano gibi rahat bir yerde bile istenmeyen bir adam haline geldi.

Son birkaç yıldır kendini tekrardan toparlamaya çalışan İtalyan forvet, bu turnuvayı bir basamak olarak kullanabilir. Takımın oyununda çok fazla şey değiştireceğini düşünmüyorum. O da benzer şekilde oynuyor zaten. Fakat takımın 3 yıldızı bu kadar formsuzken öne çıkan isim olabilir.

Hazırlık döneminde en azından bu konuda bir ümit verdi.

Hazırlık Dönemi: Ümit kırıcı

İtalya için hazırlık dönemi gerçekten kötüydü. Takımın problemleri bir yana yıldızların sakatlığı ve Melli‘nin gelemeyişi onların turnuvaya dair hedeflerini kırmış olabilir.

Toplamda 11 hazırlık maçı yapan Azzurriler, sadece 4 galibiyet alabildi. Bu galibiyetler de Romanya, Fildişi Sahili, Venezuela ve Senegal karşısında geldi. İtalya, son 6 hazırlık maçını ise kaybetti. Sırplara iki kere kaybeden Sacchetti’nin takımı, ayrıca Türkiye, Yunanistan, Rusya, Yeni Zelanda ve Fransa’yı boyun eğdi.

Ne beklemeli: Çeyrek final çok zor

İtalya, 1990’dan beri Dünya Kupası’nda ilk 8’e kalamadı. Bu sefer de kalamayacakmış gibi gözüküyor.

Grup liderliği için Sırbistan’a rakip olabilecek kadar kimseye ümit vermediler. İkincilik için ise Angola ve Filipinler’den çok daha yetenek tavanı yüksek bir takımlar ama bizi hayal kırıklığına o kadar alıştırdılar ki kötü bir sürpriz yaşasalar da şaşırmayacağım.

Gruptan 2. çıksalar bile çeyrek final için şansları çok az. Bir sonraki grupta onları İspanya bekliyor olacak ve Marc Gasol karşısında bu uzun rotasyonuyla işleri hiç kolay değil.

1- Sırbistan

“O zaman git konuş onlarla. Sırbistan, emaneti olan bu “Şehri Kupayı” geri alacakmış de… De onlara, tamam mı?”

2002’den beri büyük turnuvalarda altın madalya kazanamayan Sırbistan, göz kamaştıran kadrosuyla Çin’e büyük hasreti sonlandırmak için geliyor. Rio 2016’daki gümüş madalya, EuroBasket 2017’deki gümüş madalya ya da 2014’teki gümüş madalya başka bir ülke için başarı olabilir ama Sırbistan için sadece hasretin devamı…

Son turnuvalara bazı NBA yıldızlarını getiremeyen Sırbistan, bu hasreti bitirmek için bu kez herkesi ikna etti. Artık bir NBA süper yıldızı olan Nikola Jokic’ten Avrupa basketbolunun özlediği Nemanja Bjelica’ya kadar herkes geliyor. Türkiye’deki turnuvada takımın liderleri olan Bogdan Bogdanovic ve Boban Marjanovic de kadroda yer alıyor. Sadece NBA yıldızları da yok… Avrupa’da çok iyi sezon geçiren Vasilije Micic ve Nikola Milutinov da geliyor.

Kadrodaki iki eksikleri ise sakatlık sebebiyle aralarında olamayacak. Turnuva öncesi sakatlanan Milos Teodosic ve Dragan Milosavljevic.

Güçlü yönleri: Turnuvanın çeşitliliği en fazla kadrosu

Sırbistan, turnuvanın en fazla çeşitliliğe sahip kadrolarından bir tanesi. Bu da onları en büyük favori haline getiriyor.

Amerika’nın şu anki kadrosuyla karşılaştırsak, rakiplerinin toplam yeteneği daha fazla olabilir ama çeşitlilik bu seviyede daha büyük bir fark yaratabiliyor. Elinde Bogdanovic gibi milli takım seviyesinde kendini kanıtlamış bir kısa lidere, Jokic ve Bjelica gibi elit bir guarddan bile daha yaratıcı uzunlara sahip olan Sırbistan buna sahip. İsterlerse yarı saha hücumu yaratıcılığına kalıyorlar, isterlerse koşmaya başlıyorlar. Büyük lüks… Bu takım hazırlık maçlarında Jokic ile Marjanovic’i yan yana oynattı. Düşünün sahadaki kombinasyonun çokluğunu…

Ayrıca uyum olarak da birbirine çok oturan bir takımdan bahsediyoruz. Takımın uzun rotasyonundaki savunma problemine yardımcı olabilecek kısalara ve aynı şekilde kısaları topsuz hücumda değerli kılabilecek uzunlara sahipler… Amerika’nın böyle bir uyumu yok.

Diğer taraftan turnuvanın en fizikli kadrosu onlarda. 205.7 boy ortalamasına sahipler ve istisnasız her pozisyonda rakiplerine fiziksel olarak üstünlük kuruyorlar. Bu da özellikle yarı saha savunmasında rakiplerinin ezilmesine sebep oluyor.

Zayıf yönleri: 2. yaratıcı kısa problemi

Milos Teodosic’i turnuvada izleyememek üzücü. Fakat Sırbistan açısından bir yerde iyi bile olmuş olabilir. Teodosic özel bir yetenek olsa da 3 yıldır savunma yapmayı bıraktı. Özellikle yarı finale gelindiğinde Yunanistan ya da Amerika onun savunmadaki problemlerine oynayabilirdi.

Fakat hem onun hem de Dragan’ın sakatlığı sonrası takımın kısa rotasyonun yaratıcılığının darbe gördüğü de aşikar. Mesela Yunanistan maçında ilk yarıda hücumları adeta boğuldu. Sahada tek yaratıcı kısa Bogdan kalınca yıldız ismin performansı da düştü. 3. çeyrekte Micic devreye girince Bogdan biraz nefes alabildi ve maçı değiştirdi.

Turnuvada da iyi savunma takımları karşısında Sırbistan benzer problemleri yaşayabilir. Özellikle Micic’in iyi bir turnuva geçirmesi onlar için önemli olacak.

İzlenmesi gereken isim: Bogdan Bogdanovic

Sırbistan’ın süper yıldızı Jokic olabilir ama bu takımın lideri Bogdan.

2017’de vasat kadroyu gümüş madalyaya taşıyan Bogdan, hazırlık döneminde de çok etkileyici bir performans sergiledi. Sırbistan her maçını kazanırken kısa lider olarak hep takımın merkezindeydi. Özellikle Kaunas’taki Litvanya ve Atina’daki Yunanistan maçlarındaki performansları inanılmazdı. İki maçta da binlerce taraftarın önünde takımını geriden getirip galibiyete taşıdı.

Bu kadar formdayken onun bu öldürücülüğünü izlemek inanılmaz bir keyif. 26 yaşındaki yıldız, turnuvaya damga vurmaya geliyor.

Hazırlık Dönemi: Sakatlıkların gölgesindeki kusursuzluk

Sırbistan performans olarak kusursuz bir hazırlık dönemi geçirdi.

Oynadıkları 11 hazırlık maçını da kazanmayı başardı. Üstelik Finlandiya, Cacak ve Yeni Zelanda’yı bir kenara koyarsak oynadıkları 8 takım da Avrupa’nın üst seviye takımlarıydı. Yunanistan ve Litvanya’yı kendi evinde yendiler. Onların dışında Fransa, Türkiye, İtalya gibi takımları da mağlup etmeyi başardılar.

Ne beklemeli: “O sene bu sene”

Sırbistan, uzun süredir altın madalya hasretiyle yaşıyor ve bu hasreti bitirmek için en uygun turnuva bu olabilir.

Herkesin bildiği gibi Amerika, turnuvaya beklentilerin çok aşağısında bir kadroyla geliyor ve onların bu hali sonrası turnuvanın bir numaralı favorisi Sırbistan haline geldi. Diğer favori Yunanistan’ı Atina mağlup etmeleri de – üstelik Jokic’in oynamadığı maçta – çok etkileyiciydi.

Sırbistan büyük özlemini bitirmeye hazır! Bakalım bu sefer başarabilecekler mi?

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Dev Dünya Kupası rehberi ile tüm takımlara ilişkin hazırlık programı ve kadrolardaki son durumlar için tıklayın!