By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Basketbol geri dönüyor!
Haziran ayından beri hasret kaldığımız bu harika spora, 31 Ağustos’ta Çin’de başlayacak olan Dünya Kupası’yla birlikte tekrardan kavuşacağız. 5 farklı kıtadan 32 takım karşı karşıya gelecek ve en sonunda 15 Eylül akşamı Dünya’nın en büyüğü belli olacak.
Tabii çok doğal olarak her takımın hedefleri aynı değil. Bazıları kupa için, bazıları Olimpiyat vizesi için ve yine bazıları dünyaya ülkelerini tanıtmak için sahaya çıkacak.
Eurohoops Fırın bu büyük turnuva öncesi takımları biraz sizlere tanıtmak biraz da beklentileri ortaya koymak adına grup grup analizlerle karşınıza gelecek.
A Grubu, B Grubu, C Grubu, D Grubu ve E Grubu‘nun analizlerini karşınıza çıkarmıştık, şimdi ise sırada Giannis Antetokounmpo önderliğindeki Yunanistan’ın yer aldığı F Grubu var.
NOT: Takımları grupları kaçıncı sırada bitireceklerine yönelik tahminimize göre sıraladık.
Dev Dünya Kupası rehberi ile tüm takımlara ilişkin hazırlık programı ve kadrolardaki son durumlar için tıklayın!
01 Eylül 11:00 Brezilya-Yeni Zelanda
01 Eylül 15:30 Yunanistan-Karadağ
03 Eylül 11:30 Karadağ-Yeni Zelanda
03 Eylül 15:30 Brezilya-Yunanistan
05 Eylül 11:30 Brezilya-Karadağ
05 Eylül 15:30 Yunanistan-Yeni Zelanda
Grubun kader maçı: 03 Eylül 15:30 Brezilya-Yunanistan
4- Yeni Zelanda
Yeni Zelanda ve meşhur haka dansı turnuvaya renk katmak için bir kez daha geliyor.
2002’de Indianapolis’teki turnuvada Dünya Kupası tarihine geçecek bir sürprize imza atan Yeni Zelanda, o günden sonra bir daha o seviyeye çıkamasa da Dünya Kupası’nı kaçırmayan ülkelerden biri oldu. Üst üste 5. kez kupada mücadele edecek olan Yeni Zelanda, bu sefer Asya Elemeleri’nden gelerek Çin vizesi aldı. Yeni Zelanda, elini kolunu sağlayarak grubunu lider tamamladı.
Yeni Zelanda, Çin’e ise maalesef en önemli yıldızı olmadan geliyor. OKC Thunder‘ın pivotu Steven Adams, daha önce oynayacağını açıklasa da sonrasında fikir değiştirdi ve turnuvaya gelmeme kararı aldı. Okyanusya ekibi, bunun dışında ise tecrübeli ve yeni neslin karışımıyla turnuvaya geliyor.
Bir tarafta Corey Webster, Thomas Abercrombie ve Alex Pedger gibi tecrübeli isimler yer alırken diğer tarafta ise kariyerlerine Avrupa’da devam eden Tai Webster, Isaac Fotu ve Finn Delany gibi genç isimler Çin’e geliyor.
Takım Dizilişi
PG: Tai Webster – Shea Ilı – Jarrod Kenny
SG: Corey Webster – Ethan Rusbatch
SF: Thomas Abercrombie – Jordan Ngatai
PF: Isaac Fotu – Finn Delany
C : Rob Loe – Alex Pledger – Tohi Smith-Milner
Güçlü yönleri: Dış atışlar ve hücum potansiyeli
Yeni Zelanda, hücum potansiyeli yüksek bir takım. Webster kardeşler takımın hücumdaki yaratıcı rolünü üstlenirken koç Paul Henare bu ikilin etrafında bol bol şutör yerleştiriyor.
Elemelerde maç başına 11.0 üçlük isabetiyle oynayan Okyanusya ekibi, bu sayıya %41.9 gibi yüksek bir yüzdeyle ulaştı. Zaten forvetlere ve kısalara baktığımızda neredeyse %40’in altında üçlük atan bir isim yok.
90.2 sayı ortalamasıyla elemelerden gelen takımlar arasında lider olan Yeni Zelanda, hücumdaki bu potansiyelini hazırlık maçlarında da gösterdi. Takım Sırbistan maçı dışında hiç 80 sayının altında kalmadı.
Ayrıca takımın liderliğini üstlenen Corey, zaman zaman başka bir seviyeye çıkabiliyor. Corey’in Avrupa kariyeri beklendiği gibi olmadı belki ama o, Kanada maçındaki gibi alev alınca Yeni Zelanda da başka bir seviye çıkıyor.
Zayıf yönleri: Potadan uzak kalma problemi ve savunma
Yüksek tempoda oynayan Yeni Zelanda, elindeki uzunların profili ya da seviyesi sebebiyle zaman zaman potadan uzak kalabiliyor. Koç Henare, takımın potaya yaklaşma ihtiyacını ise oyun kurucularının deliciliğiyle karşılamaya çalışıyor fakat özellikle Tai, zaman zaman bu rolden uzaklaşınca ortaya üçlük çizgisinin içine girmeyen bir takım çıkıyor.
Bu da tabii özellikle yarı saha hücumunda onları aşağıya çekiyor.
Diğer problemleri ise savunmada yatıyor. Isaac Fotu onların savunmasını birleştirmeye çalışsa da uzun rotasyonuyla kısa rotasyonunun savunma isteği arasında muazzam bir fark var. Kısalar atletikler ama pek savunma istekleri yüksek değil. Hazırlık maçlarında bütün rakiplerinin 80 sayının üstüne çıkması da bunu ortaya koyuyor.
İzlenmesi gereken isim: Finn Delany
Finn Delany’in Avrupa macerası çok uzun sürmedi ve ülkesine geri döndü ama bu turnuva sonrasında gelecekte Avrupa kapıları ona tekrar açılabilir.
24 yaşındaki Delany, pozisyonuna göre kısa bir oyuncu ama atletizm, oyun zekası ve topu yere vurabilme yeteneği onu farklı bir profilde bir oyuncu haline getiriyor. Özellikle geçiş hücumlarını kovalayan takımlar için çok verimli olabiliyor.
Boyu birkaç santimetre fazla olsaydı bence kesinlikle Avrupa’da bir kariyeri olurdu ama bu haliyle bile kendini gösterebilir. Hatırlarsanız, 2014’te Fotu benzer bir çıkış yapmıştı.
Hazırlık Dönemi: Ortalamadan Halice
Okyanusya takımının 7 maçta sadece 2 galibiyet alması belki kötü gözükebilir ama aşağı seviyede bir takımla oynamadılar. Oynadıkları en kötü takım Japonya’ydı.
Japonya ve İtalya’yı mağlup eden Henare’nın öğrencileri, Sırbistan, Kanada (2 kere), Fransa ve Japonya’ya -2 kere oynadılar- ise kaybetti. Özellikle Kanada’ya karşı ikinci maçlarında kaybetseler de iyi bir performans sergilediler.
Ne beklemeli: Rakiplerini zorlarlar ama turu geçemezler
Yeni Zelanda, 2002’den beri üst tura hiç çıkamadı fakat grupta hep rakiplerini zorlamayı başardı. 2014’te bizi çok zorlamışlardı.
Bu turnuvada da aynı şeyi vaat ediyorlar. Gruba baktığımız zaman 2.’lik ihtimalleri hiç yok diyemeyiz ama hem Brezilya hem de Karadağ’ın seviyesi daha yüksek. Üstelik sertlik seviyeleri daha fazla. Bu sebeple maçların favorileri rakipleri ama bu iki takım da sahada bir an olsun zafiyet gösterirse Yeni Zelanda sürpriz yapmak için kapıda bekleyecek.
3- Karadağ
Karadağ’ın Sırbistan ile birlikte olan geçmişinde Dünya Kupası zaferi var ama tek başlarına ilk defa bu kupaya geliyorlar.
Son dönemde Avrupa basketbolunda uzun rotasyonundaki kalitesiyle öne çıkan Karadağ, elemelerde Avrupa’nın iki gözde takımı Slovenya ve Letonya’yı geride bırakarak Çin vizesi aldı. Tabii çok eleştirilen FIBA formatının da bu konuda çok yardımı oldu.
Kupaya son dönemin gözde koçlarından Zvezdan Mitrovic’in yönetiminde gelecek olan Karadağ, yıldızlarını da kupaya getiriyor.
Geçen sezon kariyerinde ilk kez All-Star olan Nikola Vucevic, takıma liderlik yapmak için Çin’e gelirken Valencia‘nın yıldız uzunu Bojan Dubljevic de onun en büyük yardımcısı olacak. Tyrese Rice’ın Türkiye’de çıkardığı problemlerden sonra Derek Needham’ı devşiren Karadağ, kadrosunda Avrupa’da çok üst seviyede oynamasa da tanınan isimlere sahip.
Özellikle Marko Todorovic, turnuvaya oldukça formda geliyor.
PG: Nikola Ivanovic – Derek Needham – Petar Popovic
SG: Suad Sehovic – Sead Sehovic
SF: Aleksa Popovic – Dino Radoncic
PF: Marko Todorovic – Nemanja Radovic – Milko Bjelica
C : Nikola Vucevic – Bojan Dubljevic
Güçlü yönleri: Pota altı
Bir sıralama yapılsa muhtemelen Karadağ, turnuvanın en iyi 5 pota altından birine sahiptir. Zaten onlar için problem; uzun rotasyonuyla kısa rotasyonu arasındaki yetenek farkından kaynaklanıyor.
Vucevic ve Dubljevic gibi uluslararası seviyede iki elit pivota sahipler. Evet, bu iki uzun zaman zaman profil olarak çok üst üste biniyor ama sonuçta yetenek olarak böylesine üst düzey iki uzuna sahip olmak önemli bir lüks.
Üstelik geçen sezon İspanya’da oynayan Todorovic ve Radovic ikilisi de oldukça iyi geçirdikleri sezonun ardında turnuvaya geliyor. Milko Bjelica ise bu dörtlüye tecrübesiyle ve zaman zaman dış şutuyla yardımcı olmaya çalışacak.
Zayıf yönleri: Vasat kısalar
Karadağ ne kadar iyi uzunlara sahipse o kadar da kötü kısalara sahip.
Devşirme Needham dahil olmak üzere kısa rotasyondaki hiçbir isim bu seviye için yeterli değil. Evet, belki bazı küçük rolleri kaldırabilecek isimler var ama elit seviyede takımın hücumu taşıyabilecek birisi yok. Bu da onların tavanlarını oldukça kısıtlıyor. Ayrıca kısalar genel olarak iyi şutörler de değil.
Karadağ elemelerde %32.2 üçlük yüzdesiyle oynadı. Böylesine iki dominant uzunu olan bir takım için bu da iyi bir haber değil.
İzlenmesi gereken isim: Marko Todorovic
Marko Todorovic kendisinden beklenen çıkışı geç yapan isimlerden…
20 yaşında Barcelona’ya transfer olan Todorovic, uzun süre hayal kırıklığı olarak kaldı. Geçen sezon İspanya’nın flaş takımı Joventut’ta kendini bulan Karadağlı pivot, oldukça çarpıcı bir performans sergiledi ve Çin’e transfer oldu.
Böylesine iki elit uzunun yanında Todorovic belki yeterince parlayamayabilir ama İspanya’daki formunu Karadağ’a getirirse ben o ışığı yine de göstereceğini düşünüyorum.
Hazırlık Dönemi: Ortalama
Hazırlık döneminde 7 maç yapan Karadağ, seviyesini gösteren bir dönem geçirdi.
ASVEL, İran ve Polonya gibi alt seviye takımları mağlup eden Karadağ, kendinden yukarıdaki takımlara ise kaybetti. Lyon’daki turnuvada Arjantin, Brezilya ve Fransa karşısında maç içinde bile kalamayan Mitrovic’in öğrencileri, diğer maçı da Nijerya karşısında kaybetti.
Ne beklemeli: İlk elin günahı olmaz
Karadağ ilk kez Dünya Kupası’na katılıyor ve onlardan çok şey beklemek haksızlık olur.
Yeni Zelanda’ya göre çok kötü kısaları olsa da Vucevic faktörüyle grupta Okyanusya ekibinin önünde yer alıyorlar. Fakat ne Brezilya ne de Yunanistan karşısında çok fazla şansları var.
Hem ilk turnuvada bir galibiyet hiç de fena değil.
2- Brezilya
Elemelerde beklentilerin altında kalsa da grup üçüncüsü olarak Çin vizesi aldı. Çin’e ise veteran turnuvasına katılacak gibi geliyorlar. Öyle ki takımda bir tek efsane Oscar Schmidt eksik!
2002’deki malum Türkiye-Brezilya maçını hatırlarsınız… Brezilya öyle bir kadroyla geliyor ki, o gün sahada olan 5 yıldız Çin’de de sahne alacak. Üstelik hala takımın yıldızları onlar… Kimler mi o isimler?
Yıllarca NBA’de oynayan Leandrinho Barbosa ve Anderson Varejao ikilisi geliyor. Bu ikiliye ek olarak Marcelinho Huertas -2002’de yoktu- ve 35 yaşındaki Marquinhos Vinicius de daha genç (!) isim olarak takımda yer alıyor.
Takıma tecrübe gerektiği için de 39 yaşındaki delikanlı Alex Garcia da Çin’de yer alacak.
Brezilya’nın bu veteran çekirdeğinin yanında neyse ki hala dizleri tutan oyuncular da kadroda yer alıyor. Kariyerlerine NBA’de devam eden Christiano Felicio ve Bruno Caboclo’yla birlikte gerçek genç yetenekler Yago Dos Santos ve Didi Louzada kadroda yer alıyor.
Takım Dizilişi
PG: Marcelinho Huertas – Yago dos Santos – Rafa Luz
SG: Alex Garcia – Leandro Barbosa
SF: Marquinhos Vieira – Vitor Benite – Didi Louzada
PF: Bruno Cabahlo – Augusto Lima
C : Anderson Varejao – Christiano Felicio
Güçlü yönleri: Sertlik ve tecrübe
Koç Aleksandar Petrovic’in bu kadar yaşlı oyuncu tercihi biraz garip olsa da takıma bazı avantajlar katmıyor değil.
Herhalde Brezilya, dünya üzerindeki milli takımlar arasında birlikte oynama tecrübesi olan en fazla takım. Alt yaş gruplarını bir kenara koysak bile bu takımın bazı parçaları 2002’den beri birlikte oynuyor. Bu da tabii onlara büyük bir birlikte oynama alışkanlığı getiriyor. Diğer taraftan bu isimler, her türlü maçı oynadığı için önemli bir tecrübeye de sahip.
Ayrıca Brezilya’nın bu jenerasyonu her zaman sertlikleriyle akıllara gelen bir takım oldu. Hatta bazen insani sınırları geçecek kadar… Yaşlanmış olmaları onların yumuşadığı anlamına gelmiyor. Arjantin ile oynadıkları hazırlık maçında 2. çeyrekten itibaren tabiri caizse sürekli Arjantinli uzunları dövdüler.
Atletizm olarak geride olsalar da bu takımın hücumdaki yaratıcılık seviyesi de yüksek. Barbosa gibi 50 yaşına gelse de skor üretebilecek bir isme sahipler. Huertas da uzunlar için pozisyon hazırlayacaktır. Ayrıca Cabahlo, hazırlık döneminde çok iyi gözüktü.
Onun 4 numaradan getirdiği atletizm Brezilya’ya hücumda can suyu gibi geliyor.
Zayıf yönleri: Yaşlılar ve çok yaşlılar
Tabii her tercihin avantajı olduğu gibi dezavantajı da var.
Gerçekten yaşlı bir takımdan bahsediyoruz ve zaman zaman sahada enerjileri kalmıyor. Fransa maçının bir bölümünde Brezilya kısalarının artık savunma yapacak gücü kalmamıştı. Bu durumda da ne hücumda ne savunmada o devamlılığa sahip olabiliyorlar.
Bu sebeple oyunun temposunu sürekli zorlayan takımlar karşısında bu yaşlı ekiple işleri çok zor.
İzlenmesi gereken isim: Yago dos Santos
Brezilya’nın Isaiah Thomas’ı olarak adlandırılan 1.78 boyundaki Yago, penetre yeteneği ve yaratıcılığıyla kendi yaş grubunun en iyi guardlarından biri…
Üstelik üst seviye için de hazır durumda. Brezilya kadrosunda Huertas’ın arkası için Rafa Luz ile girdiği savaşı kazandı ve rotasyonda önemli bir yeri var. Brezilya’nın kısalarının yaşadığı enerji problemini düşünürsek Yago, bu turnuvada kendini gösterebilir.
Hazırlık Dönemi: Beklentilerin Üstünde
Brezilya, hazırlık döneminde beklentilerin üstünde bir performans geldi.
7 hazırlık maçına çıkan Sambacılar, 6 galibiyet, 1 yenilgi aldı. Onlar için kolay rakip olan Çin ve Uruguay maçlarını bir kenara bırakırsak, Fransa’daki turnuvada iyiydiler.
Arjantin’i mağlup etmeyi başaran Brezilya, Karadağ’ı da mağlup etti. Fransa karşısında ise tek yenilgisini aldı.
Ne beklemeli: Gruptan çıkarlar ama çeyrek final zor
Brezilya, gruptaki iki ana rakibi Karadağ ve Yeni Zelanda karşısında favori.
Karadağ’a göre kısaları 50 yaşına bile gelse iş yapar. Yeni Zelanda karşısında ise sertlikle maçın favorisi onlar. Bu sebeple ikinci sıranın en büyük favorisi onlar.
Liderlik içinse işleri kolay değil. Yunanistan karşısında belirli sürelerde başa baş oynasalar da Giannis karşısında pek şansları yok. Bu grubu 2. bitirdikleri anda ise çeyrek final şanslarını büyük ölçüde kaybedecekler çünkü diğer gruptan gelecek olan Amerika’yı geçmeleri zayıf bir ihtimal.
1- Yunanistan
Hanımefendiler ve beyefendiler, herkese haber verin; Giannis Antetokounmpo, milli takımlar düzeyine geri dönüyor!
EuroBasket 2017’de Giannis, Bucks‘tan izin alamayınca Yunanistan’da büyük tartışmalar olmuştu. Geçen sezon NBA’de MVP olduktan sonra Giannis milli takıma geri dönmeye karar verdi.
Onun turnuvaya gelmesi doğal olarak Yunanistan’ı kupanın önemli adaylarından biri yaptı. Üstelik diğer yıldızları açısından da komşu, pek fire vermedi. Tyler Dorsey ve Kostas Koufos dışında herkes milli takıma geldi.
Bu sebeple turnuvada Giannis’in yanında Calathes, Bourousis, Printezis, Sloukas ve Papanikolaou gibi tecrübeli isimler de olacak.
Takım Dizilişi
PG: Nick Calathes – Antonis Koniaris – Vangelis Mantzaris
SG: Kostas Sloukas – Giannoulis Larentzakis
SF: Kostas Papanikolaou – Ioannis Papapetrou – Thanasis Antetokounmpo
PF: Giannis Antetokounmpo – Georgios Printezis – Panagioutis Vasilopoulos
C : Ioannis Bourousis – Georgios Papagiannis
Güçlü yönleri: Giannis, Giannis, Giannis
Süper yıldızlar, bu tarz turnuvalarda her zaman çok değerlidir.
Milli takımlar genellikle kısa dönem çalıştığı için oyun içi alışkanlıklardan daha çok yetenek toplamı üzerinden ilerler. 2015’te Pau Gasol’ün hiçbir şey oynamayan İspanya’yı tek başına şampiyonluğa taşımasını hatırlayın.
Yunanistan ise bu konuda çok şanslı çünkü NBA’in son MVP’si kadrolarında yer alıyor. Amerika’nın yaşadığı durumu düşünürsek de hiç tartışmasız bir şekilde turnuvanın en iyi oyuncusu onların kadrosunda yer alıyor.
Evet, şu ana kadar Yunanistan, Giannis ile birlikte oynama açısından çok olumlu mesajlar vermedi ama ne olursa olsun, bu adam Giannis ve bırakın bu turnuvayı NBA’de bile onunla eşleşecek birisi yok. Dolayısıyla sadece Giannis’in varlığı bile Yunanistan’ı madalya adayı yapıyor.
Ayrıca çok fizikli, atletik ve uluslararası seviyede tecrübesi çok fazla olan bir takımdan bahsediyoruz.
Zayıf yönleri: Giannis ile birlikte oynamak
Yunanistan’ın en büyük problemi de aslında Giannis’e uygun bir ortam yaratamamaları…
Bir takımın elinde böyle bir yıldız varken onu parlatmak için hareket etmesi gerekiyor fakat koç Thanasis Skourtopoulos bunun yerine Giannis’i takıma göre şekillendirmeye çalışıyor. Evet, elinde çok fazla parça yok ama bu çok mantıklı değil. Bu takımın mümkün olduğunca koşması ve Giannis’e açık alan yaratması gerekiyor.
Bu sebeple doğru olan aslında 5 numarada Giannis ile başlamaları. Onu Papagiannis ya da Bourousis ile birlikte oynatmamaları lazım. Ayrıca etrafına Papapetrou, Larentzakis ve Sloukas gibi şut sokabilecek kişileri koymaları gerekiyor.
İzlenmesi gereken isim: Ioannis Papapetrou
Tabii hepimiz Giannis’i izleyeceğiz ama bu kadroda parlayacak bir isim seçmemiz gerekiyorsa, Papapetrou kötü bir seçim değil.
Panathinaikos‘ta sezonu iyi bir şekilde bitiren Yunan forvet, dış şut yeteneği sayesinde Giannis’e sahada gerekli alanı açma açısından takıma yardımcı olabilir. Ayrıca mesela Calathes-Larentzakis-Papanikolaou-Papapetrou-Giannis beşi çok özel bir savunma beşi olabilir.
Hazırlık Dönemi: Sonuçlar iyi, oyun kötü
Yunanistan, turnuvaya sonuçlar açısından iyi fakat oyun açısından beklentilerin altında bir şekilde geliyor.
Oynadıkları 9 hazırlık maçında 8 galibiyet aldılar ve sadece Sırbistan’a kaybettiler. Fakat onların rakibi olabilecek seviyede tek rakip olan Sırbistan’a Jokic’in yokluğuna rağmen evlerinde kaybetmeleri onlar adına işlerin çok da parlak olmadığını gösterdi.
Diğer yandan yetenek seviyesi düşük takımlara karşı maçlarda vurup geçmeyi başarmaları da onlar için turnuvanın ilk aşaması için iyi haber…
Ne beklemeli: Madalya hasreti bitebilir
2009’daki bronz madalyadan beri Yunanistan, madalya kazanamıyor. Bu turnuvada ise hasrete son verebilirler.
Evet, bazı problemleri var ama Giannis sayesinde 32 takım arasında Amerika ve Sırbistan’dan sonra onlar geliyor. Bu da onları doğal bir madalya adayı yapıyor.
Grup özelinde ise onların bu 3 takımdan birine maç vermesi büyük bir sürpriz olur.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!