By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Dünyadaki her milli takım gibi 12 Dev Adam da bazen bizlere büyük mutluluklar yaşattı, bazen de hayal kırıklıkları… Fakat hangisi olursa olsun bizler için hep unutulmazdı. Hepiniz 11 Eylül 2010 akşamı Sırbistan ile oynanan maçta neler yaşadığınızı çok iyi hatırlıyorsunuzdur.
Keza 2002… Sanırım her şeyin ters gideceği o sarı saçlardan belliydi. Yoksa o trajik Brezilya maçının son bölümünü başka şekilde açıklamak kolay değil.
Bugün sadece güzel anılara gideceğiz. Şanslıyız ki Dünya Kupaları, EuroBasket’lerin aksine Türkiye’nin genellikle başarılı olduğu turnuvalar içeriyor. 2002 dışında başarısız diyebileceğimiz bir turnuva yok. Dolayısıyla bu turnuvaların içerisinde gerçekten unutulmaz zaferlerimiz var.
Lafı daha fazla uzatmadan… Hanımlar ve beyefendiler karşınızda Türkiye’nin Dünya Kupası tarihindeki en unutulmaz 10 zaferi:
Türkiye-Litvanya: 76-74
Tarih: 19 Ağustos 2006 / Grup maçı
En skorer: İbrahim Kutluay 16 sayı
Kişisel olarak hiç unutmadığım günlerden biri.
Yaz döneminde dershaneler okullardan erken açılır, bilirsiniz. Sabah saatlerinde oynanan maç için ağabeyimden izin almaya gittiğimde bana red cevabı vermiş ve eklemişti: “Boşver, zaten Türkiye ne zaman Litvanya’yı yenebilmiş ki?”
Haklıydı.
Litvanya her zaman bize ters gelen takımlardan biriydi ve geçirdiğimiz yazı düşününce onları yenmemiz mümkün değildi.
2003 ve 2005’te yaşanılan büyük hayal kırıklıkları ve rezaletlerden sonra 2006 yazı, 12 Dev Adam için büyük bir krize dönüşmüştü. Ülkenin iki NBA yıldızı; Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu, iki tarafın birbirini suçladığı bir sürecin ardından milli takıma gelmedi. Türkiye turnuvaya gençler – meşhur 1987 jenerasyonu – ile veteran oyuncuların karışımı bir kadroyla gitmek zorunda kaldı. Ölüm grubunda olduğumuzu düşünürsek kimsenin 12 Dev Adam’dan beklentisi fazla değildi.
Üstelik ilk maçta karşımızdaki Litvanya’da Macijauskas, Lavrinovic, Songailia, Kleiza, Jasaitis gibi yıldızlar vardı.
Dershaneden çıkıp eve geldiğimde ise ağabeyimin de yanılacağını ilk kez orada gördüm. 12 Dev Adam, Macijauskas’a rağmen Litvanya’yı ritmden çıkartarak sahadan galibiyetle ayrılmayı başarmıştı.
Nasıl sayı atacak denilen takımda 4 farklı kişinin çift hanelere çıkması da bu kadronun saha içi uyumunun düşünüldüğünden çok daha farklı olduğunu gösterdi.
Bu galibiyetle birlikte Türkiye’de gözler Japonya’ya dönerken bana da gece saatlerinde NTV’nin maçın tekrarını vermesini beklemek düştü.
Türkiye-Avustralya: 68-76
Tarih: 20 Ağustos 2006 / Grup maçı
En skorer: Ersan İlyasova 17 sayı
Litvanya maçı bir şans mıydı? Yoksa biz iyi değildik de Litvanya mi çok kötüydü? Sonuçta ülkenin en büyük yıldızı Jasikevicius turnuvaya gelmemişti.
Bütün bu soruların cevabını bulmak için ertesi gün Avustralya’nın karşısına çıktık. Okyanusya ekibi belki o dönem bugünkü kadar çok NBA yıldızına sahip değildi ama karşımızda, 2005 Draftı’nın 1 numaralı seçimi Andrew Bogut vardı.
12 Dev Adam Avustralya karşısında maça iyi başlasa da 2. çeyrekte büyük bir bozguna uğradı. Felaket şut atan takımımız, pota altındaki üstünlüğü de Avustralya’ya kaptırınca soyunma odasına 14 sayı geride gitti. Muhtemelen o saatte maçı izleyenlerin birçoğu “gerçek” Türkiye ortaya çıktı diye düşündü.
Fakat onlar da yanıldı…
2. yarıda Ermal’ın pota altını dengelemesi ve İbrahim ile Ersan’ın devreye girmesiyle Türkiye, en azından hücumda ayağa kalktı ve son çeyrek öncesi farkı 6 sayıya düşürdü. Kadroda deneyimli tek guard Ender olduğu için başa baş giden bir maçta ibrenin bize dönmesi çok da gerçekçi değildi. Ancak bir imza haline gelen 1-3-1 alan savunmasıyla Avustralya’yı savunmada tamamen dağıttık.
Hücumda 32 yaşındaki İbrahim, sadece 1 ay önce U-20 Avrupa Şampiyonası’nda kenardan destek verdiği 19 yaşındaki Ersan ile takımı taşıyınca Türkiye geriden gelip maçı kazandı ve turnuvaya 2/2’yle başlamış oldu.
Ersan ve İbrahim dışındaki oyuncuların 0/13 üçlük attığı bir maçta 12 Dev Adam’ın böyle bir geri dönüş yapabilmesi gerçekten büyük bir olaydı.