By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Herkese çok güzel bir haberim var: Turkish Airlines EuroLeague geri dönüyor!
Evet, hepiniz çok beklediniz biliyorum. Özellikle transfer döneminin yavaş yavaş bitmesiyle birlikte sıcak yaz geceleri hiç çekilmez oldu. Üstelik boşluğu doldurmasını beklediğimiz Dünya Kupası da maalesef o hissi pek veremedi ama artık başınızı kaldırabilirsiniz çünkü yeni sezona 20 günden az bir süre kaldı.
Sizleri çok seven Eurohoops Fırın hemen klavyeye sarıldı ve geri kalan günlerde hap gibi yutabileceğiniz takım analizlerini karşınıza getirmeye karar verdi.
Gün gün huzurlarınıza takım analizlerini ve ilgi çekici raporları taşıyacağız. Bu sebeple hala yapmadıysanız Eurohoops’u favorilerinize atmanın tam zamanı.
Bu heyecanla dolu sürece ise Valencia‘yla devam ediyoruz.
Valencia Çarkı Bozabildi Mi?
“Valencia’nın kulüp olarak en büyük problemi ise arada sıkışmışlık.
Avrupa’da EuroLeague ile EuroCup arasında sıkışmış bazı takımlar var. Bunların başını Valencia ile EuroLeague yapamayan Rus takımları çekiyor. Kadro kalitesi olarak, bu takımlar EuroCup için diğerleri karşısında ağır basıyor. Zaten 2010’dan bu yana baktığımızda… Galatasaray ve Darüşşafaka’nın zaferleri dışında ya Ruslar ya da Valencia şampiyon oldu. Bu sebeple aslında bu lig onlara bir boy büyük geliyor.
Fakat aynı zamanda bu takımlar EuroLeague’de de kalıcı olamıyor. Valencia’ya baktığımız zaman… İspanyol ekibinin son iki EuroLeague macerası da felaket geçti ve ikisinde de hiç yarışmacı olamadı.”
Hatırlayacaksınız, sezon başında EuroLeague takımları için yaz aylarının yol haritasını yazmıştım. Valencia için merak ettiğim şeylerden bir tanesi de yukarıda gördüğünüz arada sıkışmışlığı çözüp çözemeyecekleriydi..
Gerçekten daha üst seviyede olabilecek bir kulüpten bahsediyoruz. Valencia, İspanya’nın en büyük üçüncü şehrinin takımı ve ekonomik açıdan güçlü bir takım sahipleri var. İspanya’nın en zengin iş insanlarından birisi kendisi. Fakat buna rağmen EuroCup ile EuroLeague arasında sürekli sıkışan bir kulüp olmaktan kurtulamadılar.
EuroCup maceralarını zaten biliyorsunuz. Ne zaman EuroCup’ta yer alsalar başarılı oldular. Tam 4 kere kupayı kazanan takım onlar oldu. Üstelik 4 kere de finalleri var. Fakat İspanyol ekibinin EuroLeague maceraları ise hayal kırıklığı oldu.
Bir tek 2011’de playoff oynayarak yarışmacı olmayı başardılar, diğer bütün EuroLeague maceralarında erkenden havlu attılar. Bunun en temeldeki sebebi, yarışmacı olabilecek bir kadro kuramamalarıydı. Zaman zaman Valencia, bu yaz çok para harcayacak diye haberler görüyoruz. İnsan, gerçekten bu paralar bu oyunculara mı gidiyor diye merak ediyor.
2019/20 model Valencia ise bu anlamda yine çok şey vaat etmiyor.
Evet, kesinlikle bu sefer ellerinde 2017-18 sezonunda EuroLeague’de mücadele ettikleri kadrodan daha iyi bir kadro var. Ve yine evet, bireysel olarak takip etmek isteyeceğimiz isimler de bu kadroda yer alıyor. Fakat ortaya çıkan takıma baktığımızda, yine çok orta yollu bir kadroya sahip oldukların görüyoruz.
İspanyol ekibi, bu yaz kadrosuna Vanja Marinkovic, Brock Motum, Quino Colom, Jordan Loyd ve Maurice Ndour’u ekledi. Tek tek baktığımız zaman, bu isimler kötü transfer değil. Birazdan notlandırmada da göreceksiniz. Hepsinin EuroLeague seviyesinde öne çıkabilecek artı yönleri var ve bu tabiri çok sevmesem de hepsi EuroLeague seviyesinde isimler. Fakat hiçbiri EuroLeague’de bir takımı taşıyabilecek, özellikle de deplasmanda işleri değiştirebilecek isimler değil.
Böyle bir durumda sizi elit takım yapabilecek diğer şey oyuncuların birbiriyle çok uyumlu olduğu, sert ve birlikte oynama alışkanlıkların fazla olduğu bir takım kurmaktır. Valencia için bu durumdan da çok bahsedemiyoruz. Özellikle söz konusu sertlik ise…
Dolayısıyla da çarkın içerisinden çıkabildiklerini söylemek kolay değil.
Buna geleceğiz ve üzerinde konuşacağız ama öncelikle gelin, transferleri birlikte notlandıralım!
Transfer Karnesi
Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirmeyi incelemek yorucu olabileceği için onları karşınıza karne şeklinde çıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri için ise üniversitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve küçük bir değerlendirme bulacaksınız.
Vanja Marinkovic (B-): Potansiyeli yüksek, hücumda birden çok sayı opsiyonu var / Oyunu hala olgunlaşmadı, istikrarsız
Brock Motum (C+): 4 numaradan oyunu açabilecek bir skorer / Savunma yapma isteği yok
Quino Colom (C): Harika bir pasör ve organizatör / Fiziksel olarak çok eziliyor, şutu istikrarlı değil
Maurice Ndour (C-): İyi bir ikili oyun bitiricisi, atletik / Maç devamlılığı çok düşük, konsantrasyon problemleri var
En İyi Transfer: Jordan Loyd (B-)
Hatırlayacaksınız, geçen sezon Jordan Loyd Daçka‘ya transfer olmuştu. Fakat Amerikalı oyuncu, son anda Toronto Raptors‘tan teklif gelince kendisini Okyanus’un ötesine atmıştı.
Loyd, orada kendisini çok gösteremeyince Avrupa’ya gelme kararı aldı ve Valencia ile anlaştı. Bence çok konuşulmadı ama bu değerli bir transfer.
Amerikalı oyuncunun daha önceki Avrupa deneyimi herkesi oldukça etkilemişti. Çünkü Avrupa’ya gelen Amerikalı oyunculardan daha farklı bir profil çizmişti. Bir yıllık aradan sonra bu profilin devam edip etmeyeceği benim için önemli bir merak konusu…
Oyuncu profiline baktığımız zaman… Fiziksel olarak Loyd’un bazı problemleri var. İki pozisyon arasında çok sıkışıyor. Boyu biraz daha uzun olsaydı, daha da özel bir oyuncu olabilirdi ama o, bunu ortaya koyduğu çok yönlülükle kapatmaya çalışıyor. İsrail’de oynadığı zaman en çok hücum ribaundu alan guard oydu. Aynı zamanda patlayıcı bir skorerden bahsediyoruz. Hiç ortalıkta yok iken birden alev alabiliyor. Üstelik faul almayı da çok seven bir isim.
Onun için problem ise EuroLeague seviyesine alışmaktan başlayacak. Onun İsrail yılında parlayan diğer isim, Zach Leday’dı. Leday, geçen sezon EuroLeague’deki ilk deneyiminde zaman zaman ilgi çekici performanslar sergiledi ve yetenekli olduğunu da gösterdi ama devamlılığı kısıtlı oldu.
Loyd da ilk sezon benzer problemleri yaşayabilir. Ayrıca Colom ile çok uyumlu bir ikili değiller. Özellikle de savunmada…
Takım Dizilişi
Oyun kurucu: Quino Colom – Sam Van Rossom – Guillem Vives
Şutör guard: Jordan Loyd – Vanja Marinkovic
Kısa forvet: Joan Sastre – Alberto Abalde – Fernando San Emeterio
Uzun forvet: Brock Motum – Louis Labeyrie – Aaron Doornekamp
Pivot: Bojan Dubljevic – Maurice Ndour – Mike Tobey