By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Herkese çok güzel bir haberim var: Turkish Airlines EuroLeague geri dönüyor!
Evet, hepiniz çok beklediniz biliyorum. Özellikle transfer döneminin yavaş yavaş bitmesiyle birlikte sıcak yaz geceleri hiç çekilmez oldu. Üstelik boşluğu doldurmasını beklediğimiz Dünya Kupası da maalesef o hissi pek veremedi ama artık başınızı kaldırabilirsiniz çünkü yeni sezona 20 günden az bir süre kaldı.
Sizleri çok seven Eurohoops Fırın hemen klavyeye sarıldı ve geri kalan günlerde hap gibi yutabileceğiniz takım analizlerini karşınıza getirmeye karar verdi.
Gün gün huzurlarınıza takım analizlerini ve ilgi çekici raporları taşıyacağız. Bu sebeple hala yapmadıysanız Eurohoops’u favorilerinize atmanın tam zamanı.
Sırada ise Kızılyıldız var.
ALBA Berlin Takım Analizi: Keyifli Basketbol, Az Galibiyet
Bayern Münih Takım Analizi: Doğru Organizasyon, Soru İşaretli Kalite
Valencia Takım Analizi: Ortalama Ama Yetmez
Baskonia Takım Analizi: Küçük Şehir, Büyük Gelenek
Hoşgeldin Aleksandar Nikolic Spor Salonu!
Geçtiğimiz sezon ilk kez modern EuroLeague’de bir Sırp takımının olmadığı bir sezona şahit olduk. Onların yerine gelen Buducnost’un yıllar sonra geri dönüşü güzel bir hikayeydi ama açık konuşmak gerekirse aynı etkiyi pek hissedemedik.
Çünkü bu takımların bizlere sunduğu şey, sadece basketbolla alakalı değil.
Zaten yeni düzenle birlikte düşük bütçeli takımların -özellikle de Balkan takımlarının- başarılı olması çok kolay değil. Partizan’ın peri masalı yazarak Final Four’a kaldığı günler eskide kaldı. Fakat sporla ilgili her şey de sonuçla alakalı değil. İnsan tutku da görmek istiyor. Kızılyıldız ve Partizan gibi takımlar ise bunu sunuyor.
Mesela şu tribünlerden etkilenmeme şansımız var mı?
Fãs de Crvena Zvezda apoiando sua equipe no basketball contra Cska Moskwa 2016 pic.twitter.com/QgVmwx2eTB
— NO PYRO, NO PARTY ? (@NOPYYRONOPARTY) October 16, 2018
Bu sebeple Kızılyıldız ve taraftarının geri dönmesi harika oldu.
Takıma dönersek; hatırlarsanız, Kızılyıldız, 2017/18 sezonunda oldukça başarısız bir sezon geçirmişti. Daha sonrasında ise Sırp ekibi, EuroLeague’in en bilindik asistan koçu olan Milan Tomic’i takımın başına getirdi. 10 yıl boyunca Olympiakos’ta birçok başarılı koçla çalışan Tomic, ilk tam sezon baş antrenörlük deneyiminde takımı istediği hedefe ulaştırmayı başardı.
Genellikle tanıdığı, tecrübeli oyuncularla çalışmak isteyen Sırp koç, inişli çıkışlı sezonun ardından ABA Liga’yı “olaylı” bir şekilde şampiyon tamamlayarak takımı EuroLeague’e geri getirdi.
Bu yaz döneminde ise Tomic, geçen sezona benzer bir şekilde, ismi bilinen ama oyunu düşüşte olan isimler üzerinden bir kadro kurguladı.
Stratos Perperoglou dahil olmak üzere 7 oyuncusuyla sözleşme uzatan Kızılyıldız, ekleme olarak ise hep tecrübeli isimlere yöneldi. Charles Jenkins’i kulübe geri getiren Kızılyıldız, ayrıca James Gist, Derrick Brown ve Ognjen Kuzmic gibi son sezonu -hatta son birkaç sezonu- kötü geçirmiş ama belirli bir seviyede olan oyuncularla anlaştı. Takımın yeni transferleri arasında daha önce EuroLeague tecrübesi olmayan tek isim, Lorenzo Brown’dı. Fakat Brown da hali hazırda 29 yaşında bir oyuncu.
Ligin en yaşlı kadrolarından birini oluşturan koç Tomic, ortaya tecrübeli, belki yetenek düzeyi olarak eski kadroların daha üstünde ama saha içi uyumu ve verimi soru işareti olan bir takım çıkardı.
Bunları açacağız ama öncelikle gelin, transferleri birlikte notlandıralım!
Transfer Karnesi
Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirmeyi incelemek yorucu olabileceği için onları karşınıza karne şeklinde çıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri için ise üniversitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve küçük bir değerlendirme bulacaksınız.
Charles Jenkins (C): Harika bir görev adamı, elit bir savunmacı / Kötü bir şutör
Ognjen Kuzmic (C-): Pota çevresinde iyi bir bitirici, harika bir ribaundcu / Son 2 sezonda çok az oynayabildi
James Gist (C-): Ligin en iyi ikili oyun bitiricilerinden biri / Oyunu büyük bir düşüşte
Derrick Brown (D): Muhtemelen sadece yetenek açısından Avrupa’nın en iyi 4 numaralarından biri / Geçen sezon hiç oynamadı, verimliliği çok düşük
En İyi Transfer: Lorenzo Brown (C)
Kızılyıldız’ın yeni kısa lideri Lorenzo Brown olacak.
Aslında Amerikalı guardın çok daha önce buralara gelmesini -bir dönem Karşıyaka da ilgilenmişti- bekliyorduk ama o, 29 yaşına kadar G-League ile NBA’de üçüncü guard olmak arasında gidip gelen bir kariyeri seçti. Sonunda pes etmiş olacak ki bu yaz Kızılyıldız ile Avrupa’ya geldi.
2018’de G-League’in MVP’si olan Brown, deliciliğiyle öne çıkan birisi. Aslında çok estetik değil ve bu tarz oyunculara göre boyu da uzun ama pota çevresinde savunmaya rağmen çok dengeli bir şekilde bitirebiliyor. Ayrıca kariyerinin bu bölümünde çok da bencil bir isim değil. Saha görüşü iyi ve ikili oyun sonrasında uzunlara doğru pozisyonu yaratabiliyor. Kızılyıldız’ın EuroLeague maceralarında hep takımı sürükleyen bir guard oldu. Brown da 2019 model Kızılyıldız’da bu görevi üstlenecek.
Tabii, Avrupa’da ilk kez oynuyor olacak olması onu etkileyecek. En son ne zaman sert bir maç yaptı bilemiyorum. Çünkü G-League ile NBA’de farkın açıldığı anları arasında oyunda kaldı. Dolayısıyla sertlik karşısında ne yapacağı şu an için benim adıma bir bilinmez. Üstelik doğal olarak yeteneklerinin buraya adaptasyon süreci de olacak.
Oyunu açısından ise kötü bir şutör olduğunu belirtmem gerekiyor.
Takım Dizilişi
Oyun kurucu: Lorenzo Brown – Filip Covic
Şutör guard: Billy Baron – Charles Jenkins – Branko Lazic
Kısa forvet: Stratos Perperoglou – Dejan Davidovac – Ognjen Dobric
Uzun forvet: Derrick Brown – Mohammad Faye – Borisa Simanic
Pivot: James Gist – Ognjen Kuzmic – Michael Ojo