By Utkan Şahin /info@eurohoops.net
Artık sezonun açılmasına günler kalmış vaziyette.
Eurohoops Fırın Basketbol Süper Ligi’nden sonra Turkish Airlines Euroleague için de bu sezon patlama yapmasını beklediğimiz 10 oyuncuyu sıraladı…
Listedeki tüm isimlerin sahip olduğu potansiyelleri takip etmek başlı başına Euroleague’i izlemek için bir neden. Dolayısıyla bu listeyi yazarken heyecanlandık.
Listedeki on oyuncu bu sezon EuroLeague’de bizlere ismini fazlasıyla duyurabilir. Bazıları daha önce bunu başardı ve kendileri için doğru bir sistemin içinde yer almaları, spot ışıklarının tekrar onlara dönmesini sağlayabilir.
Fazla uzatmayalım ve geri sayıma başlayalım…
Rokas Giedraitis (ALBA Berlin)
Geçen sezon istatistikleri: 35 maç 14.8 sayı, 4.1 ribaund, 1.4 asist, 15.8 EFF (EuroCup)
Yaşı ve pozisyonu: 27 / Kısa forvet
ALBA Berlin, Almanya Ligi üzerinden EuroLeague biletini almayı başardı fakat bu Rokas Giedraitis için çok da önemli değil. Alman ekibi bunu başaramasaydı dahi muhtemelen Giedraitis’i EuroLeague’de izleyecektik. Hatta söylentilere bakarsak; EuroLeague biletine rağmen ALBA, Litvanyalı forvetini elinde tutmakta zorlandı.
Peki Giedraitis neden bu kadar rağbet görüyor?
Birincisi, Aito Reneses’in teçhizatından geliyor. İspanyol koç, yıllar boyunca birçok yeteneği üst seviyeye çıkarmayı başardı. Kristaps Porzingis, Rudy Fernandez ve çok daha fazla sayıda isim… Dolayısıyla onun yetiştirdiği her yeteneğe ilgi büyük. İkincisi ise Giedraitis, modern basketbolda herkesin aradığı o topla az teması olup da verimli olabilecek oyuncu tiplemesine tam olarak uyuyor. Hatta onun alametifarikası bu.
Giedraitis, harika bir şutör ve çok iyi bir atlet. Fakat bu yeteneklerini kendi şutunu yaratarak değil de genellikle bitirici olarak kullanıyor. Geçen sezon EuroCup’ta yüzde %42.7 üçlük yüzdesiyle maç başına 2.3 üçlük isabeti buldu ve bu konuda sezonun en iyisi oydu. Dahası bu üçlüklerin %92.7’sini asist üzerinden buldu.
Onun ikinci ekmek kapısı ise geçiş hücumları… Atletizmini göstermeye seven Litvanyalı oyuncu, guard olmamasına rağmen ALBA’da bu sezon fastbreak’ten en çok sayı bulan 2. isimdi.
Giedraitis, ilk kez EuroLeague’de oynayacak ve dolayısıyla bu seviyeyi ilk kez görecek. Sertliği sevmeyen bir oyuncu olarak bununla karşılaşmak zor ama Reneses’in yanında böyle parlamaya devam ederse seneye ALBA’nın onu kadroda tutması çok zor olacak.
Nigel Hayes (Zalgiris Kaunas)
Geçen sezon istatistikleri: 10 maç 15.7 sayı, 5.6 ribaund, 1.8 asist, 17.8 EFF (EuroCup)
Yaşı ve pozisyonu: 24 / Uzun forvet
Herhalde herkes Nigel Hayes’i Galatasaray‘a ilk kez izledikten sonra yolunun bir gün EuroLeague’e düşeceğinden emindi. Böylesine bir yetenek pakedi Avrupa’ya çok fazla gelmiyor çünkü…
Geçtiğimiz sezon ilk kez Avrupa’da oynayan Amerikalı forvet, Galatasaray‘ın o genç ve yetenekli nüvesi içerisinde en çok dikkat çeken ve gelişim gösteren isimlerden biriydi.
Sezonun ilk yarısında Hayes’i çok yetenek temelli bir şekilde oynarken gördük. Fakat sezon ilerledikçe birebirlerini yerinde kullanmayı, her iki pota altında da daha agresif olmayı ve takımının kazanması için doğruları öne almayı öğrendi. Zaten hem dış şutu, hem de potaya yaklaşabilen yüksek post oyunları sebebiyle eşleşmesi zor bir isimdi. Gösterdiği gelişimle daha da ileri gitti.
Tabii ki hala yolun başında. Hala pozisyon bilgisi ve şut seçimi yeterli değil. Üstelik EuroLeague çok daha sert bir ortam. Fakat gelişebildiğini ve adapte olabildiğini gösterdi. Sarunas Jasikevicius gibi oyuncularına seviye atlatma konusunda özel bir koçun yanında bundan daha değerli az şey var.
24 yaşındaki forvetin hayali olan NBA bence gerçekçi değil. Fiziği buna izin vermiyor. Yine de bu yeteneklerle EuroLeague’de yıldız olma ihtimali çok fazla. Hele de Saras’ın yanında yetişeceğini de düşünürsek…
TJ Bray (Bayern Münih)
Geçen sezon istatistikleri: 40 maç 15.6 sayı, 3.4 ribaund, 7.9 asist (Almanya Ligi)
Yaşı ve pozisyonu: 27 / Guard
Avrupa’da yerel ligler özelinde bir ödüllendirme olsa TJ Bray kesinlikle ilk beşte yer alırdı.
Daha önce Avrupa’nın alt liglerinde oynayan Amerikalı guard, geçen sezon Rashta Vechta adlı peri masalının saha içindeki kahramanıydı. Vechta, tahminlerin çok üstünde bir sezon geçirirken Bray de inanılmaz bir performans sergiledi. Yerel ligindeki bu performansı göz ardı edemeyen Bayern de Stefan Jovic’in boşluğunu hemen Bray ile doldurdu.
Peki Amerikalı oyuncuyu bu kadar özel yapan şey ne?
Cevabı çok basit, Bray harika bir ikili oyun yönlendiricisi… İkili oyunun kısa tarafındaki oyuncudan şut tehdidi, hızlı ilk adım, iyi bir pasörlük ve hücumu okuyabilme beklersiniz. Bray da bunların hepsi mevcut. Geçen sezon 7.9 asist ortalamasıyla lig lideri olan 27 yaşındaki oyuncu, ayrıca %42.9 ile maç başına 2.9 üçlük isabeti tutturdu.
Daha da etkileyicisi büyük maçlarda gösterdiği performanslardı. Vechta, Brose’yi elerken tam bir EuroLeague’in elit yıldızı gibiydi. Sonrasında da Bayern’e playoff’ta bir maçta 38 sayı attı.
Onun için düşündürücü şey; bir anda kariyerinin bu noktaya gelmesi. Fakat daha önce böylesi hikayeleri Avrupa’da çok gördük.
Bray, sakatlığı sebebiyle sezonu biraz geç açacak ama geri döndüğü zaman muhtemelen onun Bayern’e liderlik yapmasına şahit olacağız.
Pierria Henry (Baskonia)
Geçen sezon istatistikleri: 21 maç 10.4 sayı, 4.0 ribaund, 5.3 asist, 14.0 EFF (EuroCup)
Yaşı ve pozisyonu: 26 / Guard
Şükür kavuşturana!
TOFAŞ’ta Orhun Ene’nin yanında gösterdiği gelişimden sonra Pierria Henry, 2018 yazında birçok EuroLeague takımından teklif almıştı. Hatta Olympiakos onu çok istemiş ama Amerikalı guard, maddiyatı tercih edip Rusya’ya yolcusu olmuştu.
Rusya’da geçen bir sezondan sonra ise Henry, Baskonia‘yla anlaşarak sonunda hak ettiği EuroLeague’e geldi. İyi ki de geldi çünkü Baskonia‘nın ona çok ihtiyacı vardı.
Bask ekibi, iki senede de hayalini kurduğu Final Four’a kalamadıysa bunda en büyük sebep kısa rotasyonu oldu. Ne 2018’de Fenerbahçe karşısında ne de 2019 CSKA Moskova karşısında kısalar varlık gösterebildi. Özellikle geçen sezon Poirier ile Hilliard ikilisi CSKA‘yı sallasa da kısalar hiç onlara yardımcı olamadı. Kazan’ın soğuğundan kaçıp gelen Pierria Henry onların yıllardır aradığı kan!
Vildoza’yla birlikte Henry, Baskonia’nın kısa rotasyonundaki verimliliğini oyunun her iki tarafında da yukarıya çıkartabilir. Dahası bu takımın aradığı o kısa lider olabilir. Bu anlamda Perasovic gibi kısalarına büyük özgürlükler vermeyi seven bir koçun yanında onu izlemek daha da ilgi çekici olacak.
Granger’ın sakatlığıyla birlikte Vitoria’da ona duyulan ihtiyaç daha da arttı. Biz ona güveniyoruz, bakalım beklendiği gibi sezona damga vuracak mı?
Janis Timma (Khimki Moskova)
Geçen sezon istatistikleri: 23 maç 3.4 sayı, 0.9 ribaund, 0.7 asist, 2.1 EFF (EuroLeague)
Yaşı ve pozisyonu: 27 / Swingman
Janis Timma’nın şunu kesinlikle anlaması lazım… Sıcak denizler ona göre değil.
Zenit’teyken herkesi büyüleyen ve EuroLeague gelmeli denilen adam, son 1.5 yılı tanınmayacak halde geçirdi. Timma; ne Baskonia ne de Olympiakos’ta beklentileri karşılayabildi. Hatta Pire’de çoğu zaman rotasyona bile giremedi.
Pire’de bir kedi olan Timma, sezonun son kısmında Khimki’ye kiralanınca adeta kaplana döndü. Belki de soğuk denizlerde kendini bulan 27 yaşındaki forvet, Shved’in en büyük yardımcısı oldu ve takımının lig üzerinden EuroLeague bileti almasını sağladı.
Yeni sezonda onu yine Moskova’da izleyeceğiz. Bu sefer Shved ile yanlarında birçok yıldız daha olacak ama hazırlık maçlarında da açıkça gördük ki Timma burada sorumluluk almaya çok hazır.
Bu sene ondan iyi bir EuroLeague performansı izleyebiliriz.
Alec Peters (Anadolu Efes)
Geçen sezon istatistikleri: 36 maç 5.3 sayı, 2.7 ribaund, 0.7 asist, 4.3 EFF (EuroLeague)
Yaşı ve pozisyonu: 24 / Uzun forvet
CSKA Moskova’da Alec Peters, gelen şampiyonluğa rağmen beklentilerin çok altında kalmıştı. Hatta şampiyonluğa giden yol, onun rotasyondan yavaş yavaş düşmesiyle başladı.
Fakat bu, benim nazarımda çok da önemli değil. Bir oyuncu, hele de çaylak bir oyuncu her yere adapte olacak diye bir kaide yok. Önemli olan yetenekleri… Peters’ın da bu kıtada kendine iyi bir kariyer kurabilecek önemli bir yeteneği var: Şut!
Üstelik Peters, Ataman’ın o klasikleşmiş dört numaralarına çok benzeyen bir profilde. Özel bir şutör. Bu özelliği yeteri kadar gösterilmedi ama ayakları sabit olmadan da o şutu sokabilecek bir 4 numara. Avrupa’da bu tarz 4 numaralar çok fazla yok. Bu sebeple de Motum’dan sonra Peters, Efes için bir gelişim olacak.
Hatırlamak gerekirse… Geçen sezonun yıldızı Moerman da Barcelona ve hatta Daçka‘da bir hayal kırıklığı olarak Efes‘e gelmiş ama Ataman ile birlikte bambaşka bir seviyeye çıkmıştı. Fransız yıldızın sezonun ilk bölümünde olmayacağını düşünürsek Peters, eline geçen o fırsatı kullanabilir.
Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda savunmada gösterdiği direnç ve kısaların karşısındaki performansı da Peters’in bu konuda istekli olduğunu gösterdi.
Jock Landale (Zalgiris Kaunas)
Geçen sezon istatistikleri: 16 maç 11.2 sayı, 6.5 ribaund, 1.8 asist, 15.1 EFF (EuroCup)
Yaşı ve pozisyonu: 23 / Pivot
Zalgiris’in bir diğer çaylak transferi Jock Landale de yazın önemli hamlelerinden biri.
Profesyonel kariyerinde ilk sezonunu Partizan’da geçiren Avustralyalı pivot, Avrupa’da konuşulan yeteneklerden biriydi. Zalgiris büyük takımların radarını girmeden önce bu transferi bitirdi.
Landale’nin Brandon Davies gibi Litvanya ekibi için kritik bir isimden sonra gelmesi kendisi için biraz şanssızlık. Davies ligin en iyi uzunlarından biriydi. Landale henüz o seviyede değil. Fakat Landale’nin son 1 yılda gösterdiği gelişimi göz önüne alırsak bu Zalgiris için dert değil.
İkili oyunda bitiriciliğini etkileyici bir seviyeye çıkaran genç pivot, pota çevresinde de yumuşak bilekleri sayesinde çok iyi bir tamamlayıcı. Ayrıca şutunu da koleje göre daha iyi bir seviyeye çıkardı. Avustralyalı pivot özellikle ikili oyun sonrası tepe ve sağ üst köşeden attığı üçlükleri bir silah haline getirdi.
Ayrıca Dünya Kupası’nda ise bizlere mobilite açısından da özel olduğunu gösterdi. Turnuvada sürelerini mecburiyetten 4 numaradan almak zorunda kalsa da iyi bir performans ortaya koydu.
Davies’in de ilk sezonu – playoff’a kadar – biraz gelişim ve adaptasyon ile geçmiş, ardından büyük bir patlama yapmıştı. Landale de benzer bir hikayeye sahip olabilir.
Tyler Dorsey (Maccabi Tel Aviv)
Geçen sezon istatistikleri: 48 maç 6.2 sayı, 24 ribaund, 1.2 asist, 11.2 EFF (NBA)
Yaşı ve pozisyonu: 23 / Guard
Herkes Tyler Dorsey’in ya Olympiakos ya da Panathinaikos’a gitmesini bekliyordu ama Yunan guard şaşırtıcı bir tercihle Maccabi’yi tercih etti. Bana sorarsanız İsrail ekibi bu çalımla önemli bir işe imza attı.
Kolej sonrasında draft edilen Dorsey, NBA’de aslında çok da kötü bir performans sergilemedi ama net bir pozisyonunu olmaması onu buralara düşürdü.
23 yaşındaki guard, Avrupa’da kendisini rahatlıkla gösterebilecek bir yetenek. Atletik, kendi şutunu yaratabilen ve dribbling üzerinden bitirebilen bir skorer. Avrupa’da kısaların yetenek tavanı düşerken bunlar çok önemli artılar. Okyanus’un diğer tarafında yaşadığı iki pozisyon arasında kalmayı ise burada yaşamayacak. Dolayısıyla saha içerisindeki değeri de çok artacak.
Üstelik kolejde kritik anlarda çok başarılı performanslar sergilemişti.
Sfairopoulos, Avrupa’ya çaylak isimleri adapte etme açısından çok başarılı bir koç. Geçen sezon Black ve O’Bryant’ın oyunları o geldikten sonra olumlu yönde büyük bir gelişim göstermişti. Aynısını Dorsey için de bekleyebiliriz.
Onun Avrupa’da ilk kez oynayacak olması bazı problemler yaratacak ama önemli olan adaptasyondaki başarısı…
Eğer Yunan guard, eğer hazırlık döneminde gösterdiği gibi çabuk adapte olabilirse Maccabi’nin eline çok büyük bir koz geçecek.
Gabriel Deck (Real Madrid)
Geçen sezon istatistikleri: 31 maç 4.3 sayı, 2.4 ribaund, 0.7 asist, 5.4 EFF (EuroLeague)
Yaşı ve pozisyonu: 24 / Forvet
Gabriel Deck’in ayak sesleri yavaş yavaş büyüyerek kulağımıza geliyor.
Geçtiğimiz sezon ilk kez Avrupa’da oynayan Arjantinli forvet, geniş rotasyonda beklentilerin de üstünde süre almayı başardı. Hatta sezonun 2. yarısında İspanyol devinin hücumunun önemli bir planı olmayı bile olmayı başardı.
Dünya Kupası’yla birlikte onun için harika geçen yazın ardından Deck’ten bir çıkış daha bekliyoruz.
Gabriel Deck gibi oyuncular, günümüz basketbolu için en değerli rollerden biri… Fiziğinin getirdiği avantaj sayesinde Deck’i kim tutarsa tuttun, Real Madrid saha içerisinde büyük bir eşleşme problemi yaratabiliyor. 4’e çekersiniz karşındaki uzunu topla vurup geçebiliyor, 3’te oynarsa da sırtı dönük oyunuyla başınıza bela oluyor.
Zaman ve tecrübe Deck’in oyunu için en büyük ihtiyaç. Çünkü Arjantinli forvet, tabiri caizse ‘vahşi bir at’ gibi!
Sakinleşip rakip savunmaları daha iyi okumaya başladığı gün çok özel bir oyuncu olabilir. Bunun için de biraz zaman, biraz da şutunun gelişmesi gerekecek…
Mateusz Ponitka (Zenit St. Petersburg)
Geçen sezon istatistikleri: 18 maç 9.6 sayı, 4.8 ribaund, 1.7 asist, 13.9 EFF (EuroCup)
Yaşı ve pozisyonu: 26 / Swingman
Mateusz Ponitka, Avrupa’da hakkı yeterince verilmeyen oyuncular grubunda yer alıyor.
20’li yaşlarının hemen başında EuroLeague’de izlediğimiz Polonyalı forvet, o günlerde bize büyük takımlar için iyi bir rol oyuncusu olabileceğini gösterse de kariyerini hep daha alt seviyelerde geçirdi. Şimdi Zenit’in ilk EuroLeague macerasıyla birlikte geri dönüyor.
Avrupa basketbolunda kanatlarda her şeyi yapabilen o görev adamları her zaman çok değerli oldu. Kalinic, Hanga, K-Pap, Lucic, Taylor gibi liste uzar gider. Ponitka o listeye girmeyi hak eden bir isim.
Sizin için savunmayı sertleştirir, fiziğini kullanır, ribaund alır, hücumda x-faktör olur… Hatta onun milli takım performanslarında da görüyoruz ki, gerekirse sorumluluk almaktan asla geri adım atmaz.
Zenit’in çok karışık bir takım düzeni var. Dolasıyla Ponitka gibi harika rol adamlarının değeri yeterince anlaşılmayabilir ama Dünya Kupası sayesinde çok moralli bir şekilde sezona giriyor. Bunu sahaya yansıtırsa Ponitka adına o sezon bu sezon olabilir.