by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Tüyler ürpertici…
Dün gece (17 Ekim Perşembe) Nando De Colo’nun Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda gösterdiği şeyleri en iyi anlatan kelimeler bunlar! Fransız yıldız, Baskonia‘nın bütün çabalarına ve savunma değişikliklerine rağmen dün gece elini kolunu sallayarak rakip potaya 39 sayı gönderdi.
Bu ülkeye birçok büyük oyuncu geldi. Gelenler bizlere inanılmaz performanslar da izletti. Fakat dün geceki sanki biraz farklıydı. Böyle Türk takımlarının iyi oynadığı bir maçta rakipte başımıza bela olan bir o büyük oyuncu vardır ya… Hani, ne yaparsak yapalım durduramadığımız… Dün gece De Colo tam olarak öyleydi. Tek farkı ise bunu bir Türk takımının formasıyla rakibe karşı yapmasıydı.
Birçok rekoru tarihe gömen De Colo, 2013’ten bu yana EuroLeague’de bir maçta en yüksek sayıya çıkan oyuncu oldu. Ülker Spor ve Etkinlik Salonu şanslı ama bu konuda. 2013’te de Bobby Brown da 41 sayı atmıştı ama bu sefer rakip takımdaydı…
Bir yandan EuroLeague’de son 5 yılın en skorer ismi olduğu için De Colo’dan böyle bir performans gelmesi hiç de garip değil. Diğer yandan ise bir Zeljko Obradovic takımında böylesine bir skorer performansı izlememiz garip…
Sonuçta Obradovic‘in basketbola bakış açısını biliyoruz. 59 yaşındaki basketbol insanı, kariyeri boyunca birçok yıldızla çalıştı. Burada saymaya başlasak, muhtemelen Avrupa tarihinin en büyük 50 oyuncu listesinin yarısını rahatlıkla doldururuz ama Obradovic, tarzı gereği genellikle çok mecbur kalmadıkça yıldızlarını fazla ön plana çıkarmayan bir koç. Elindekileri saklamayı sevdiği için genelikle yıldızlarının yapabileceklerini de saklıyor.
Dejan Bodiroga, Sarunas Jasikevicius, Dimitris Diamantidis, Vassilis Spanoulis, Sasha Djordjevic, Bogdan Bogdanovic gibi yıldızların EuroLeague’de Obradovic’in yanındayken herhangi bir maçta 30 sayı barajını geçmemesini başka bir şekilde açıklayamayız.
Dolayısıyla Nando De Colo’nun bu performansı bizlerde geçmişe gitme ve EuroLeague’de bir Obradovic takımında izlediğimiz en iyi skorer performanslarını çıkartma isteği uyandırdı. Ortaya da ilginç sonuçlar çıktı. Bu performanslara birazdan konuk olacağız ama öncesinde genel bir bilgi vermek istiyorum.
Zeljko Obradovic’in 28 yıllık koçluk kariyeri boyunca sadece 11 oyuncu bir EuroLeague maçında 30 ve üstü sayı üretmeyi başardı. Toplamda ise böyle sadece 16 performans izledik. 30 sayının üstüne çıkmayı birden fazla kez başaran tek bir isim var: Joe Arlauckas! Bunun sebebini de en sonda göreceğiz.
Modern EuroLeague döneminde ise sadece 4 oyuncu, bu başarıyı elde etti. Dolayısıyla başlamadan söyleyebilirim ki, bir kuyruklu yıldız kadar olmasa da Obradovic’in takımında bir skorerin 30 sayıyı geçmesi ender gördüğümüz bir durum!
Neyse, lafı çok uzattık… Hazırsanız, Obradovic’in takımında bir maçta 30 sayıyı geçmeyi başaran 11 oyuncu huzurlarınızda!
Not: Yerel liglerin zayıf etkisinden kaçınmak adına liste sadece EuroLeague maçlarındaki performanslar üzerinden hazırlanmıştır. Saporta Kupası da listeye dahil edilmemiştir.
11- Jordi Villacampa (Joventut Badalona)
Sezon: 1993/94
Maç: Cibona Zagreb-Joventut Badalona: 74-82
Performans: 30 sayı, 4 ribaund, 2 asist
İlk durağımız Zeljko Obradovic‘in Badalona yılları…
1993’te İspanyol ekibinin başına geçen Sırp koç, Joventut’u tarihindeki tek EuroLeague şampiyonluğuna taşıdı. Sırp koçun sahadaki en büyük kozu İspanyol efsane Jordi Villacampa’ydı. O sezon Final Four’un ilk beşine seçilen Villacampa, sezon boyunca takımını birçok kez kurtardı.
O performanslardan biri ise Zagreb deplasmanında geldi. Badalona, efsanesi Villacampa’nın 12/17 ile 30 sayı atması sayesinde Cibona’yı mağlup etti.
Bu galibiyet kritikti çünkü bu galibiyetin etkisi sayesinde Badalona gruptan çıkarken Cibona ise aynı galibiyet sayısıyla elenen takım oldu.
10- Arvydas Sabonis (Real Madrid)
Sezon: 1994/95
Maç: Real Madrid-Union Olimpija: 74-72
Performans: 30 sayı, 20 ribaund, 4 asist
O dönem elinde Arvydas Sabonis gibi büyük bir efsane olsa da Real Madrid‘in tam 14 yıldır bitmek bilmeyen bir EuroLeague kupası hasreti vardı. Real Madrid, Sabonis NBA’e gitmeden önce bu hasrete son vermek istiyordu. Bu sebeple Joventut ve Partizan’ı şampiyonluğa taşıyan Zeljko Obradovic takıma getirildi.
Real Madrid’i bir hücum takımından savunma takımına çeviren Obradovic, hücumda ise tabii ki Sabonis’e güveniyordu. Litvanyalı efsane de onu hiç yanıltmadı. Aynı Olimpija maçında olduğu gibi…
Uzatmaya giden maçta tam 45 dakika sahada kalan Sabonis, 30 sayı, 20 ribaundla inanılmaz bir performans sergiledi ve takımını galibiyete taşıdı.
Sezon sonunda ise hem Obradovic hem de Sabonis’in elinde EuroLeague kupası yükseldi.
9- Predrag Danilovic (Partizan)
Sezon: 1991/92
Maç: Partizan-Olimpia Milano: 86-70
Performans: 31 sayı, 7 ribaund
Partizan’ın 1992’de kazandığı EuroLeague şampiyonluğu Avrupa basketbolunun en etkileyici hikayelerinden biri…
Sadece 2 ay önce oyuncu olan bir koç ile yaş ortalaması 20’ye yakın olan bir takımın, hele de maçlarını evinde oynayamıyorsa şampiyon olmasını beklemezsiniz. Fakat onlar bu hikayeyi yazdı. Hikayenin başrolünde ise üç isim vardı: Sasha Djordjevic – Predrag Danilovic – Zeljko Obradovic…
Çok özel bir karakter olan Danilovic, aynı zamanda özel bir skorerdi. Hiç izlemeyenler için Sırpların genellikle Bogdan Bogdanovic’i ona benzettiğini söylemem belki bir fikir verebilir.
İşte bu adam o sezonun başında Milano karşısında etkileyici bir maç çıkardı. Partizan’ın Messinalı Milano’yu devirdiği maçta 40 dakika sahada kalan Danilovic, 11/14 ikilik ve 3/4 üçlükle tam 31 sayı attı ve maçın yıldızı oldu.
İşin ilginç kısmı ise o gün Danilovic, 0/5 ile faul attı. Eli bu kadar ısınan bir oyuncudan hiç beklemeyeceğiniz bir performans!
8- Zeljko Rebraca (Benetton)
Sezon: 1997/98
Maç: Benetton-Anadolu Efes: 67-57
Performans: 31 sayı, 5 ribaund
Bu performans ise Türkiye için üzücü hikayelerden biri…
1997 yazında Benetton’un başına geçen Obradovic, bugün hala ekip arkadaşı olan Maurizo Gherardini’yle birlikte İtalyan ekibini Final Four’a taşımak istiyordu. Playoff’ta ise karşısında Aydın Örs’ün Efes Pilsen’ini buldular.
Efes‘in seriyi geçmesi için takımın lideri Henry Williams’ı durdurması gerekiyordu. Lacivert-beyazlılar bunu başardı da… Williams kendi standartlarının altında bir maç çıkardı ama bu sefer de sahneye Zeljko Rebraca çıktı.
O zamanlar henüz NBA’e gitmemiş olan ve saçlarını o çirkin sarıya boyatmayan Sırp pivot, o gün Efes‘in başına bela oldu.
12/17 saha içiyle oynayan Rebraca, takımının 67 sayısının 31’ini attı ve Benetton’u seride 1-0 öne geçirdi.
7- Damir Mulaomerovic – Panathinaikos
Sezon: 2000/01
Maç: Panathinaikos–CSKA Moskova: 83-80
Performans: 31 sayı, 1 asist
Modern EuroLeague döneminde Obradovic‘in takımından ilk büyük skorer performansı ise Damir Mulaomerovic’ten geldi.
Normal sezonun son maçında Panathinaikos ile CSKA Moskova, Atina’da karşılaşırken ev sahibi ekip için nispeten rahat bir maç oldu. Sonuçta gruptaki liderleri garantiydi. Belki de bu sebeple Obradovic, biraz dizginleri elinden bıraktı ve Hırvat guard ortaya çıktı.
CSKA kısalarını perişan eden Mulaomerovic, 38 dakikada 31 sayı attı. Üstelik bunu 5/5 üçlük ve 4/8 ikilikle başardı.