by Greg Swartz / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 10 Eylül 2019 tarihinde BR‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Tarihin en büyük NBA takımlarından bazıları sakatlıklar da dahil olmak üzere farklı sebeplerle asla şampiyonluk yaşamadı. Göreceğiniz üzere 2018-2019 sezonundaki Golden State Warriors‘ı bu tartışmaya dahil bile etmiyoruz.
Ayrıca bir de bazı organizasyonların hayallerini bitiren Michael Jordan denen adam var.
Özellikle daha genç NBA taraftarları için huzurlarınızda tarihte çektikleri ilgiden daha fazlasını hak eden 10 NBA takımı…
Sakatlık Sorunları
1972-73 Boston Celtics
Galibiyet – Mağlubiyet: 68-14
Boston Celtics tarihinde normal sezonda en çok galibiyet alan takımın kadrosunda sürpriz bir şekilde Bill Russell, Larry Bird veya Paul Pierce yoktu.
Bunun yerinde 1972-73 Celtics takımının liderleri John Havlicek ve Dave Cowens’tı. Boston tarihinin en çok galibiyet alan takımı olmakla kalmayıp gelmiş geçmiş en çok maç kazanan altıncı takım oldular.
Cowens, 20,5 sayı, 16,2 ribaund ve 4,1 asist ortalamaları ile MVP seçilirken Havlicek ise 23,8 sayı, 7,1 ribaund ve 6,6 asist ortalamaları ile takımın sayı kralı oldu.
Celtics, 60’larda Russell sayesinde ligin devlerinden biri oldu. 1972-73 sezonu öncesi son 16 sezonda 11 şampiyonluk kazanmışlardı. 68 galibiyet alınınca 12. şampiyonluk geliyor gibi gözüküyordu.
İlk turda Atlanta Hawks‘ı geçen Celtics, Doğu Konferansı finalinde Walt Frazier, Earl Monroe, Willis Reed, Bill Bradley ve Dave DeBusschere’li kadrosu ile New York Knicks ile karşılaşacaktı. Knicks iyi bir takımdı ancak normal sezonu 57 galibiyet ile tamamlamıştı.
Serinin üçüncü maçında Havlicek omzundan sakatlandı ve bir daha asla aynı olmadı. İlk üç maçında 25,3 sayı, 8,3 ribaund ve 9,3 asist ortalaması yakaladıktan sonra sakatlık sonrası o ortalamalar 10,3 sayı, 2,3 ribaund ve 3,3 asiste düştü.
Knicks neticede seriyi yedi maçta kazandı ve finalde de Los Angeles Lakers‘ı yenip şampiyonluğa uzandı.
2011-12 Chicago Bulls
Galibiyet – Mağlubiyet: 50-16
2010-2011 sezonunda Bulls, 62 maç kazansa da playoff deneyimi, Doğu Konferansı finalinde Miami Heat tarafından süpürülerek son buldu. 22 yaşında MVP seçilen Derrick Rose, lig tarihinde bunu başaran en genç oyuncu oldu.
Manşetleri Heat süslese de Bulls, genel olarak daha derin bir takımdı, lig MVP’sini kadrosunda bulunduruyordu ve 2011-12 sezonuna girerken ekstra bir motivasyonu vardı.
Takımın lokavt sezonunda oynadığı 66 maçın 50’sini kazanan Bulls’un bu başarısı tam sezonda 62 galibiyete tekabül ediyordu ve bunu da Rose’un 21,8 sayı ve 7,9 asist ortalamaları ile başardılar.
Bulls’un genç yıldızının etrafında harika yan parçaları da vardı.
Luol Deng, ligin en iyi çift yönlü oyuncularından biriydi. Carlos Boozer, maç başına 15,0 sayı ve 8,5 ribaund ortalamalarına sahipti. Joakim Noah ise bir önceki sezon yılın savunma takımına seçilmişti. Rip Hamilton, Kyle Korver, Taj Gibson ve Jimmy Butler diye bir çaylak da vardı.
Chicago, ligin en iyi iknci savunması ve beşinci hücumuna sahipti. Uzun süreli başarı için her şey hazırdı.
Ne yazık ki Rose’un vücudu, onu yüz üstü bırakmaya başladı.
Normal sezonda 39 maça çıkabilen Rose’un 2012 playofflarının ilk maçında çapraz bağları koptu. Bulls, maçın bitimine 1 dakika 22 saniye kala 12 sayı farkla öndeydi ve Rose, hâli hazırda 37 dakika sahada kalmıştı. O esnada sahada bile olmamalıydı. Philly, sonraki dört maçı kazanıp tur atlarken Rose da bir sonraki sezon hiç oynamadı.