2019-20 EuroLeague: Yeni Takımında Eski Alışkanlıklarını Koruyan 5 Yıldız

By John Rammas/ irammas@eurohoops.net

2019 yazı, EuroLeague açısından kelimenin tam anlamıyla bir çılgınlıktı.

NBA’den gelen yıldızlar bir yanda dursun, EuroLeague’in kendi içerisinde de birçok yıldız, yer değiştirdi ve başka bir takıma gitti. Avrupa’nın en iyi liginde çok uzun süredir, bu kadar çok yıldız oyuncunun yer değiştirdiğini görmemiştik.

Normalde bu değişimler performansları aşağı çeker.

Bu oyunun kuralı gereği, başka bir takıma geçmek her zaman zordur. Değişimle birlikte gelen yeni takıma adapte olma süreci,oyuncuları etkiler. Fakat eğer hali hazırda zaten yıldızsanız, yeteneklerinizle bu zorlukları aşabilirsiniz.

Bu yaz takım değişikliğine giden birçok yıldız, yeni takımlarında harika performanslar sergileyerek bunu kanıtladılar. Eurohoops Fırın ise aralarında istatistik olarak en çarpıcı değişimi yaşayan 5 oyuncuyu karşınıza getirmeye karar verdi.

Hazır mısınız?

Nando De Colo (Fenerbahçe Beko)

Son 5 yılın EuroLeague’deki en skorer ismi olan Nando De Colo, kendini İstanbul’da da kanıtlamayı başardı.

Moskova’da CSKA formasıyla 2 EuroLeague şampiyonluğu, MVP ödülleri ve sayı krallığı kazanan Fransız yıldız, büyük yeteneklerini İstanbul’da da ortaya koydu.

Baskonia karşısında gösterdiği performansla tarihe geçen De Colo, bütün öne çıkan istatistiklerde de sarı-lacivertlilerin en iyisi oldu. Üstelik sadece Fenerbahçe‘de değil; yıldız oyuncu, EuroLeague’in genelinde hem sayı hem de verimlilik istatistiğinde ilk sırada yer alıyor.

Belki onun bu etkileyici performansı, Fenerbahçe‘ye şu an için istediği galibiyetleri getiremedi ama Fransız yıldız, bunu düzeltmek için çok uğraşıyor. De Colo, bu sezon şu ana kadar ikilik, üçlük ve faul atışlarında kariyerinin en iyi ortalamasıyla oynuyor. Fenerbahçe hücumda bu kadar zorlanırken ondan böylesi bir performans görmek çok etkileyici…

Not: Yanında * işareti bulunan istatistikler, kariyerin en iyi ortalaması anlamına gelmektedir.

Cory Higgins (Barcelona Lassa)

Cory Higgins, CSKA Moskova’yla 4 yılda kendinde çizdiği harika kariyer yolundan sonra sıcak denizlerde de kendini göstermeye başladı.

Bu yaz Barcelona’ya gitmeye karar veren Amerikalı yıldız, Katalan ekibin “Rüya Takım” kurgusunun bir parçası oldu. Higgins, sezonun ilerlemesiyle birlikte ise Nikola Mirotic ile birlikte takımın liderliğine geçmeyi başladı.

Yanında yetenekli oyuncular olması iyidir ama Barcelona gibi çok fazla yıldızın olduğu takımlarda bazı problemler yaşanır ve istatistikler düşer. Higgins’in de bazı istatistikleri düştü ama ne kadar çok yıldızla topu paylaşmak zorunda olduğunu düşünürsek belki de bu düşüş beklenenden çok daha az bir miktarda oldu.

Üstelik Amerikalı yıldız, başta üçlük yüzdesi olmak üzere 5 farklı istatistik kategorisinde kariyerinin en yüksek sayılarına çıktı. Geçtiğimiz hafta Zalgiris‘e 27 sayı atarak da EuroLeauge’deki kariyer rekorunu kırdı.

Muhteşem bir oyuncudan da böylesi bir performans beklenirdi.

Not: Yanında * işareti bulunan istatistikler, kariyerin en iyi ortalaması anlamına gelmektedir.

Mike James (CSKA Moskova)

Yazın olaylı bir şekilde Olimpia Milano‘dan CSKA Moskova’ya giden Mike James, şu ana kadar Rusya’da işleri iyi götürüyor.

Elbette istatistikleri Milano‘daki kadar yüksek değil. Sonuçta İtalya’da her şey ama her şey onun üzerine kurgulanmıştı ve bu da istatistiklerini yukarıya çekiyordu. CSKA gibi şampiyonluğu hedefleyen bir takımda ise Amerikalı yıldız, iyi bir performans ortaya koymayı başardı.

Hem ikilik hem de üçlük yüzdesinde geçen senenin yukarısına çıkan James, Milano’daki sezonuna göre ortalama 6 dakika az süre alsa da 18.4 sayı ortalama yakaladı. Üstelik yıldız oyuncu, verimlilik puanında da 18.7 ile Rus devinin en iyisi oldu.

Not: Yanında * işareti bulunan istatistikler, kariyerin en iyi ortalaması anlamına gelmektedir.

Sergio Rodriguez (Olimpia Milano)

Belki de bütün bu oyuncular arasında en etkileyici performans Sergio Rodriguez’den geldi.

Geçen sezon CSKA‘da hafif hafif EuroLeague’in en iyileri arasında geriye düşen İspanyol yıldız, Milano‘yla birlikte ise büyük bir sıçrama yaşadı. Ettore Messina’nın planladığı gibi İtalyanların saha içi generali olan Rodriguez, gösterdiği performansla neredeyse MVP olduğu 2014 senesinin bile yukarısına çıktı.

Sayı ortalamasını tam 5.2 sayı artıran 32 yaşındaki guard, 6 istatistik alanında da kariyerin en iyi ortalamalarını koydu. Onun bu performansı Milano‘ya rüya gibi bir başlangıcın yolunu açarken İtalyan devi, ilk 7 haftada 6 galibiyet aldı.

Serrod ise bunun karşılığında EuroLeague’de Ekim ayının MVP’si ödülünü kaptı.

Not: Yanında * işareti bulunan istatistikler, kariyerin en iyi ortalaması anlamına gelmektedir.

Derrick Williams (Fenerbahçe Beko)

Geçtiğimiz sezon Bayern Münih’te gösterdiği performanstan sonra bir adım yukarıya çıkan ve Fenerbahçe‘ye gelen Derrick Williams, şu ana kadar sancılı ama gelecek için ümit verici bir performans sergiledi.

Amerikalı yıldız, İstanbul’da geçtiğimiz sezonki kadar hücumda belki ön plana çıkamadı. Özellikle sarı-lacivertlilerin sezon başında yaşadığı kriz ve bunun hücuma yansıması doğal olarak onu etkiledi. Fakat bunun karşılığında o da istatistik kağıdının diğer alanlarında gelişim gösterdi.

İlk 7 maçın sonunda Williams, ribaund, top çalma ve top kaybı ortalamalarında geçen sezona göre çok daha iyi bir performans ortaya koydu. Zeljko Obradovic‘in oyuncularından istediklerini düşününce bu üçü de çok önemli.

Üstelik Amerikalı oyuncu, hücumda bu haliyle bile sarı-lacivertlilerin De Colo’dan sonra en skorer ismi olmayı başardı.

Not: Yanında * işareti bulunan istatistikler, kariyerin en iyi ortalaması anlamına gelmektedir.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!