by Brian Windhorst / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 13 Kasım 2019 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Yıllar boyu Hakeem Olajuwon, post-up sanatı konusunda NBA yıldızlarına akıl hocalığı yaptı, ayak hareketlerini ve boyalı bölgedeki büyücülüğünü öğretti.
İstese Chris Bosh, farklı bir gruba hocalık yapabilirdi: LeBron James ile oynayan uzunlar.
“LeBron ile oynamak Ferrari almak gibiydi” diyor Bosh. “Dünyanın en iyisi olduğunu biliyorsunuz. Gördüğünüz zaman muhteşem gözüküyor ancak bir kez sürmeye kalkınca ne kadar güçlü olduğuna dair hiçbir fikriniz yok. Direkt yoldan çıkabilirsiniz.”
Bosh, dersini zor yoldan aldı. Yakın gelecekte, Miami Heat formasıyla kazandığı iki şampiyonluk ve dördü LeBron James ile oynarken olmak üzere kariyeri boyunca yaşadığı toplam 11 All-Star deneyimi sayesinde Hall of Fame’e dahil olacak. Ancak James ile oynamayı öğrenmesini sağlayan tek şey, gerçekten bunu yapması oldu.
Cleveland’da Kevin Love için James ile oynamak, yalnızca sahada nerede durması gerektiğini değil -kendisi James ile oynadığı ilk sezonda maç başına altı şut daha az attı- aynı zamanda basın ve sosyal medya ilgisinden de nasıl kaçacağını öğrenmek anlamına geliyordu.
James, Los Angeles’ta Anthony Davis ile takım arkadaşı olduğunda ikili birbirlerine aynı sayfada olma konusunda söz vererek bu hatalara düşmemeye çalıştı. “Burada gördüğüm şey, basketbol sahasının dışında da birlikte ne kadar vakit geçirdikleri” diyor Lakers koçu Frank Vogel. “Ve çok açık söylüyorum, maç kayıtlarını izlerken, soyunma odasında bile ikisi hep birlikte ve bir şeyler, bir dostluk inşa ediyorlar. Anthony’yi yeni takımında rahat ettirebilmek için bence LeBron, elinden gelen her şeyi sonuna kadar yaptı.”
İkili, sezonun ilk kısmındaki başarılı performanslarına dair beklentileri, James’in daha önce Bosh ve Love ile yaşadığı durumlar nedeniyle düşük tutmaya çalıştı. Ancak James ve Davis, birlikte muazzam işler yapıyorlar. İkisinin ayrı ayrı tercihleri olsa da bu birlikteliğin başında iyimser umutların bile ötesine geçildi.
“Space Jam 2 nedeniyle yaz döneminde LeBron’ın çok işi olması ve birlikte çok çalışamamamız olması sebebiyle bu kadar çabuk bağ kurabileceğimizi düşünmüyordum” diyor Davis. “Sonra kısa bir antrenman kampı geçirip Çin’e gittik ve tüm bunların ardından şu an küçük bir bağ kurmuş olmamız beni şaşırtıyor.”
Bosh’ı şaşırtan da bu. James, Bosh ve Dwyane Wade, birkaç yaz boyunca ABD Milli TakımI’nda birlikte oynamışlardı ve All-Star maçlarında da bir araya gelmişlerdi ancak bu durum, Miami’de hoş bir başlangıcı garanti etmiyordu. O ekip, sezona 17 maçta 9 galibiyet ile başladı ve ikinci sezonuna kadar ritmini bulamadı.
Lakers, aynı galibiyet sayısına 9 maçta ulaştı ve ligin en iyi savunma takımlarından biri oldu. James ise bu süreçte sürekli triple-double yaptı.
“Milli takım ve All-Star maçları, kimyayı yukarıya çeker ama gerçek hayat orada değil” diyor Bosh. “Bilindik belirsizlikler ile sezona başlıyorsunuz ve Noel dönemine kadar ritim bulup daha sonrasında iyiye gitmeye çalışıyorsunuz.”
Birlikte oynadıkları ilk dokuz maçta James, Davis’e 26 asist yaptı. Diğer oyuncuların herhangi birine en fazla 16 asist yaptı James. Bosh ile oynadığı ilk dokuz maçta 17 asist, Love ile oynadığı ilk dokuz maçta ise 11 asist yapmıştı. Davis ve James’in ikili oyunları taraftarın hayran olduğu smaçlar ile sonuçlandı ve rakip koçlar için kabus hâline geldi. Bazen biraz pozisyonlarının dışında yakalansalar da çok kolay görülen doğal bir akış var sahada.