By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
“97 sayı, 18 asist, %79.1 ikilik yüzdesi, %73.6 üçlük yüzdesi, %76.7 saha içi yüzdesi, 114 verimlilik puanı”
Nefes kesici…
Vasilije Micic ile Shane Larkin’in son 2 maçta yaptıklarını, herhalde sadece bu sıfatla açıklayabiliriz. Bu iki durdurulamaz yıldız, sadece son 2 maçta toplamda yukarıda gördüğünüz istatistikleri yaptı. Bizler ise sadece ağzımız açık onları izledik. Aynı şu pozisyonda olduğu gibi…
Micic yükseklerden yolluyor, @ShaneLarkin_3 UÇUYOR! ✈✈pic.twitter.com/FrTHr26aLg
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 14, 2019
Kamusal Mizah kanalının “çok üst düzey bir espri” isminde meşhur bir skeci vardır. Orada “Biraz daha az komiğini yap bunun ben yine güleceğim” der. Micic ve Larkin’in son iki maçtaki performansı da tam olarak böyle. Bu büyük ikili, bundan daha azını ortaya koysa da biz yine etkilenirdik, çünkü böylesine gerçekten çok alışkın değiliz.
Fakat Micic & Larkin ikilisi, elini hiç korkak alıştırmadı ve arka arkaya iki maçta absürt diyebileceğimiz performanslar ortaya koydu. Eurohoops Fırın’a düşen ise bu iki performansın hakkını vermek oldu.
Dolayısıyla biz de elimizi korkak alıştırmadık ve çizgiyi en yukarıya koyarak, yeni tartışma odağımızı açtık: “Micic ile Larkin, EuroLeague tarihinin en iyi kısa ikilisi mi?”
Önce EuroLeague’in bugününe bakmıştık, gelin şimdi de tarihte bir seyahate çıkalım…
Micic & Larkin, EuroLeague Tarihinin En İyi Kısa İkilisi mi?
Modern EuroLeague’in 20 yıllık süreci boyunca çok fazla değişim ve kırılma noktası gördük. Dolayısıyla da sahada gördüğümüz basketbol da, oyuncu profilleri de giderek hep daha farklılaştı.
Bu sebeple bu karşılaştırmayı seçeceğimiz rolleri biraz takım yapıları ve o günün şartlarından ayırmak gerekiyor. Çünkü ne bugünün mükemmel kısa ikilisi, 2000’lerin başında aynı etkiyi yaratabilirdi, ne de 2000’lerin başındaki mükemmel kısa ikilisi, bugünlerde aynı etkiyi yaratabilirdi. Keza zamanın getirdiği etki sebebiyle oyuncuların rol benzerlikleri de aynı olamaz. Daha farklı kısa ikililer olduğunu kabul etmemiz lazım.
Peki kimleri seçmemiz gerekiyor?
Bir kere herhalde en iyi kısa ikili denilince akla gelen ilk ikili Theodoros Papalouskas ve JR Holden! Bu ikili, sadece kısalar içerisinde değil, bütün ikili oluşumlarında yer alabilecek kadar iyiydi. Sonrasında ise Panathinaikos‘un iki mükemmel Yunan guardı Dimitris Diamantdis ile Vassilis Spanoulis’i de almamız gerekiyor.
CSKA‘nın diğer mükemmel kısa ikilisi, Milos Teodosic ve Nando De Colo da listemizde olmalı. Real’den Sergio Llull ve Sergio Rodriguez’i alabiliriz. Maccabi‘yle kısa bir peri masalı olan Ricky Hickman ve Tyrese Rice da bizlere konuk olabilir, sonuçta etkileri büyük oldu. İlk şampiyondan Manu Ginobili ile Marko Jaric de bu listeye girebilir. Keza şampiyonluğu olmasa da izlemesi o dönem çok keyifli olan Mike James ile Darius Adams da bu listeye girmeyi hak ediyor.
Barcelona’dan ise Ricky Rubio ile Juan Carlos Navarro listeye katılabilir. Fakat Sarunas Jasikevicius ile Juan Carlos Navarro ikilisi için aynı şeyleri düşünmüyorum çünkü Dejan Bodiroga ve Gregor Fucka etkisi o takım için daha önemliydi. Keza Saras’ın Maccabi döneminden de bir ikili oluşturamıyorum çünkü Anthony Parker, daha çok bir 3 numaraydı.
Bu tarz aslında kağıt üzerinde, isim olarak bu listeye girebilecek ama aslında takımın merkezinde farklı ikililerin olduğu çok fazla takım var. Üstelik listeyi çok da fazla uzatmanın bir anlamı yok. Elimizde fazlasıyla yeterli sayıda mükemmel kısa ikililer var.
Kısa ikilileri bulduysak,asıl probleme geldik demektir: Nasıl karşılaştıracağız?
Dediğim gibi bu tarz listeler oldukça göreceli şekilde oluşuyor. Dolayısıyla sadece göze hoş gelen bir basketbol oynamaları bile liste için bir kıstas olabilir. Fakat ben sizleri o kadar uğraştırmayacağım ve 3 kıstas üzerinden ilerleyeceğim!
1. İstatistik!
Biliyorum, işgüzarlık yapıyorum. Yukarıda kendim söyledim, farklı zamanlar ve farklı basketbol yapılarının ortaya çıkardığı kısa ikilileri konuşuyoruz. Dolayısıyla istatistik bizim için çok büyük bir veri değil.
Sonuçta Spanoulis-Diamantidis ikilisinin oynadığı tempoyla, Micic-Larkin ikilisinin temposu çok daha farklı. Üstelik mükemmel kısalar olunca illaki istatistikleri de inanılmaz göz alıcı olmak zorunda değil. Bu yüzden istatistikler bize açık bir cevap veremez ama belki biraz yol gösterebilir.
Sayı Ortalamaları | Toplam Birlikte Oynadıkları Sezon | En İyi Sezon İstatistikleri | |
Vasilije Micic & Shane Larkin | 28.0 sayı | 1.5 sezon | 37.7 sayı (2018/2019) |
Nando De Colo & Milos Teodosic | 33.3 sayı | 3 sezon | 35.5 sayı (2015/2016) |
Manu Ginobili & Marko Jaric | 27.1 sayı | 2 sezon | 28.8 sayı (2001/2002) |
Sergio Rodriguez & Sergio Llull | 21.7 sayı | 6 sezon | 25.4 sayı (2013/2014) |
Darius Adams & Mike James | 23.2 sayı | 1.5 sezon | 23.2 sayı (2015/2016) |
Dimitris Diamantidis & Vassilis Spanoulis | 20.7 sayı | 4 sezon | 23.1 sayı (2005/2006) |
Ricky Hickman & Tyrese Rice | 22.3 sayı | 1 sezon | 22.3 sayı (2013/2014) |
Ricky Rubio & Juan Carlos Navarro | 20.8 sayı | 2 sezon | 20.9 sayı (2009/2010) |
Theodoros Papaloukas & JR Holden | 17.9 sayı | 6 sezon | 20.7 sayı (2005/2006) |
Sayı ortalamalarıyla başladığımız zaman ise ilk göze çarpan şey; Milos Teodosic ile Nando De Colo’nun performansı!
Bu ikiliyi sahada aynı anda gördüğümüz zamanın üstünden belki de öyle çok uzun yıllar geçmedi ama yaptıklarının büyüklüğünü buradan görebiliyoruz. Hücumda farklı silahlara sahip olan bu iki sihirbaz, 3 yıllık beraberlikleri boyunca adeta sayı makinesiydi. Bu muhteşem ikili, bizim seçtiğimiz ikililer arasında ortalama sayıda 30.0’u geçebilen tek ikili oldu.
Bizim örneğimiz olan Vasilije Micic ile Shane Larkin ise 2. sırada yer alıyor fakat en iyi sezon performansında ilk sıra hala Efes‘in ikilisinde!
Bologna’nın unutulmaz takımının kısa liderleri olan Jaric ve Ginobili ise 27.1 sayı ortalamayla ortalamanın epey üstünde yer alıyor.
Papaloukas ile Holden’ın en sonda yer alması ise bir sürpriz değil. Sonuçta Papaloukas elit bir skorer değildi. Daha çok bir saha içi generaliydi. Bu ikilinin çok skorer olmamasına rağmen onların 6 yıllık hükümdarlığı boyunca CSKA‘nın hep en çok sayı atan 5 takım arasında yer alması ise aslında yine onların bir başarısı…
Asist Ortalama | En İyi Sezon İstatistikleri | Verimlilik Puanı Ortalama | En İyi Sezon İstatistikleri | Toplam Birlikte Oynadıkları Sezon | |
Nando De Colo & Milos Teodosic | 10.4 asist | 10.7 asist (2015/2016) | 37.5 PIR | 42.1 PIR (2015/2016) | 3 sezon |
Vasilije Micic & Shane Larkin | 8.8 asist | 9.6 asist (2018/2019) | 30.0 PIR | 40.2 PIR (2018/2019) | 1.5 sezon |
Manu Ginobili & Marko Jaric | 4.8 asist | 5.5 asist (2001/2002) | 28.5 PIR | 30.2 PIR (2000/2001) | 2 sezon |
Dimitris Diamantidis & Vassilis Spanoulis | 6.2 asist | 6.9 asist (2009/2010) | 26.1 PIR | 28.1 PIR (2005/2006) | 4 sezon |
Sergio Rodriguez & Sergio Llull | 8.8 asist | 10.9 asist (2014/2015) | 22.4 PIR | 27.9 PIR (2013/2014) | 6 sezon |
Ricky Rubio & Juan Carlos Navarro | 6.8 asist | 7.2 asist (2009/2010) | 23.7 PIR | 24.8 PIR (2009/2010) | 2 sezon |
Theodoros Papaloukas & JR Holden | 6.6 asist | 7.8 asist (2002/2003) | 21.0 PIR | 24.2 PIR (2005/2006( | 6 sezon |
Darius Adams & Mike James | 6.0 asist | 6.7 asist (2015/2016) | 20.6 PIR | 22.1 PIR (2015/2016) | 1.5 sezon |
Ricky Hickman & Tyrese Rice | 5.9 asist | 5.9 asist (2013/2014) | 20.8 PIR | 20.8 PIR (2013/2014) | 1 sezon |
Sayı dışındaki iki önemli istatistiğe bakarsak ise yine De Colo&Teodosic ikilisinin öne çıktığını görüyoruz.
Ortalama olarak 10.0 asistin üstüne çıkmayı başaran tek ikili olan bu iki sihirbaz, verimlilik puanında da 37.5 ortalamasıyla da rakiplerinin açık ara farkla önünde yer alıyor. Üstelik bu sefer en iyi sezon istatistiği de onlara ait.
2. sıradan yer alan Micic ile Larkin, 30.0 verimlilik puanı ortalaması üzerinde yer alan diğer ikili olmayı başardı. Ginobili ile Jaric ikilisi yine 3. sıraya alırken 4. sıra ise bu sefer Yunanlıların iki efsane guardının oldu.
Bütün bu tablolara baktığımız zaman açıkça De Colo&Teodosic ikilisinin en önde olduğu ortada. Fakat benim içime sinmeyen bir şeyler var. İstatistikler iyi güzel ve bize somut bazı şeyleri sunuyor ama bunların tam anlamıyla bir şey ifade etmesi için daha çok “gelişmiş istatistiğe” ihtiyacımız var ama EuroLeague’in bu konuda geçmişe ait güvenilir bir kaynağı yok. Dolayısıyla en iyi belirlemek için bize ikinci kıstasımız lazım!
2. Başarılar
Bir oyuncunun, koçun ya da takımın tarihteki yerini belirlerken insanın ister istemez baktığı yer; kariyerindeki başarıları oluyor.
Mükemmel ikililerin tarihteki yeri için de oraya bakmamız lazım. Sonuçta bu isimler takımlarına liderlik yapan oyunculardı ve bu liderlik sırasında ne kadar başarılı oldukları onlara tarihte bir yer veriyor.
Final Four | Final | Şampiyonluk | Normal Sezon MVP’si | Final Four MVP’si | |
Theodoros Papaloukas & JR Holden | 6 | 3 | 2 | 1 | 1 |
Sergio Rodriguez & Sergio Llull | 4 | 3 | 1 | 1 | 0 |
Nando De Colo & Milos Teodosic | 3 | 1 | 1 | 1 | 1 |
Manu Ginobili & Marko Jaric | 2 | 1 | 1 | 0 | 1 |
Dimitris Diamantidis & Vassilis Spanoulis | 1 | 1 | 1 | 0 | 1 |
Ricky Rubio & Juan Carlos Navarro | 1 | 1 | 1 | 0 | 1 |
Vasilije Micic & Shane Larkin | 1 | 1 | 0 | 0 | 0 |
Darius Adams & Mike James | 1 | 0 | 0 | 0 | 0 |
Ricky Hickman & Tyrese Rice | 1 | 1 | 1 | 0 | 1 |
İşte Papaloukas ile Holden’ın farkı tam olarak burada çıkıyor.
Belki istatistik olarak sizleri hiç tatmin etmediler ama Yunanistan birlikte aynı yaz gelen bu ikili, CSKA‘ın en tepeye dönmesini sağladı. Hatta bugünlerdeki “CSKA, kesin Final Four’a kalır” algısını da onların kurduğu dominasyon sağladı.
Bu ikili ve Messina öncesinde 35 yıl boyunca en büyük kupadan uzak kalan CSKA, 2006’da geri döndü ve şampiyonluğa ulaştı. Yetinmediler, 2008’de tekrar şampiyon oldular. Üstelik 6 kere üst üste Final Four gördüler. Kısacası takımlarını kendi dönemlerinin süper gücü haline getirdiler.
Tarz olarak birbirinden farklı isimler olsa da iki farklı oyun kurgusunun neler getirebileceğini, iki büyük liderin arasında dengenin – eminim Messina için pek kolay olmamıştır – nasıl kurulacağını modern EuroLeague’de en iyi bu takımda gördük.
Onları başarı olarak ise Rodriguez ile Llull ikilisi takip ediyor. Madrid’in 2010’ların başında kurduğu yerli çekirdeğin iki başı olan İspanyol guardlar, Fenerbahçe‘ye karşı yaşadıkları hezimete kadar ligin tartışılmasız en iyisiydi.
CSKA gibi onlar da yıllar sonra en tepeye dönerken Real’in tekrar süper güç olarak anılması, o takımla birlikte başladı. Özellikle 2013’te oynadıkları basketbol belki de EuroLeague tarihinin en iyi 10 basketbol takımından birini ortaya koydu. Eğer Maccabi yada Olympiakos karşısında favorisi oldukları finalleri kaybetmeseler onlardan çok çok daha iyi bir şekilde bahsedebilirdik.
Harika bir ikili olsalar da 3 Final Four’da sadece 1 kere finale kalabilen De Colo & Teodosic ikilisi, istatistiğe göre bu kıstasta biraz geride kaldı.
Yolun henüz başında olan Efes‘in ikilisinin ise henüz bir şampiyonluğu belki yok ama geçen sezon onların da Efes‘e tarihinde ilk kez final oynattıklarını düşünürsek bu ikilinin maceraya yüksek perdeden girdiğini de söyleyebiliriz.