2019-20 NBA: Kendi “Process”ine İhtiyaç Duyan 4+4 Takım

28/Kas/19 17:32 Kasım 28, 2019

Mehmet Bahadır Akgün

28/Kas/19 17:32

Eurohoops.net

NBA’de bazı takımların artık büyük kazançlar için kaybetmeye başlaması gerekiyor.

by Zach Buckley / Çeviri: M. Bahadır Akgün

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 13 Kasim 2019 tarihinde BR‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Philadelphia 76ers, daha büyük kazanabilmek için büyük kaybetti.

Vasatlığın döngüsüne girmiş bazı NBA takımları da bu örneği izlemeli ve kendi The Process 2.0′ini oluşturmalı.

Playoff kovalamanın hiçbir yanlış tarafı yok ancak tavanınız şampiyonluk yarışına yetmeyince o playoff yarışı sorunlu oluyor. Maaş kısıtlamaları gelişim sürecini baltalıyor ve tepeden olmayan draft hakları da çok iş görmüyor.

Birazdan sıralayacağımız kulüplere tavsiyemiz iki kelime: Patlatın gitsin.

BALONUN ÜSTÜNDE

Bazı takımlar doğrudan Process adayı olsa da bu takımların durumu o kadar keskin değil. Baştan aşağı bir yeniden yapılanma önerisi için çok erken ancak ufak ufak kopuşlar ile takımlarında değişiklik yoluna gidebilirler.

Chicago Bulls

Bulls, şimdilik gençliğine ve potansiyeline güvenebilir ancak özellikle Otto Porter Jr., Tomas Satoransky ve Thaddeus Young gibi eklemelerle hemen kazanmayı hedefleyen bir takım için bu çok uzun bir süreç olabilir. Takvimde 29 Şubat günü olup olmadığına bakmadan bu yılın sıçrama yapacakları yıl olduğuna o kadar inandılar ki büyük yatırımlar yaptılar.

Hücumları çamura batmış durumda ve Zach LaVine ile Lauri Markkanen de çare olamıyor. Coby White, henüz ergenliğini yeni bitiriyor ve bu durum çok rahat gözüküyor.

Bunların bazıları büyüme ağrısı olarak adlandırılabilir ancak büyüme ağrıları, gelecek yıl gerçek bir yıldızı olmadan 119,8 milyon dolar maaş verecek bir takım için fazla sancılı olabilir.

Houston Rockets

Houston benchi sıkıntılı. Mali geleceği daha da kötü gözüküyor. James Harden’ın yer aldığı herhangi bir takımın felakete gittiğini söylemek imkansız olsa da Rockets, iyi başlangıcına rağmen sınıra daha yakın.

Russell Westbrook, her zaman olduğu gibi kişisel istatistiklerini yükseltiyor olabilir ancak verimliliği diplerde. Houston, o sahada değilken 100 pozisyon başına 12,6 sayı daha fazla atıyor. Eric Gordon’ın şut isabet oranları da felaket şekilde 30,9/28,4/64,3 seviyesine geldi ve diz sakatlığı da düşünülünce bunu yakın zamanda düzeltemeyecek.

Harden, %41 ile saha içi, %30 ile üçlük atamıyor. Clint Capela, 100 pozisyon başına hücum verimliliğini 12,1 sayı aşağı çekiyor.

Bilin bakalım bu dört oyuncunun da ortak noktası ne: Hepsinin en az üç sezon sekiz haneli maaşı var. Westbrook ve Harden’ın 2022-23 sezonu öncesi oyuncu opsiyonları konusunda ne karar vereceğine bağlı olarak bu dörtlü, Capela hariç hepsi 30 yaşının üzerindeyken 132,2 milyon dolarlık yer kaplayabilir.

Houston, şampiyonluk yarışında olduğunu düşündüğü sürece fişi çekmeyecek ancak o pencerenin kapandığı ilk anda Rockets’ın Toyota Center’a “Her Şey Gitmeli!” yazıları asması gerekiyor.

Miami Heat

Jimmy Butler’ın takıma katılmasıyla Heat, Pat Riley onaylı bir sınıra ulaştı ancak gerçek yarışa girmek için ikinci bir yıldıza ihtiyaçları var. Her ne kadar Tyler Herro, Bam Adebayo ve Kendrick Nunn gibi genç isimler olsa da bu yıldız muhtemelen içeriden çıkmayacak.

Takım, rahat rahat draft haklarını dağıttığı için bir yıldızı takaslamak sıkıntılı olabilir. Bazı genç oyuncuların gelişimi işe yarayabilir ancak Nunn ve Adebayo zaten ilk 5 oyuncuları ve Herro da genç oyuncular arasında tavanı en yüksek isim.

Butler artık 30 yaşını geçti ve Heat’te de balayı geride kaldı. Güney Sahili’nde işleri düzeltecek bir şey varsa gelecek iki yaz da sekiz haneli maaş verecekler ancak bu yalnızca Butler’ın performansını yaşlansa da sürdürebilmesi ve genç oyuncuların hızla olgunlaşması hâlinde olabilir.

Portland Trail Blazers

Trail Blazers ve küçük fizikli, hücum odaklı arka alanları bizi hâlâ şaşırtıyor mu? Hem evet hem hayır.

Evet, çünkü takımın yeteneği ve playoff ihtimali konusunda hâlâ şüpheciyiz.

Elbette Blazers geçen sezon Batı Konferansı’nda final oynadı ancak o aşamada süpürüldüler ve önceki iki seride de rakiplerinin gerisinden geldiler. O dönemden bu yana rotasyonlarını değiştirdiler ancak Damian Lillard, hâlâ tek yıldızları ve CJ McCollum’un da güçlü yönleri ve eksik yanları Lillard ile benzer.

Ancak Trail Blazers’ı tamamen gözardı etmiyoruz çünkü bu çekirdeğin hiçbir zaman bu kadar gelişim fırsatı olmadı. Zach Collins’in omuz sakatlığı can sıkıcı ama Anfernee Simons ve Nasir Little, hâlâ tavanı yüksek oyuncular ya da etkileyici takas parçaları olarak parlıyor. Ayrıca dev kontratlar da bitiyorken Portland, bu yılın takas piyasasında büyük bir alıcı olacak.

Detroit Pistons

Detroit Pistons‘ın yol haritasına istediğiniz kadar iyimser bakın, yine de zirve yarışı ufukta gözükmüyor. Oraya gitmek için ne yapabilirler?

Blake Griffin, MVP seviyesinde mi oynayacak? Geçen sezon çok özel işler yaptı ve Pistons, ancak 41 galibiyet alabildi. Dahası bu performansın benzerini beklemek adil olmayabilir. Sakatlık geçmişi uzun olan Griffin, geçen sezon menisküsünü yırttı ve bundan sonra işi daha da zor olabilir.

Andre Drummond süper yıldız sıçraması mı yapacak? Ligin en iyi ribaundcusu o ve savunması da gelişiyor ancak hücumdaki kısıtlamalar onu geri çekiyor. Dahası, ligin en kötü dördüncü savunmasının çapası olduğu için de onu ne kadar takdir edebilirsiniz bir düşünün…

Derrick Rose’un yeniden MVP yarışına mı girmesi gerekiyor? Çünkü zaman makinesi bulunmazsa bu da olmayacak. Reggie Jackson’ın NBA’deki oyun kurucuların elit kesimi arasına mı girmesi şart? Geçen sezon ESPN’in artı-eksi verimliliğinde en iyi 25 oyun kurucudan biri bile değildi.

Luke Kennard, heyecan verici bir tamamlayıcı skorer ancak Pistons’ın elindeki parçalar arasında olumlu şeylerin sınırı bu kadar. Belki Sekou Doumbouya, Kennard gibi heyecan verici bir isim olur ancak bu da yıllar alabilir.

Playofflara sonlardan girmeye çalışmaktansa Pistons, ismi Kennard ya da Doumbouya olmayan herkesi yakında pazarlamalı. Bu çekirdek Drummond’ın 2020’de serbest kalacak olması nedeniyle beklenenden daha erken parçalanabilir. Rose ve belki Griffin de bir yıl sonra aynı yola girebilir. Bu isimler takımda tutulursa Pistons’ın araftaki hâli yıllar sürebilir.

Indiana Pacers

Beklentileri aşan takımlar, sporda büyük hikayeler yaratıyor ancak her zaman harika temellere sahip olmuyorlar. 2016-17 sezonu sonrası Paul George’u kaybettiler ve ertesi sezon daha çok maç kazandılar. Victor Oladipo’nun All-Star’a dönüştüğünü gördüler. Domantas Sabonis’in rotasyonda rol aldığını ve artık ilk 5’e yerleştiğini gördüler.

Ancak üst üste iki sezon 48 galibiyet aldıktan sonra ileriye adım atmamış olduklarını düşünmüş olacaklar ki Malcolm Brogdon, TJ Warren ve Jeremy Lamb’i kadrolarına kattılar. Bunlar iyi rol oyuncuları ancak Oladipo’yu tamamlayacak ikinci yıldız nerede? Oladipo’nun sakatlık sonrası yine All-Star olabileceğine emin miyiz? Olursa bu ne zaman olacak?

Ayrıca Sabonis-Myles Turner ön alanından ne çıkacak? Ayrıca Pacers, bu yıl 18. sıra draft hakkını da Goga Bitadze ile kullandı.

Brogdon Aralık ayında 27 yaşında olacak. Oladipo ve Lamb, Mayıs’ta 28 yaşında olacaklar. Warren, gelecek Eylül ayında 27 yaşında olacak. Bu oyuncular elbette yaşlı değil ancak daha ne kadar gelişebilecekleri konusu tartışmalı. Brogdon’ın sezon başındaki istatistikleri bunun aksini gösteriyor ancak unutmayın, Oladipo sonrası takımda ciddi bir boşluk var.

Indiana’nın genç oyuncularının çoğu uzun rotasyonunda ve o parçaların uyumu soru işareti. Sabonis, üç oyuncu arasında tavanı en yüksek isim olabilir ancak potayı da koruyamadığı düşünülünce şut atmayan bir uzunun etrafına takım kurmak ne kadar doğru?

Pacers, zirvesini henüz görmediğine emin mi? Çünkü biz emin değiliz. Mümkün gözükmeyen bir şampiyonluğu ne kadar uzun süre kovalarlarsa yıldız gücünü geliştirmek için maaş bütçesi veya yüksek draft seçimi bulmak zorlaşacak.