By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Geçtiğimiz Cumartesi sabahı oynanan Chicago Bulls – Charlotte Hornets maçı, bir kez daha herkese basketbolun ne kadar dramatik ve ilginç bir spor olduğunu kanıtladı.
Charlotte Hornets, son 45 saniyeye 8 farklı önde girse de Zach LaVine’i durduramadı ve elindeki maçı Chicago’ya 116-115’lik skorla teslim etti.
Bu tüyler ürperticiydi ama basketbol için bir ilk değildi. Muhtemelen son da olmayacak.
Basketbol tarihi, böyle bir takımın son 1 dakikaya “kazandım” diye girip maçı kaybetmesiyle dolu birçok örnekle dolu… Eurohoops Fırın ise bunların arasından en çarpıcı, en unutulmaz 5 örneği karşınıza getirmeye karar verdi.
5. Τοronto Raptors – Oklahoma City Thunder: 118-119 (49 saniyede 8 sayı farktan geri dönüş)
İlk büyük örneğimiz yakın geçmişten geliyor.
21 Mart 2014’te “Air Canada Center”da Oklahoma City maçına giden Toronto Raptors taraftarı, böyle bir son olacağını bilse muhtemelen evde kalmak için bahaneler uydurmayı tercih ederdi.
O gece Thunder, 2 kere uzatmaya giden maçta son 50 saniyeye kelimenin tam anlamıyla ümitsiz bir şekilde girdi. Takımın yıldızı Russell Westbrook 2. yarının hemen başında sakatlanmış ve bir daha oyuna geri dönememişti.
Thunder buna rağmen dayansa da Raptors, 2. uzatmanın bitimine 50 saniye kala 8 sayı farkla öndeydi. Durant son şansını denemeye karar verdi: Uzaklardan tam isabet.
Raptors arka arkaya büyük hatalar yaptı ve Derek Fisher’in üçlüğüyle Thunder, son 8 saniyeye girilirken yalnızca 2 sayı geride girdi. O gece 51 sayı atan Durant, son sözü söylemesi gerektiğini biliyordu…
Süper yıldız bitime 2 saniye kala başkası için zor, kendisi için ortalama bir pozisyonda üçlüğü gönderdi ve Thunder’ın mükemmel bir geri dönüşle sahadan zaferle ayrılmasını sağladı.
Gecenin kahramanı olan Durant ise sahadan 51 sayı, 12 ribaund, 7 asist ve galip olarak ayrıldı.
4. New York Knicks – Indiana Pacers: 105-107 (9 saniyede 8 sayı farktan geri dönüş)
Sıradaki maçımız belgesellere konu olmuş dramatik bir sondan geliyor!
New York Knicks ile Reggie Miller arasında her zaman özel hikayeler oldu. O hikayelerin en unutulmazı 7 Mayıs 1995’te yaşandı.
Doğu yarı finalinde iki takım karşı karşıya gelirken Madison Square Garden’da Knicks taraftarı, bitime 17 saniye halinden oldukça memnundu. Serinin ilk maçında takımları son 18 saniyeye 99-105 önde giriyordu. Artık kazanmışlardı.
Moladan Reggie Miller ile geri dönen Pacers, süper şutöründen hızlı bir üçlük buldu. (102-105) Arkasından Efes‘te de izlediğimiz Anthony Mason büyük bir hata yaptı ve topu Reggie Miller’ın kucağına attı. O, bu hatayı affetmedi ve dışarı koşarak üçlüğü gönderdi: 105-105!
Şok.
Knicks’in eline her şeyi düzeltmek için bir fırsat geçti ve John Starks çizgiye geldi. Starks 0/2 attı ve ribaund mücadelesinde yapılan faul sonrası bu sefer çizgiye gelme sırası Reggie Miller’daydı.
Görevini kusursuz yapan Miller, 9. saniyede 8. sayısını Knicks potasına gönderdi ve Pacers’ı öne geçirdi. Son topta Knicks yine saçmalayınca Pacerslı oyunculara tek düşen iş, mutluluktan havalara zıplamak oldu.
3. Utah Jazz – Miami Heat: 114-116 (Paul Millsap’in kariyer gecesi)
Basketbol bize bazen beklenmedik kahramanlar sunabiliyor.
2006 Draftı’nın 47. sıra seçimi olan Paul Millsap, o maça kadar işini iyi yapan bir görev adamıydı. O gün ise ligin en önemli oyuncularından biri olacağını herkese gösterdi.
9 Kasım 2010’da henüz yeni kurulmuş olan “Big-3”, Jazz karşısında son bölüme mutlu giriyordu. Bitime 37 saniye kala 9 sayı farkla öndeydiler. Paul Millsap o ana kadar 33 sayı atmıştı. Kariyer rekorunu halihazırda zaten kırmıştı ama sunabileceği bir hikaye daha vardı.
Akıl almaz bir 30 saniye oynayan Millsap, üst üste 11 sayı attı. Son pozisyonda da hücum ribaunduyla maçı uzatmaya götürdü. Onun bu harika performansı sayesinde Jazz uzatmada Heat‘i devirdi.
O gece Millsap, 46 sayıyla kahramandı. Daha ilginç olanı ise yıldız isim o sezon o maça kadar 0/2 üçlük isabeti bulmuş, kariyeri boyunca da çizgisi gerisinden 2/20 ile üçlük atmıştı.
Millsap kariyerinin ilk 325 maçını 30 saniyede, 3/3 ile geride bırakmayı başardı.
2. Houston Rockets – San Antonio Spurs: 81-80 (33 saniyede 13 sayı)
Hepinizin bu performansı beklediğini biliyorum. Hatta Bulls – Hornets maçını gördüğünüz anda bile her şeyi bir kenara bırakıp Youtube’a “T-Mac 33 saniye 13 sayı” yazmış olabilirsiniz.
Haklısınız… Ben bile yazıya otururken ilk olarak bunu yaptım.
9 Aralık 2004’te NBA tarihinin muhtemelen en unutulmaz 60 saniyelik bireysel performansa şahit olduk.
Son şampiyon Spurs bütün görkemiyle Teksas derbisini domine etmiş ve son 35 saniyeye 76-68 önde girmişti. Sonucu anlayan birçok Rockets taraftarı trafiğe çok fazla kalmamak için salonu terk etmişti. Muhtemelen Rockets benchindeki koçlar bile bir sonraki maçı düşünmeye başlamıştı.
Ardından T-Mac sahne aldı.
Bu listedeki kaybeden diğer takımların aksine Spurs, işin hücum kısmında her şeyi doğru yaptı ama ne fark ne de Spurs’un sayıları T-Mac’ın inancını kıramadı. Sadece 33 saniyede Spurs potasına 13 sayı gönderdi ve Rockets’ı tarihi bir galibiyete taşıdı.
Unutulmazdı. Yine de benim en çok merak ettiğim şey, o gün salonu terk eden taraftarının ne hissettiğiydi.
47 dakika boyunca çile çekip, 1 dakikayla mucizeyi kaçırmak…
İnsanın ağlayası gelir!
1. Μiami Heat – Boston Celtics: 110-111 (3.6 saniyede 4 sayı farktan geri dönüş)
Bazen gözlerinizle gördüğünüz bile size doğru gelmez ya… İşte bu tam olarak öyle bir maç!
Miami Heat ve BIG 3’in bu geri dönüşlerden baya ağzı yandı. Sanırım buradaki şanssızlıklarını biriktirdiler ve 2013 final serisinde Ray Allen tarihi üçlüğünde o hakkı kullandılar.
Aynı 3 yıl önceki Jazz maçı gibi her şey onların kontrolündeydi. Bitime 3.6 saniye kala çizgiye gelen LeBron James, 2/2 atmış ve farkı 4 sayıya çıkartmıştı. (106-110)
Celtics, Brad Stevens’ın o muhteşem mola dönüşü setlerinden biriyle sayı buldu ama bitime 0.6 salise vardı ve top Heat’teydi.
Wade çizgiye gelirken Heat için ortada hiçbir kriz yoktu. Süper yıldızları 2/2 attığı anda galibiyeti kutlamak için soyunma odasına gidebilirlerdi. Fakat Wade ilkini kaçırdı. Yine sorun yoktu.
İkincisini de kaçırabilirdi. Geri kalan az sürede Celtics çaresiz kalırdı.
Wade de böyle yaptı ama yanlış bir şekilde yaptı. Kaçırmak için atan süper yıldız, topu panyaya fırlatınca top Celtics’e geçti. Evet büyük bir hataydı ama sonuçta 0.6 salisede sayı bulmak öyle çok kolay bir şey değildi.
Zoru başardılar. Celtics, Jeff Green’in uzak köşeden attığı inanılmaz üçlükle, bütün bir maçın kaderini 3.6 saniyede değiştirdi ve karşılaşmayı kazandı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!