By Antonis Stroggylakis/ info@eurohoops.net
Shane Larkin’in yarım kalan 2019-2020 sezonunda Turkish Airlines EuroLeague’in 11. haftasında Anadolu Efes formasıyla Bayern Münih karşısındaki 49 sayılık rekoruna modern Avrupa basketbolunun gerçek mucizelerinden biri olarak bakılması gerekiyor.
49 sayı atmak, daha önce EuroLeague’de örneği görülmemiş bir şey olmakla birlikte bu sayıyı daha da inanılmaz yapan şey, Larkin’in performansının gerçekten sıra dışı olması.
2019 yılında hücum şöleni sunan Larkin’in o maçta yaptıkları görüldük şey değildi. 31 dakikada 49 sayı atan Larkin, 20’den az saha içi şut denedi ve 5/7 ikilik, 10/12 üçlük, 9/10 serbest atış isabet oranları yakaladı. Biz de bu akıl almaz performans sonrası Avrupa basketbolunun önemli yıldızlarına çok kritik bir kıyası sormuştuk: Shane Larkin’in Bayern Münih karşısındaki 49 sayısı mı, Kobe Bryant’ın Toronto Raptors karşısındaki 81 sayısı mı?
Şimdilerin Real Madrid guardı Nigel Williams-Goss, o performansla ilgili Eurohoops’a yaptığı açıklamada “İstatistikleri gördüğümde şoka uğradım. Bir EuroLeague maçında kimsenin bu kadar sayı atabileceğini hayal edemiyordum” dedi.
EuroLeague’de bu yüzyılda oyuncular 130’dan çok kez bir maçta 20 veya daha fazla şut denedi. Hiçbiri Larkin’in sayı rekoruna yaklaşamadı çünkü onun pota ile ilişkisi muazzam derecede yakındı. Sanki bir mıknatıs topu onun ellerinden çembere çekiyordu…
“Bütün maç sadece beş şut kaçırdı” diyordu Kyle Hines, Eurohoops’a yaptığı yorumda. “Bence bu sebeple tarihin en etkileyici skor performanslarından biri olmalı.”
Sonny Weems ise yine Eurohoops’a yaptığı açıklamada “Muhteşem! Böyle bir şeyi başarmak için bir skorer olarak ne kadar verimli olmanız gerekiyor EuroLeague’de?” şeklinde sorguluyor bu performansı…
Eski Fenerbahçeli Andrew Goudelock ise “Shane’in Avrupa’da yaptığını yapan oyuncu çok nadir görülüyor. En hafif tabirle fazlasıyla etkilenmiştim” diyor. Goudelock, 2014’te sarı-lacivertli forma ile Bayern Münih karşısında 10 üçlük atıp rekor kırmıştı. Larkin, o rekora da ortak oldu.
“O performansa dair en güzel kısım da bunu yaparken aldığı keyfi görmek ve takım arkadaşlarının da en az onun kadar mutlu olmasıydı” diye sürdürüyordu Goudelock sözlerini.