by M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 11 Aralık 2019 tarihinde EuroLeague‘de yayınlanan galeriden esinlenerek üretilmiştir.
“28 yıl sonra her şey gerçekten kolay” diyor Zeljko Obradovic nüktedan bir üslupla, bir yandan da Partizan’ın baş antrenörü olarak göreve başladığı o ilk günü anımsarken… O dönemde yalnızca 31 yaşında olan Obradovic, son yedi sezonunu geçirdiği takımına liderlik etmek üzere ayakkabılarını astı ve birçok eski takım arkadaşına koçluk yapmak üzereydi. Dahası, Partizan baş antrenörü olarak ilk resmi maçı da 1991-92 EuroLeague sezonundaki eleme maçıydı.
“Macar takımı Szolnok ile oynadık ve onlarla iki maçı da onların evinde oynamak üzere anlaşmıştık” diye hatırlıyor Obradovic. Aslında o anlaşmanın yapılmasında asıl sebep kendisiydi. “Daha önce maçlarını izlemeye gitmiştim. Üç ülke arasında bir rekabet durumu vardı. O dönemde sanırım Macaristan, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti -o dönemki adıyla Çekoslovakya- arasında bir şeydi. Oraya gittim, onları gözlemledim ve iki maçı da orada oynamak konusunda konuştuk.
“Dedim ki ‘Profesör, çok daha iyi takımız. Rahat kazanırız.’ Çok emindim.”
Szolnok’u gözlemlemek için yaklaşık 350 kilometre boyunca direksiyon salladıktan sonra Obradovic, Partizan’ın Macaristan şampiyonunu yeneceğinden emindi ve dahası takımının iki maçı da deplasmanda oynamasıyla iki takımın da para ve vakit tasarrufu yapmasına değeceği konusunda da kendisinden emindi. Partizan yönetimindeki birçok kişi bu fikre katılsa da o fikre katılmayan bir kişi vardı.
“Birlikte çalıştığım Profesör Nikolic, bu fikre katılmıyordu” diyor Obradovic. “Dedi ki ‘Neden bunu yapasın?!?!’ ‘Profesör’ dedim ‘Çok daha iyi bir takımız. Rahat kazanırız.’ Bundan emindim. Onlara tüm saygıma rağmen takımımın ve rakibinin kalitesinin farkındaydım.”
Neticede Obradovic haklıydı. Partizan, deplasmandaki ilk maçta devreyi 18 sayı farkla önde kapattıktan sonra maçı 65-92 kazandı. Predrag Danilovic, o maçta 10/12 ile şut atarken 25 sayı buldu. Ivan Nakic de maçı 15 sayı ile tamamladı. O sezon Danilovic birçok maçta takımının en skorer oyuncusu olurken ilkine bu maçta imza atıyor, Partizan ise tüm kamuoyunu şaşırtıp İstanbul’daki Final Four’a kalıp neticede de büyük bir hikaye ile şampiyonluğa uzanıyordu.
Obradovic ise Szolnok ile oynanan seriye dair en iyi hatırladığı şeyin sahada gerçekleşen bir durum olmadığını -ki o iki maçlık seri çok da keyifli değildi- daha ziyade sezonun başlangıcı için hazırlık süreci ve takım arkadaşları olan oyunculara koçluk yapma sorumluluğunu üstlenebilecek kalitede olduğunu kanıtlama sınavı olduğunu söylüyor.