by Jonathan Wassermann – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 4 Aralık 2019 tarihinde Bleacher Report‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Pişmanlıkları, tamamen seçtikleri oyuncunun performansı ile ilgili olmasa da bazı NBA takımlarının 2019 Draftı’nda yaptığı seçimleri sorgulamaları için çok erken değil.
Bu yıl üst düzey çaylakların bazıları ilk 10 sırada, bazen ilk 20 sırada kendilerine yer bulamadı ve hatta ikinci tura kayanlar oldu. Bununla birlikte aşağıdaki takımlar o seçimleri bugün yapıyor olsalar bir değişiklik isteyebilirlerdi…
Niyetimiz çaylakları eleştirmek değil. Aksine, artık draft öncesi görülmesi zor olan kelepir isimleri görebilen genel menajerlerin “keşke”lerini huzurlarınıza taşıyoruz…
Atlanta Hawks: Tyler Herro veya P.J. Washington yerine Cam Reddish
10. sıradan Atlanta Hawks, Cam Reddish’in Zion Williamson ve RJ Barrett rakip savunmaları üzerlerine çektiği hâlde %35,6 ile şut attığı verimsiz Duke sezonunu gözardı edip genç ismi seçmeyi tercih etti.
Geçen yılki sorunlar artık şans gibi değil de normal düzen gibi gözüküyor.
Reddish, şu ana kadar Atlanta’da daha da zor günler geçirdi ve ilk 18 maçında %28,8 ile şut attı. Kolejde dış şutlarda felaket işler yapan, patlayıcılığı veya kalabalık savunma içerisinde bitiriciliği olmayan çaylak kanat oyuncusunun sorunları devam etti ve %21,2 ile üçlük atarken 3,5 metrelik mesafede de %40,4 isabet oranı kaydetti.
Reddish’in kullanışlı bir oyuncu olamayacağını söylemek için çok erken olsa da Hawks‘ın Tyler Herro veya P.J. Washington’ı seçmemiş olmaktan ötürü pişman olabileceğini söylemek için çok erken değil. %40,4 ile üçlük atarak 14,4 sayı ortalaması yakalayan Herro, Hawks’ta Trae Young’ın yanında bir başka şut yaratıcı olabilirdi. Washington ise %43,9 ile üçlük atıyor ve 25 maçlık cezası sırasında John Collins’in yerini doldurabilirdi.
Hawks, Reddish’in gelir gelmez etkili olmaması bekleyemezdi ama o da belki daha veteran bir takımda, var olan bir kazanma kültüründe daha faydalı olabilirdi.
Boston Celtics: Brandon Clarke yerine Romeo Langford
Romeo Langford neticede etkili bir NBA guardı olabilir ancak şu an zirve yarışında olmak isteyen Boston Celtics‘e pek faydası yok.
Brandon Clarke’ın faydası olabilirdi.
Langford‘dan yedi sıra sonra seçilen Clarke, şu anda çaylak oyuncular arasında en çok verimlilik puanı üreten, saha içinden en iyi şut atan ve en çok ribaund alan oyuncu. Aynı zamanda Memphis’te savunmadaki aktifliği de öne çıkıyor.
Indiana’da başparmağından sorun yaşayan Langford ise sezon öncesi bir diz sakatlığı yaşadıktan sonra G League’de de bileğinden sakatlandı. Celtics ayrıca Jaylen Brown’ın sözleşmesini uzattı ve Marcus Smart da 2021-22 sezonu sonuna kadar takımda kalıyor.
33. sıradan Carsen Edwards’ı seçebileceğini bilen Celtics, belki de 14. sıradan Clarke’ı seçmiş olmayı tercih edebilirdi.
Oyun kimliği atletizmi, enerjisi ve savunması üzerine kurulu olsa da Gonzaga’da pek göstermediği hücum yeteneklerini de gösterdi. Maç başına 11,8 sayı ortalama ile oynayan Clarke, dripling üzeri tek elle yaptığı şutlar ve orta mesafedeki pas üzeri şutlarının yanı sıra üç sayı çizgisinin gerisinden de 10/22 ile şut attı.
Clarke, Langford ile kıyaslayınca uzun vadede de bir o kadar cazip ancak Boston’da çaylak kontratı sırasında daha kullanışlı olabilirdi.
Golden State Warriors: Nicolas Claxton veya Kevin Porter Jr. yerine Jordan Poole
Golden State Warriors, ikinci turdan Eric Paschall’ı ve Ky Bowman’ı kimse draftta seçilmesine gerek görmüyorken adeta çaldı. Bununla birlikte 28. sıradan Jordan Poole’u seçmeleri konusunda bir başka tercih yapabilirlerdi.
Poole, bir maçta beş üçlük attığı performans gibi üst düzey işler yaptı zaman zaman ve bu kayıp sezonda kendisine yeşil ışık da yakılmışken böyle başka maçlar da oynayacak ama Stephen Curry ve Klay Thompson döndüğünde Warriors, onun yerine savunmacı Nicolas Claxton’ı seçmiş olmayı yeğleyebilir.
31. sıradan seçilen Claxton, DeAndre Jordan ve Jarrett Allen’ın arkasında süre almasına rağmen ikna edici işler yaptı. Kolay bitiriyor olması, savunmadaki başarısı ve her pozisyonu savunabiliyor olması da Golden State’in pivot pozisyonunda kıymetli olurdu.
30. sıradan seçilen Kevin Porter Jr. ve 33. sıradan seçilen Carsen Edwards gibi skorerler bile maç başına 10,1 şut ile 8,5 sayı ortalaması yakalayan Poole’dan daha ilgi çekici seçenekler gibi gözüküyor.
Poole, Golden State’in sakatlıkları olmasaydı sezonu muhtemelen G League’de geçirirdi. Seri isabet bulabiliyor olması nedeniyle NBA’de kalabilir ancak kötü şut ve karar mekanizmasının yanı sıra düşük yüzdeli şut tercihleri ve savunmadaki zaafları da düşünülünce Warriors için geliştirebileceği öemli bir hücum çeşitliliği bulunan ve eşsiz bir savunmacı olan Claxton daha iyi bir seçenek olabilirdi.
Phoenix Suns: Tyler Herro, P.J. Washington veya Brandon Clarke yerine Cameron Johnson
Cameron Johnson, NBA’de özel bir şutöre dönüşebilir. Phoenix Suns yine de 11. sıradan Herro, Washington ya da Clarke’ı seçmemenin pişmanlığını yaşar.
Johnson, Mart ayında 24 yaşında olacak. Ocak ayında henüz 20. yaş gününü kutlayacak Herro, %40,4 ile üçlük atıp 14,4 sayı ortalaması yakalıyor ve şut yaratıcılığı ile oyun kuruculuk konusunda tavanı çok daha yüksek.
Washington da Phoenix için daha uygun bir ekleme olurdu. 4 numarada %43,9 ile üçlük atarak alan açabiliyor. Hatta adam değişebilen, pota koruyabilen ve etkili bir skorer olan Clarke bile, set şutu yaratmanın dışında pek bir şey yapamayan Johnson’dan daha cazip gözüküyor.
11. sıra seçimi 17 maçta yalnızca 20 ikilik isabeti buldu, 13 asist yaptı, 9 top çaldı ve 5 blok yaptı. Suns‘ın hücumu o yokken 100 pozisyon başına 8,5 sayı daha fazla atıyor.
Johnson’ın hatalı bir tercih olduğunu söylemek ona hakaret değil. Lotaryaya kendisi çıkmadı. Biz onun 30. sıradan seçilmesini bekliyorduk.
Johnson en azından uzak mesafede iyi bir şutör olarak nam saldı. 12-21. sıralar arasından seçilen üç önemli çaylak Herro, Washington ve Clarke’ı es geçen Suns hak ediyor eleştirileri.
Sacramento Kings: Eric Paschall yerine Justin James
Sacramento Kings‘in 40. sıra seçiminden pişman olması gerektiğini söylemek, Justin James’e yönelik bir eleştiri değil ancak Kings, James’ten bir sıra sonra seçilen ve en skorer ikinci çaylak olan Eric Paschall’ı göremediği için hayli sıkılgan olmalı.
%51,0 ile şut atarak 17,3 sayı ortalaması yakalayan Paschall, Warriors‘ın kelepir bir seçimi olarak öne çıkıyor. Draft öncesi kendisine yönelik eleştirilerin hepsini boşa çıkardı ve NBA’de oynayabileceğini gösterdi. Harrison Barnes ve Buddy Hield’a verilen kontratlar sonrası çaylak kontratlarına ihtiyaç duyacak, yapılanan Kings takımında kilit bir yapı taşı olabilirdi.
Marvin Bagley III’in erken sakatlığı ile Kings, Paschall’ın 4 numaradaki hücumundan fayda sağlayabilirdi. Bunun yerine Kings, NBA combine‘a bile davet edilmeyen James’i seçti.
Diğer takımlar da Paschall’ı seçmedikleri için suçlu ancak en azından Didi Louzada Avustralya Ligi’nde etkili işler yapıyor; Charlotte Hornets, Cody Martin gibi bir rol oyuncusu buldu; Chicago Bulls, Daniel Gafford’dan etkileyici performanslara tanık oldu ve Warriors da Jordan Poole ve Alen Smailagic seçimlerine rağmen Paschall’ı seçmeyi başardı.
James’in Kings’de yakın gelecekte galibiyet katkısı vereceğini düşünmek çok zor.
Luka Doncic’i es geçen Sacramento’nun draftta daha fazla hata payı yok.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!