By Ioannis Rammas – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Zirveye çıkmak sabır ve azim istiyor, orada kalmak için ise daha da büyük bir çaba gerekli. Anadolu Efes, henüz zirveye çıkmadı ancak çaba gösterdikleri kesin ve hiç olmadığı kadar da zirveye yakınlar. Hem sahada, hem de tribünde…
2000 yılında Turkish Airlines EuroLeague’de ilk kez Final Four oynayıp üçüncü olan, 2001’de SuproLeague Final Four’da ikinciliği alan ve geçen sezon yine EuroLeague Final Four’da ikinci olan Efes, uzun süredir bekleyişti. Çabaları ise hiç olmadığı kadar yüksek. Bunun da ödüllerini alıyorlar gibi gözüküyor.
Geçen sezon tarihlerinde oynadıkları ilk final, temsilcimiz için çitayı hayli yükseğe çıkardı ancak o sıçramadan daha fazlasını yapabileceğini kanıtlıyor Efes. 11. haftadan bu yana zirvede yalnız olmaları tesadüf değil. Daha önce mevcut formatta hiç zirvede yer almamıştı Efes.
Peki daha etkileyici olan ne? Futbol branşı olmayan, farklı takımların taraftarının desteğini alan Efes, o kadar fazla insanı büyüledi ki tribünlerdeki sayılar da sahadaki yükselişlerini yanstıyor.
Sinan Erdem Spor Salonu’nun kapasitesi 16.000 kişilik ve bu sezon Anadolu Efes’in maçlarında katılım %74,1 oranında. Geçen sezona oranla artış ise %43,8 seviyesinde!
Genel anlamda geçen sezonlar ile yapılan kıyas, Ergin Ataman ve oyuncularının şimdilerde taraftarlara sundukları şeyin bir ürünü. Yalnızca sonuçlardan bağımsız bir şekilde sahada ve tribünlerde hep kendi masalını yaşayan Zalgiris Kaunas, tribün konusunda Anadolu Efes’ten daha iyi.