By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Bir turnuvada ya da ligde herkesin en çok sevdiği şeylerden bir tanesi sezon başında doğru tahminleri yapmaktır.
Yazın kadrolar oluşturulduktan sonra herkes, büyük incelemelerden sonra (!) sezona damga vuracak takımları yahut sürpriz bir hikaye yazabilecek takımı bulmaya çalışır.
Fakat sezon başladıktan sonra bu tahminlerin bazıları tutar, bazıları ise sürprize dönüşür!
Normal sezonun yarısına geldiğimiz EuroLeague’de de öyle ya da böyle şu ana kadar bazı takımlar ortaya koydukları performanslarla bize o sürpriz hissini yaşattılar. Bazılarından beklentiler çok yüksekti ama o beklentiler karşılık bulamadı, bazılarında ise daha düşük beklentiler vardı ama bizlere sundukları hikaye bambaşka oldu.
Eurohoops Fırın ise yeni yılın yaklaştığı günlerde ilk yarı performanslarıyla bizleri iyi ya da kötü şaşırtan 6 takımı karşınıza getirmeye karar verdi. Sizlerle önce bu takımlara bakacağız, en sonunda ise sizleri en çok sürprize uğratan takımı görmek için karşınıza anketi sunacağız!
Hazırsanız, başlayalım!
Not: Lütfen yazının en sonundaki ankete katılmayı unutmayın!
Maccabi Tel Aviv (11-4)
Yıllarca yaşanan hayal kırıklıklarından sonra Maccabi Tel Aviv en sonunda geri döndü!
2014’teki sürpriz şampiyonluktan sonra İsrail devi, adeta gözümüzün önünde sürekli eridi. Yanlış kadro planlamaları, kötü transferler, 6 koçun değiştiği sezonlar ve hem yerel ligde hem de EuroLeague’de yaşanan kötü sonuçlar!
Fakat biraz yukarıdaki koreografide gördüğünüz adam, bu gidişatı bozdu.
Geçtiğimiz sezon göreve geldiği zaman bazıları, Ioannis Sfairopoulos’un Maccabi’nin genlerine uygun olmadığına iddia etmişti fakat o kendi tarzını uydurmayı başardı.
Çok kötü durumdayken aldığı takımı geçen sezon playoff yarışına sokan Yunan koç, yaz döneminde yapılan transferlerle birlikte takımına bir seviye daha atlattı.
Ligin savunma verimliliğinde ilk sırada yer alan Maccabi, Scottie Wilbekin’in üstündeki yükün de doğru dağıtılmasıyla birlikte hücumda da bir lidere kavuştu ve ilk 15 maçta 11 galibiyet aldı. Üstelik geçtiğimiz hafta Panathinaikos‘a karşı önemli sakatlıklara ve maç içerisinde 14 sayı farkla geriye düşmelerine rağmen kazandılar.
Sezon başında onların playoff yarışında olması herkes için beklenen bir tahmindi ama onlar bunun da ötesine geçerek ilk 4 için iddialı bir hale geldiler.
Zalgiris Kaunas (3-12)
Kaunas’ta büyük çöküş!
Sarunas Jasikevicius geldiği günden beri EuroLeague’in en özel hikayelerinden biri olan Zalgiris, bu sezon ise ilk yarıda adeta çöktü, kaldı.
Ortaya koydukları savunma sertliğiyle onları yenmek hala çok kolay değil ama Litvanya devinin oyun kurucu rotasyonunda yaşadığı problem ve hücumdaki diğer silahlarının çok istikrarlı olmaması onlara hep mağlubiyet olarak döndü.
Bu sezon EuroLeague’de son galibiyetini Fenerbahçe deplasmanında mucizevi şekilde alan Zalgiris, üst üste 9 maçını kaybederek 2007’den beri ilk defa bu kadar kötü bir performans sergiledi.
Sezon başında herkes onların aynı Maccabi gibi playoff yarışında olmasını bekliyordu ama onlar tam ters yolu izleyerek EuroLeague’in son sırasına yerleştiler.
ASVEL (7-8)
Fransa basketbolu bu sezon EuroLeague’e geri dönerken ASVEL ilk sezonunda ligin güzel ve özel hikayelerinden biri olmayı başardı.
Kadro kalitesi olarak baktığımızda herhalde en sıkı ASVEL taraftarı bile sezon başında kendilerini playoff hattına yazmamıştı ama Tony Parker’ın takımı ilk yarının bitmesine çok az kala yarışın iddialı takımlarından biri.
Özellikle evinde bambaşka bir performans gösteren ASVEL, Lyon’da Panathinaikos, Olympiakos, CSKA Moskova ve Baskonia gibi büyük takımları mağlup etmeyi başardı ve toplamda aldığı 7 galibiyetle 9. sıraya kadar yükseldi.
Belki hala ilk 8’e girmeleri çok kolay değil ama iç sahada sergiledikleri performansla hem bu yarışta olabileceklerini gösterdiler hem de lige büyük bir renk kattılar.
Baskonia (6-9)
EuroLeague’in köklü takımlarından biri olan Baskonia ise sezon ilk yarısını pek beklediği gibi geçiremedi.
Belki Avrupa’nın en iyi liginin artan oyuncu kalitesi sebebiyle bu sezon onlar için playoff yarışının kolay olmayacağı sezon başından da belliydi ama bu kadar kötü oynamaları da beklenmiyordu.
Takımın yıldızı Tornike Shengelia harika bir sezon başlangıcı yapmasına rağmen Bask ekibi, kısa rotasyonundaki problemler yüzünden bunun karşılığını hiç alamadı. Yaz döneminde mantıklı gözüken Pierria Henry – Luca Vildoza guard ikilisinin saha içerisinde uyumlu olamaması da bunun en büyük sebeplerinden biri oldu.
Dahası EuroLeague’in her zaman en zorlu deplasmanlarından biri olan Baskonia‘nın bu sezon evinde gösterdiği performans tam olarak bir hayal kırıklığıydı.
Maccabi, Efes ve Real Madrid karşısında kendi evinde varlık bile gösteremeyen Bask ekibi, antrenman maçı tadından maçlar oynadı ve 3 maçta toplamda rakiplerinden 77 sayı fark yedi.
Bütün bunların sonucunda da zaten koç değişikliği geldi.