y Eurohoops team/ info@eurohoops.net
Dünya tarihi için küçük ama biz yaşayanlar için büyük bir 10 yılı daha geride bırakmamıza artık sadece günler kaldı.
Her zamanki gibi bu 10 yılda da takvim yaprakları birer birer attıkça dünya her anlamda değişmeye devam etti. Teknoloji değişti, hayatımıza sosyal medya diye bir kavram girdi, her şey ama her şey değişti. Basketbol bile 10 yılda çok farklı bir hale geldiç
Koca bir 10 yılı geride bırakıyoruz ve bu koca 10 yıla biraz saygı duruşunda bulunmamız gerekiyor. Bu sebeple de Eurohoops Fırın olarak, geride kalan sayılı günde farklı farklı konularda son 1o yılın unutulmazlarına bakacağız.
Bu yola BSL’nin karma kadrosunu oluşturarak çıkmıştık. Arkasında ise 10 yılda emekli olan 10 büyük EuroLeague efsanesine, Türk basketbolundaki en önemli 10 olayla, 2010’lu yılların en iyi koçu, 2010’lu yıllarda EuroLeague’in en iyi oyuncusu kim ve 2010’lu yıllarda NBA’deki en iyi Avrupalı oyuncu kim sorularına bakmıştık.
Şimdi ise bambaşka bir konuya gideceğiz.
Zaman çok acımasız, yıllar insanlardan bir çok şeyi götürüyor. Süper yıldız olsanız bile bu böyle…
Eurohoops Fırın ise yeni yazısında bazı NBA yıldızlarının yıllar içerisinde fiziksel olarak geçirdiği değişimi karşınıza sunacak. Hazırsanız, başlayalım:
Stephen Curry
Stephen Curry 2010’lu yılların başında ligin dikkat çekici genç yeteneklerinden biriydi fakat bilek sakatlıkları onu zorluyordu. 2010’lu yıllarda ise oyunu değiştiren süper yıldız oldu.
Onun liderliğinde Golden State Warriors, spacing ve yüksek tempoda basketbolun önemini herkese gösterdi ve 2010’lu yıllara damga vurdu.
2 kere MVP ödülünü alan süper yıldız, 3 tane de şampiyonluk yaşadı.
Kobe Bryant
2010’lu yıllarda ise bir efsaneye veda ettik.
Aslında Kobe Bryant bu döneme olabilecek en iyi şekilde girdi: şampiyon olarak! 2010’da 5. kez en büyük kupayı kaldıran efsane isim, sonrasında ise sakatlığa kurban gitti.
Yaşadığı aşil sakatlığı sebebiyle eskiye geri dönemeyen Kobe, 2916’da basketbolu bıraktı. Fakat hala karizma, hala kazanıyor. Kendisi 2010’lu yıllarda kısa film ile Oscar bile kazandı.
Tim Duncan
2010’lu yıllarda veda ettiğimiz bir efsane daha!
Aslında yıllar basketbol olarak ondan çok şey çalmadı. 1998’e lige girdiği günden itibaren bıraktığı güne kadar inanılmaz fundamentaliyla lige damga vurdu. Liderliğini yaptığı Spurs ise 5 şampiyonluk ve hep playoff gördü.
2010’lu yıllarda ise biraz saçlarına ak düşse de o yine görevini harika yaptı ve takımına 1 şampiyonluk daha verdi.
2019’da basketbolu bırakan Duncan, Popovich’ten çok uzaklaşamadı ve onun asistan koçu oldu.
Giannis Antetokounmpo
Giannis Antetokounmpo, 2010’lu yıllar öncesinde Atina’da kimsenin bilmediği bir çocuktu. 2010’lu yılların sonunda ise dünyanın en iyi oyuncularından biri oldu!
Fotoğraftaki değişim aslında her şeyi anlatıyor.
NBA geldikten sonra o parlak fiziğini inanılmaz bir canavara dönüşten Giannis Antetokounmpo, ligin en özel oyuncularından biri haline geldi ve bunu geçen sezon MVP olarak kanıtladı.
Giannis, 2010 öncesinde bir yılbaşında ne dilediyse muhtemelen oldu.
LeBron James
2010’lu yıllar ise LeBron James bir kazanan oldu.
Süper yetenekleri ve inanılmaz fiziğiyle her zaman özel bir oyuncu olan Kral, 2010 öncesinde hiç şampiyonluk yaşayamamıştı ama 2010’lu yıllarda 3 şampiyonluk kazanarak her şeyi değiştirdi.
Ayrıca ligin kaderini de değiştirdi. Miami’ye gidip BIG-3’ye katılması, sonra evine geri dönmesi ve en sonunda Lakers‘a gitmesi… Hepsi büyük etki yarattı.
Fiziksel olarak mı? Eh biraz saçları açıldı ama 17. yılında hala inanılmaz bir fiziğe sahip!
Νikola Jokic
Değişime bakar mısınız?
Nikola Jokic, dünyada izlemesi en zevkli uzunlardan bir tanesi. Pas yeteneği ve saha görüşü olarak elit oyun kurucularda bile olmayan yeteneklere sahip. Fakat 2010’lu yıllar ondan bir şeyi çaldı: kola!
NBA’e gelinceye kadar inanılmaz kilolu olan ve bunu günde 3.5 litre kola içmesine borçlu olan Jokic, NBA’e gittiğinde ise en sevdiği şeyi bırakmak zorunda kaldı. Ve bu da onu ligin en özel oyuncularından biri haline getirdi.
Tabii hala çok fit bir oyuncu değil ama en azından çocukluğundaki gibi de değil.
Derrick Rose
2010’lu yıllar ise Derrick Rose için karma karışıktı.
Önce inanılmaz patlayıcılığı ve atletizmiyle ligin en değerli kısalarından biri haline geldi ve lig tarihinin en iyi MVP’si oldu. Sonrasında ise arka arkaya sakatlıklar yaşadı ve büyük bir depresyona girdi. Hatta bütün NBA bir ara onun nerede olduğunu aradı.
Bu depresyon yüzünden basketbolu bırakma noktasına geldi ama 2010’lu yılların en sonunda geri dönerek ligin en sevilen isimlerinden biri oldu.
Yaşadığı her şeyin olgunluğu sizce de yüzüne vurmamış mı?
Anthony Davis
2010’lu yıllarda Anthony Davis için tek bir şey değişmedi: kaşları!
Lige büyük bir yıldız adayı olarak giren Anthony Davis, fiziksel avantajları ve yetenekleriyle kısa sürede bunu başardı. Öyle ki 2010’lu yılların belki de son en büyük konusu onun nereye gideceği oldu. O da bir şekilde kendini Los Angeles topraklarına attı.
Şimdi ise süper yıldız bir şampiyonluk peşinde! Fakat daha lige gelmeden onu fenomen eden kaşları hala onunla birlikte.
Luka Doncic
2010’lu yılların başında Luka Doncic bir çocuktu, şimdi ise bir NBA yıldızı ve çocuk!
Daha 15 yaşında Avrupa basketbolunun gündemine oturan Doncic, genç yaşına rağmen inanılmaz şeyler başardı, başarıyor.
Henüz 20 yaşına gelmeden EuroLeague’de hem Final Four hem de normal sezonun MVP’si olan Doncic, NBA’de ise henüz 2. yılında MVP yarışına girecek kadar özel bir performans gösteriyor.
Gelecek 10 yıl ise onu bekliyor.
James Harden
Sakallar!
James Harden, lige yeni Paul Pierce olarak geldi ama kısa sürede çok daha fazlasını verdi.
Thunder‘daki 3. adamlığından sonra Rockets‘ta durdurulamaz bir süper stara dönüşen Harden, belki şampiyonluk kazanamadı ama bireysel olarak lige damga vurmayı başardı.
Uzun sakalları ise ona güzel bir takma isim verdi.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!