by Eurohoops team/ info@eurohoops.net
Dünya tarihi için küçük ama biz yaşayanlar için büyük bir 10 yılı daha geride bırakmamıza artık sadece saatler kaldı.
Her zamanki gibi bu 10 yılda da takvim yaprakları birer birer attıkça dünya her anlamda değişmeye devam etti. Teknoloji değişti, hayatımıza sosyal medya diye bir kavram girdi, her şey ama her şey değişti. Basketbol bile 10 yılda çok farklı bir hale geldi.
Koca bir 10 yılı geride bırakıyoruz ve bu koca 10 yıla biraz saygı duruşunda bulunmamız gerekiyor. Bu sebeple de Eurohoops Fırın olarak, geride kalan sayılı günşerde farklı farklı konularda son 1o yılın unutulmazlarına bakacağız.
Bu yola BSL’nin karma kadrosunu oluşturarak çıkmıştık. Arkasından ise 10 yılda emekli olan 10 büyük EuroLeague efsanesini, Türk basketbolundaki en önemli 10 olayını karşınıza çıkarmıştık.
Hemen arkasından ise 2010’lu yılların en iyi koçu, 2010’lu yıllarda EuroLeague’in en iyi oyuncusu kim, 2010’lu yıllarda NBA’deki en iyi Avrupalı oyuncu kim sorularına bakmıştık. En son olarak da EuroLeague’de 2010’lu yılların istatistik liderlerini, NBA’de son 10 yapılan en iyi 15 smacı ve NBA süper yıldızlarının fiziksel olarak yaşadıklarını değişimleri görmüştük.
Şimdi ise artık zaman EuroLeague’in son 10 yıldaki en iyi kadrosunda kurmaya geldi.
Biliyorsunuz böyle listeler oldukça göreceli olabiliyor çünkü karar verirken kıstas almanız gereken birçok kriter var. Ana kriterler olarak ise ya uzunlar yıllar boyunca ligde gösterdiği istikrarlı performansı kıstas alacaksanız ya da 10 yıl içerisinde kısa sürede de olsa lige yaptığı etkiyi düşünerek hareket edeceksiniz.
Biz ikisi arasında bir denge kurmayı çalıştık ama arada kaldığımız durumlarda ise genellikle ikincisini tercih ettik. Kadroyu değerlendirirken bu mantıkla yorumlamanız bizler için daha anlaşılabilir olabilir.
Ayrıca EuroLeague’de artık takımlar 12 kişiden daha fazla oyuncudan kadro oluşturuyor. Biz de bu sebepten dolayı kadromuzu 14 oyuncudan oluşturduk. Malum sakatlıklardan kaçmak lazım.
Hazırsanız karşınızda EuroLeague’de son 10 yılın en iyi oyuncularından oluşan kadro:
Not: Başarılar kategorisinde sadece 2010’lu yıllarda yaptıkları belirtilmiştir.
PG: Dimitris Diamantidis #13
Oynadığı sezonlar: 2004-2016 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere MVP, 1 kere Final Four MVP’si, 3 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 2 kere Asist Kralı, 1 kere Yılın Savunmacısı Ödülü
Takımlar: Panathinaikos
Şampiyonluk sayısı: 1 şampiyonluk, 2 Final Four
Gelecek nesiller belki bilmeyecek ama milenyum boyunca insanlık ikiye ayrıldı: Dimitris Diamantidis’in hayranı olanlar ve onu bir kere daha izlemek için yaşamından belirli bir süreyi gözden çıkartacak olanlar diye…
Şimdiden söyleyeyim; ikinci kısımda sadece Panathinaikos taraftarı yoktur. Ben mesela onun iyi halini bir kez daha izlemek için buna razıyım.
Diamantidis, EuroLeague’in gerçek efsanelerinden biri. Fakat öyle laf olsun diye bir efsane değil, efsanelik kavramı onla başka bir anlam kazandı. Avrupa basketbolunun tutkunları için EuroLeague’in resimli karşılığı tam olarak o olduğu için Yunan guard efsane oldu.
Savunma, zeka ve liderlik…
İnsanlar ona baktığı zaman işte tam olarak bunları gördü ve 12 sezon boyunca onu büyük bir zevkle takip etti. 2010’lu yıllarda ise bunu bize sunmaya devam etti.
2011’de büyük bir lider olarak Panathinaikos’un büyük bir sükseyle Barcelona’yı safdışı bırakmasında ve sonrasında gelen şampiyonlukta da büyük rol oynadı. Kariyerinin son bölümünde Diamantidis, elbette fiziksel olarak bir düşüş yaşadı ama o an bile onun oyun bilgisi ve zekasını görmek paha biçilemezdi.
Efsane isim 2016’da basketbolu bıraktı ama onun 4 yıl oynamamış olması bu kadroya girmemesi için sebep değil. Hatta muhtemelen sadece bir sene bile oynasa onu listeye alırdım.
PG: Sergio Llull #23
Oynadığı sezonlar: 2007-2019 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere MVP, 1 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 1 kere EuroLeague’de Yılın 2. Beşi
Takımlar: Real Madrid
Şampiyonluk sayısı: 2 şampiyonluk, 7 Final Four
2010’lu yıllarda EuroLeague’in sevdiği tartışma konularından biri de Sergio Llull mu yoksa Sergio Rodriguez’in mi Real Madrid için daha önemli olduğuydu.
Ben her zaman mandalinayı daha çok sevmişimdir. Dolayısıyla o günlerde de bu günlerde de bu tartışmada tercihimi Llull’dan yana kullandım.
#ACB @23Llull kendine has “mandalina” şutuyla hançeri saplıyor! pic.twitter.com/PorKaW479t
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) October 5, 2019
İkisi de EuroLeague tarihine damga vuran performanslar sergiledi ve ikisi de normal sezon MVP’si olmayı başardı. Fakat benim Llull’u tercih etmem, biraz daha onun sadakatiyle alakalı!
Avrupa’daki yıldızlar bir bir giderken Llull, tekliflere rağmen bizi hiç yalnız bırakmadı ve 2010’lu yıllar boyunca harika performanslar sergiledi. Üstelik bunu istikrarlı bir şekilde yaptı.
2000’li yıllarda hiç Final Four oynayamayan Madrid’i son 10 yılda 7 kere Avrupa’nın en heyecanlı haftasonuna götürdü ve bu 7 maceradan 2 kere şampiyonluk çıkartmayı başardı.
Üstelik 2017’de şampiyon olamasa da gösterdiği bireysel performans göz alıcıydı. Bu kadar formdayken yaşadığı sakatlık onu biraz etkiledi ama yaptıklarıyla çoktan bu listeye girmeyi hak etmişti.
PG: Milos Teodosic #4
Oynadığı sezonlar: 2007-2017 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere MVP, 3 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 2 kere EuroLeague’de 2. Yılın Beşi
Takımlar: Olympiakos, CSKA Moskova
Şampiyonluk sayısı: 1 şampiyonluk, 6 Final Four
Yüzüklerin Efendisi’ni bilirsiniz… O meşhur yüzük herkesin ilgisini çeker ve herkes o yüzüğün kendisinin olmasını ister!
Milos Teodosic de tam olarak Avrupa basketbolunun o yüzüğü oldu yıllarca… Onu sevmemeniz mümkün değildi. Çünkü bu oyunu güzel yapan birçok şey onda vardı. Yaratıcılık, inanılmaz yetenekler ve onu cool gösteren saçları…
Dolayısıyla rakip takımda olsanız bile Teodosic’i seversiniz yahut içten içe kıskanırsınız! Onun kendinizde olmasını istersiniz, aynı yüzükteki gibi! Fakat onun kariyeri için pek yüzüklü diyemeyiz. Yani en azından beklendiği kadar yüzüklü olamadı.
Sırp guard, beklendiği gibi bir EuroLeague yıldızı oldu. Bunun olacağını zaten herkes daha Pire’ye gittiği ilk gün biliyordu. İnanılmaz yetenekleriyle takımların Final Four’a taşıdı ve MVP ödülünü kazandı.
Fakat ilk günden beri ondan beklenen şampiyonluk sayısına ulaşamadı. Şeytanın bacağını sadece 2017’de kırabildi ve diğer Final Four’lardaki performanslarıyla hep eleştirildi.
Bana sorarsanız bu hiç önemli değil. Teodosic hiç şampiyonluk kazanamasa bile yaptıklarıyla bu listeye girmeyi hak etti. Ayrıca size söyledim, onu kıskanan çok! Eleştirileri boşverin, o bu listenin oyuncusu…
G: Vassilis Spanoulis #7
Oynadığı sezonlar: 2005-2019 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere MVP, 2 kere Final Four MVP’si, 3 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 3 kere EuroLeague’de 2. Yılın Beşi, Finalin en skorer oyuncusu
Takımlar: Olympiakos
Şampiyonluk sayısı: 2 şampiyonluk, 4 Final Four
Açık konuşayım, bu takımın bir kaptanı varsa bu isim Vassilis Spanoulis’tir çünkü kendisi bu son 10 yılın EuroLeague’deki en büyük ismi…
Dimitris Diamantidis, sözlükte EuroLeague’in resimli karşılığı olabilir ama Vassilis Spanoulis de aynı sözlükte “kazanan oyuncu” tamlamasının resimli karşılığı!
O zaten Panathinaikos‘tayken büyük bir oyuncuydu. 2009’da Yeşiller ile şampiyonluğa giderken Final Four MVP’si o seçilmişti fakat her şeyin önünde o olmak istediği için 2010 yazında bütün EuroLeague’in kaderini değiştirerek Olympiakos’a gitti.
Pire’de ise ortaya mükemmel bir hikaye sundu.
Yıllarca büyük paralar harcayıp şampiyon olamayan bir takıma daha kısıtlı bütçelerle yerli ağırlık bir rotasyonla üst üste 2 yıl şampiyon yaptı. Üstelik bir tanesi belki de tarihin gördüğü en acayip şampiyonluklardan bir tanesiydi. O günden sonra da CSKA‘nın hep başına bela oldu.
Spanoulis zamanın etkisiyle yaş alsa da hala o büyük şutu sokma ve takımına liderlik etme heyecanıyla yaşıyor. Bedeni ona yapamazsın demesine rağmen! Bu da onu büyük oyuncudan daha çok, özel bir oyuncu yapıyor.
SG: Nando De Colo #1
Oynadığı sezonlar: 2010-2011 sezonu ve 2014-2019 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere MVP, 1 kere Final Four MVP’si, 3 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 2 kere EuroLeague’de Yılın 2. Beşi, 1 kere Sayı Kralı, 1 kere Final maçının en skoreri
Takımlar: Valencia, CSKA Moskova, Fenerbahçe Beko
Şampiyonluk sayısı: 2 şampiyonluk, 5 Final Four
Milos Teodosic’in olduğu bir kadroda gerçekten Nando De Colo’ya yer vermememizi mi bekliyordunuz?
NBA’de geçen boş yıllardan sonra 2014’te Avrupa’ya geri dönen Fransız guard, beklenmedik büyüklükte bir etki yarattı. De Colo, ilk giderken harika bir geçiş hücumu oyuncusuydu. Fakat geri döndüğünde yarı saha hücumunda da özel bir skorer olduğunu herkese gösterdi.
Rakip savunmaları delirtecek kadar çaresiz bırakan Fransız yıldız, 5 yıl boyunca CSKA‘da gösterdiği performansla kendi döneminin en skoreri olmayı da başardı.
Dahası Milos Teodosic ile yakaladığı uyumla birlikte Rus ekibini yıllar sonra şampiyonluğa götürürken kendisi de o sezon hem normal sezonun hem de Final Four’un MVP’si seçildi.
2. şampiyonluğu için o kadar da beklemeyen De Colo, geçen sezon takımının şampiyonluk yürüyüşünde özellikle playoff’ta önemli bir katkı verdi.
SG/F: Luka Doncic #7
Oynadığı sezonlar: 2015-2018 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere MVP, 1 kere Final Four MVP’si, 2 kere Yükselen Yıldız Oyuncu Ödülü, 1 kere EuroLeague’de Yılın Beşi
Takımlar: Real Madrid
Şampiyonluk sayısı: 1 şampiyonluk, 2 Final Four
Luka Doncic bir fenomen! Muhtemelen kariyeri bittiğinde Avrupa basketbolu tarihinin en iyisi olarak ondan bahsedeceğiz. Peki sadece bu yüzden mi onu bu listeye aldık?
Hayır, kesinlikle hayır! O bu kıtada eşi benzeri görülmemiş bir şeyi yaptığı için bu kadroda olmayı hak ediyor.
Henüz 16 yaşındayken EuroLeague’de oynayan Doncic, sadece 3 sezonda bu kıtanın en büyüğü olmayı başardı. Evet, belki onu genç oyuncu gibi düşünmemek gerek çünkü onun yaşındaki gençler genellikle benchte ısıtma görevi görüyor. Fakat ne olursa olsun böyle bir hikayeye her gün rastlamıyoruz.
Henüz 18 bile basmamışken Real Madrid gibi bir deve, liderlik yaptı. Hem de harika bir şekilde yaptı. Takımın sakatlıklarla boğuşurken o her şeyi yolunda tuttu ve tarihin en genç MVP’si oldu. Yetmedi, takımını şampiyonluğa taşıdı ve Final Four MVP’liğini de kazandı.
Bizler gerçekten çok şanslıyız çünkü onun bu kıtadaki mükemmel hikayesine canlı canlı şahit olduk. Bu kesinlikle bizden sonraki nesle doya doya anlatacağımız bir hikaye!
SG/F: Bogdan Bogdanovic #13
Oynadığı sezonlar: 2012-2017 sezonları arasında
Başarıları: 2 kere Yükselen Yıldız Oyuncu Ödülü, 1 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 1 kere Final maçının en skoreri
Takımlar: Partizan, Fenerbahçe Beko
Şampiyonluk sayısı: 1 şampiyonluk, 3 Final Four
2014 yılında soğuk bir Belgrad akşamında, 21 yaşındaki bir delikanlı bitime 22 saniye kala faul çizgisine geldi.
Kombank Arena’da atmosfer çok gergindi. Partizan’ın karşısında EuroLeague kupasının bir numaralı adayı CSKA Moskova vardı ve 21 yaşındaki o delikanlının son çeyrekte attığı 10 sayıyla son 43 saniyeye 1 sayı geride girmişlerdi. Mola sonrası sol köşeden çıkan Bogdanovic, şutunu atamadı çünkü Khryapa üstüne düşmüştü. Faul çizgisine geldi ve elleri hiç titremeden iki serbest atışı da soktu.
Maçın bitimiyle birlikte binlerce Partizan taraftarı çılgına dönmüştü çünkü o gün 27 atan Bogdanovic, CSKA Moskova karşısında Partizan’ı galibiyete taşımıştı ve günün sonunda herkes onun sezon bitiminde büyük bir takıma gideceğini biliyordu.
Öyle de oldu.
Zeljko Obradovic‘in Fenerbahçe‘sine gelen Bogdanovic, burada adım adım bir süper stara ve ikona dönüştü. Yanıldı, hata yaptı ve düştü ama hiçbirinde pes etmedi ve hepsinde ayağa kalkarak takımını ileriye götürdü. Burada taraftarlar onu, milli maç öncesinde rakip takımda olmasına rağmen destekleyecek kadar sevdi.
2017’de Fenerbahçe’ye EuroLeague’i şampiyonluğunun yolunu açarken de OAKA’da tarihi 2 maç oynadı. O gün açıkça Bogdanovic, bu kıtanın en iyi oyuncusu benim dedi ve imkansız gözüken bir yerden takımını çıkartarak şampiyonluğa götürdü.
O günden sonra kendisi NBA’e yolcu oldu ama zaten yaptıklarıyla listeye girmeyi hak etmişti.
SF: Rudy Fernandez #5
Oynadığı sezonlar: 2011-2019 sezonları arasında
Başarıları: 2 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 1 kere EuroLeague’de Yılın 2. Beşi
Takımlar: Real Madrid
Şampiyonluk sayısı: 2 şampiyonluk, 6 Final Four
Büyük bir sporcu olmak demek her zaman sevilen bir oyuncu olacağınız anlamına gelmiyor.
Rudy Fernandez, muhtemelen 2010-2019 yılları arasında Avrupa kıtasındaki en sevilmeyen oyuncu olabilir. Kendi takımının taraftarı dışında onu bu kıtada seven birisini bulmanız hiç kolay değil. Fakat bu durum onun bu ligin kaderini belirleyen oyunculardan biri olmadığı anlamına da gelmiyor.
NBA’den döndükten sonra Real Madrid‘in o meşhur çekirdeğinin bir parçası olan Fernandez, İspanyol devinin 2010’lu yılları domine etmesine yardımcı oldu.
İspanyol forvet, birçok kez takımıyla birlikte Final Four’a giderken bunlarından 2’sinden şampiyonlukla döndü.
Bildiğiniz gibi Fernandez bunu iki farklı rolde yaptı. 2015 yazında belinden geçirdiği sakatlığa kadar takımın en önemli kozlarından biri olan Fernandez, sonrasında ise performans olarak düşse de kritik anlarda sorumluluk alan tecrübeli oyuncuya dönüştü ve takımına yardımcı olmanın yolunu yine buldu.
PF: Georgios Printezis #15
Oynadığı sezonlar: 2010-2019 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere EuroLeague’de Yılın Beşi
Takımlar: Unicaja Malaga, Olympiakos
Şampiyonluk sayısı: 2 şampiyonluk, 4 Final Four
Diğer her pozisyon için EuroLeague’de 2010’lu yıllarda kimin daha iyi olduğunu belki tartışabiliriz ama uzun forvet pozisyonda böyle bir tartışmaya gerek yok!
Çünkü Georgios Printezis’in burada mutlak bir üstünlüğü var.
2010’lu yılların hemen başında Malaga’da geçen kötü dönemi dışında Yunan uzun forvet, istikrarlı bir şekilde EuroLeague’de takımına yardımcı oldu. Sayı ortalamasını hiç tek hanelere düşürmeyen Printezis, Spanoulis’e harika bir “Robin”‘lik yaptı.
Onun pota altındaki hücum çeşitliliği Olympiakos’a harika bir ikili kurmak için fırsat verirken Pire ekibi bunun karşılığını 2 EuroLeague şampiyonluğuyla aldı.
Tabii bunların en unutulması 2012’de İstanbul’da oynanan maçtı. O gece Olympiakos, tarihi bir şekilde CSKA Moskova’yı yıkarken Printezis son saniyede basketi atarak takımını şampiyon yaptı.
Sanırım sadece bu bile kadroya girmesi için yeterli olabilir.
PF/C: Jan Vesely #24
Oynadığı sezonlar: 2008-2011 sezonları arasında ve 2014-2019 sezonları arasında
Başarıları: 1 kere MVP, 3 kere EuroLeague’de Yılın Beşi
Takımlar: Partizan, Fenerbahçe Beko
Şampiyonluk sayısı: 1 şampiyonluk, 5 Final Four
Jan Vesely buraya büyük bir hayal kırıklığı olarak geldi fakat burada Avrupa’nın en özel uzunlarından birine dönüştü.
Partizan’da gösterdikleriyle NBA Draft 2011’de 6. sıradan seçilen Vesely, büyük potansiyelini NBA’de hiç ortaya koyamazken üç yıllık felaket bir NBA dönemi geçirdi.
Üç yılın sonunda Çek yıldız, Avrupa’da genç iken yapabildiği her şeyi unutan, fiziksel olarak büyüyen fakat oyun olarak çok geriye giden ve özgüven olarak dipte olan bir oyuncu haline geldi. Bu kadar kötü bir haldeyken kariyerine Fenerbahçe‘yle anlaşan Vesely, birçoklarına göre hayal kırıklığı olması beklenen bir transferdi fakat öyle olmadı.
Burada, Zeljko Obradovic‘in yanında anka kuşu gibi tekrardan doğan Çek oyuncu, önce özgüvenini tamir etti, sonra ise EuroLeague’in en önemli oyuncularından biri oldu.
Fenebahçe’deki altı sezonunda yanında hep özel yıldızlar oldu. Bjelica, Bogdanovic, Ekpe… Fakat onlar bir yerden sonra kariyerine başka bir yerde devam ederken o burada kaldı ve sarı-lacivertlilerin üst üste 5 yıl Final Four yapmasında büyük rol oynadı. 2019’da da MVP ödülünü kazandı.
Çek yıldız için 2019’un 2. bölümü pek iyi geçmedi. Yaşadığı sakatlık sebebiyle bir süredir takımına yardımcı olamıyor. Ama derler ya birisinin değerini en iyi yokluğunda anlarsınız diye… Vesely’de de durum tam olarak öyle. Onun yokluğunda Fenerbahçe, belki de 2007’den beri en kötü dönemini geçiriyor.
Umarız bir an önce geri döner de her zamanki atletizmi ve patlayıcılığıyla gelecek 10 yılda da sarı-lacivertlilerin tarihine damga vurabilecek performanslar sergiler.
PF/C: Gustavo Ayon #14
Oynadığı sezonlar: 2014-2019 sezonları arasında
Başarıları: 2 kere EuroLeague’de Yılın 2. Beşi
Takımlar: Real Madrid, Zenit St. Petersburg
Şampiyonluk sayısı: 2 şampiyonluk, 4 Final Four
Meksikalı pivot 2014’te NBA’den gelirken bütün dengeleri değiştirdi.
O gelmeden önce de Real Madrid sürekli zirveye oynuyordu ama hep finalde takılıyordu. Gustavo Ayon ile birlikte ise Real Madrid, yıllar süren özlemine son verdi.
Pota altında oyunun her iki tarafında da takımına yardımcı olan Ayon, özellikle pasörlük yeteneğiyle İspanyol devinin sistemine harika uydu ve onun 5 yıllık Madrid kariyerinde İspanyollar iki şampiyonluk kazandı.
C: Kyle Hines #42
Oynadığı sezonlar: 2010-2019 sezonları arasında
Başarıları: 2 kere Yılın Savunmacısı Ödülü
Takımlar: Brose Bamberg, Olympiakos, CSKA Moskova
Şampiyonluk sayısı: 4 şampiyonluk, 8 Final Four
Kyle Hines, EuroLeague’in haksız rekabeti!
Normal şartlar altında böyle bir fizikle böyle bir oyuncu olamaz ama Hines, normal değil ve rakipleri bunun acısını fazlasıyla çekiyor. Kısa boyuna rağmen geniş kalçaları sayesinde pota altında istediği istediği dominasyonu kurabilen Amerikalı pivot, aynı zamanda oyun kurucuları rahatlıkla savunabiliyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi hücum ribaundlarıyla da başınıza bela oluyor.
Zaten yukarıdaki 8 Final Four bilgisi onun ne kadar işleri değiştirdiğini de anlatıyor. Amerikalı pivot, EuroLeauge kariyerine başladığı Brose’de yaşadığı sezon dışında geri kalan bütün sezonlarda Final Four gördü.
Ne CSKA ne de Olympiakos’ta Final Four’suz bir sezon geçirdi ve bunun karşılığında tam 4 şampiyonluk kazandı. Modern EuroLeague boyunca sadece 2 isim 4 şampiyonluk gördü. Biri Sarunas Jasikevicius diğeri de o!
Kadroda olması için daha ne gerekiyor!
C: Ekpe Udoh #8
Oynadığı sezonlar: 2015-2017 sezonları arasında
Başarıları:1 kere Final Four MVP’si, 1 kere EuroLeague’de Yılın Beşi, 1 kere EuroLeague’de Yılın 2. Beşi
Takımlar: Fenerbahçe Beko
Şampiyonluk sayısı: 1 şampiyonluk, 2 Final Four
Ekpe Udoh, bu listedeki oyuncular arasında EuroLeague’de en az süre oynayan oyuncu. Üstelik onu kadroya almak için dışarıda bıraktığımız bir çok önemli pivot da var. Peki neden onu kadroya aldık?
Çünkü bu kıtada gösterdiği performansla Ekpe Udoh, kıtadaki pivotlar için tavan noktasını belirledi.
Buraya geldiğinde ne yapacağı kestirilemeyen bir uzundu. Sakat problemleri, NBA’de rolünü bulamamış olması ve Avrupa’daki deneyimin çok az olması soru işareti yaratıyordu. Fakat Udoh, İstanbul’da bırakın hayal kırıklığını kendi potansiyelinin en üst seviyesine çıkmayı başardı.
Gözümüzün önünde her geçen gün büyüdü.
lk geldiğinde iyi bir çember savunucusuydu, daha sonra ise bütün savunmayı organize eden, ön alanda kısaları hayatından bezdiren ve bütün bunları atletizmiyle değil, savunma bilgisiyle yapan bir oyuncu oldu. İşler hücumda da aynı şekilde gelişti. Sıradan bir pivot iken hücumu yönetebilen, ikili oyun sonrası harika bir pas opsiyonu olan bir uzuna dönüştü.
Bu gelişim boyunca ondan birçok unutulmaz performans izledik. Taraftarının maç içerisinde ismini haykırdığı Real Madrid serisi, geri dönüşünde büyük rol oynadığı CSKA finali gibi. Ancak bütün bunlar içerisinde onun ne yaptığını en iyi gösteren maç, 2017 Final Four’un yarı finalinde Real Madrid’e karşı oynadığı maç oldu.
O gün Sinan Erdem’de sadece Fenerbahçe tarihinin değil, EuroLeague tarihinin de en özel Final Four performanslarından birine şahit olduk. Oyunda olduğu bütün süreyi kusursuz oynadı ve triple-double’ı sadece iki asistle kaçırdı. O haftasonunun sonunda ise Fenerbahçe’nin Avrupa’nın en büyük kupasını kazanmasında en büyük ikinci sebebi oldu.
Son 10 yılda çok değerli uzunlar izlesek de hiçbiri bu seviyeye çıkamadı. Bu çok yönlülüğe gelişim açlığına sahip değildi. Keşke daha fazla oynasaydı da hiç şüphesiz onu bu kadroya koyabilseydik ama bu haliyle bile bence kadroya girmeyi hak ediyor.