by Ric Bucher – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 23 Aralık 2019 tarihinde Bleacher Report‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Her ne kadar NBA, çabuk çalınan teknik fauller, sportmenlik dışı fauller ve hatta ihraçlar ile kişisel kavgaların önüne geçmeye çalışmış olsa da bazı bazı kindar rekabetler ayakta kaldı. Russell Westbrook ve Patrick Beverley, yıllardır bir atışma içerisinde. Joel Embiid ve Karl-Anthony Towns, hem sahada hem de sosyal medyada güreşti.
Ancak NBA’de şu an önemli tek bir rekabet var. O rekabette takımlarına şampiyonluk kazandırabildiklerini daha önce kanıtlamış iki süper yıldız ve birbirlerini alt etmeye yetebilecek gerekli yetenek var. O rekabette kazanılıp kaybedilecek, sahada veya klavye başında atışılacak çok konu, kaybedilebilecek sağlıklı bir saygı var. Rakiplerin aynı şehirde ve aynı binada olduğu ama farklı karakterler ve oyuna farklı bakış açılarının olduğu, genelde yaşananın aksine yakın bir rekabet var. Basketbol tanrıları müsaade ederse tarihi karşılaşmalar tapınağında, kazananın neticede tacı taktığı ateşli playoff savaşlarından oluşan o tapınakta kendisine yer bulabilecek bir rekabet…
LeBron James ve Kawhi Leonard’ın etrafında olmuş veya olmaya devam eden herhangi birinin birbirlerinin ilgi odaklarında olduklarını kabul edeceği yok. (İster Noel günü maçı olsun ister playofflardaki herhangi bir eşleşmeleri, bu ikili birbirlerinden çok takımlarının eşleşmesi ile ilgili konuşacak.) Ancak takımlarındaki insanlar, kişisel bir mesele olduğunu da biliyorlar.
“Onlar bunu asla kabul etmeyecek ama bence perde arkasında biliniyor, evet” diyor Clippers forveti Patrick Patterson. “Los Angeles’ta aynı ödüle gözünü dikmiş, muazzam takımlarda oynayan ve şampiyonluğa ulaşabilecek muazzam bir şansı olan iki kişi var. İlk hedefimiz, her şeyden önce playofflara ulaşmak ama bence ötesi de düşünülüyor. Düşünülmek zorunda.”
James ve Leonard’ın birbirlerine karşı üstünlüklerini ilan etme konusundaki arzuları düşünülünce Patterson’ın sözünü ettiği perde şeffaf olabilir. Leonard’ın New Balance ayakkabı reklamı, sezonun ilk gününde James ile karşılaştığı gün yayınlandı ve Los Angeles’ın “onun şehri” olduğu ifadesi geçti. Dahası o reklamda Leonard’ın boynundaki zincirden sallanan bir taç vardı ve James’in takma adı olan “Kral”a bir atıf yapılıyordu.
Reklam olmadan bile iki oyuncunun o akşam birbirlerine karşı gösterdikleri performans, Los Angeles’ı “kendi şehirleri” olarak ilan etme konusunda ne kadar istekli olduklarını gözler önüne serdi. James, pota çevresinde ikinci-üçüncü kez bitirmeye çalışıp savaştı, yıllardır görmediğimiz şekilde savunma yaptı ve rakiplerine hücum faul bile yaptırdı. Hepsini de Lakers‘ın maç başındaki 13-2’lik üstünlüğü sırasında yaptı. Leonard, James’in her büyük şutuna bir başka büyük şut ile yanıt verdi ve son çeyrekte LeBron ve Anthony Davis’in toplam 2 sayı atmasını sağladı. Sonuçta Leonard, maçı 30 sayı ile tamamlayıp en skorer oyuncu olurken Clippers da 112-102 gibi rahat bir galibiyet aldı.
Daha sonra James’in “oyuncu dinlendirme” konusundaki iğneleyici yorumları gündeme düştü. Leonard’ın geçen yıl Toronto ve bu yıl Clippers‘ta kaçırdığı maçlarda dinlendirilmesi NBA gündeminde pelesenk olmuştu öncesinde… Lakers‘ın oyuncu dinlendirme politikasının LeBron nasıl derse öyle olduğunu söyleyerek yanıt veren koç Doc Rivers, LeBron’ın sözlerinin ardında zihinsel bir savaş olduğundan şüphe duyuyordu: “Herkesin ağzından çıkanları söylemesinin bir sebebi vardır.”
Doğu Konferansı’nda genel menajerlik yapan bir isim (isminin gizlenme sebebi, ligin takım yöneticilerinin diğer takımların oyuncularıyla ilgili görüş bildirmesini yasaklaması) de rakipler çıkıp söylemese de James – Leonard rekabetinin aşikar olduğu görüşünde.
“Karşılıklı saygı var ama uygun bir ölçüde korku da var” diyor o genel menajer. “Birbirlerinin gerçekten yetenekli olduğunu biliyorlar ama çok büyük bir hayranlık yok. Birlikte yemeğe çıkacaklarını falan sanmıyorum.”
Takaslanmadan önce Lakers‘ta James ile oynayan Clippers pivotu Ivica Zubac da aynı fikirde: “İkisiyle de oynadım, çok hırslı oyuncular. Bu bakış açısına sahip olduklarına eminim.”
James’in yıllar boyu Doğu Konferansı’ndaki avantajı, gelişip bir takımı şampiyonluğa taşıyacak başka bir süper yıldızın olmadığını bilmesinden ileri gelen rahatlıktı. İki oyuncu daha önce James, Miami Heat‘te; Kawhi Leonard ise Spurs‘te oynarken iki kez finalde karşılaştı. James ve Heat, ilk karşılaşmada geriden gelip yedi maçta kazandı. Leonard ve Spurs ise bir sezonluk intikam görevini beş maçlık seride bitirdi.
Öte yandan Leonard’ın çaylak yılında San Antonio’da oynayan ve Cleveland’da da James ile birlikte iki final macerası yaşayan Richard Jefferson’a göre o finallerin James – Leonard odaklı mücadeleler olduğunu söylemek uygun olmaz.
“Kawhi’ın LeBron’ı yendiğini söylüyoruz ama takımında üç Hall of Fame oyuncusu vardı” diyor Jefferson, Spurs’ün 2014 kadrosuyla ilgili. “Hatırlatayım, meşaleyi ona teslim edeceklerdi ancak Tim Duncan hâlâ en iyi uzunlardan biriydi. Gregg Popovich gibi belki de modern basketbolun en büyük koçu vardı. Sanki Kawhi – LeBron serisi gibi gösteriyor insanlar. İşin aslına çok uzak bir ifade bu.”
Leonard ile hem o seride hem de geçen sezon Toronto’da oynayan Lakers guardı Danny Green de Leonard final MVP’si olsa da aynı fikirde:
“Final MVP’sini kazandığı zaman o ödülü birçok farklı oyuncu kazanabilirdi. Ondan sonraki yıla kadar gerçekten büyük bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum.”
Öte yandan Leonard’ın geçen sezon şampiyon olan Toronto Raptors‘ın taşıyıcı yıldızı olduğunu kimse inkar etmiyor. Her ne kadar playofflarda James’i geçmek zorunda kalmamış olsa da Doğu Konferansı’ndan başka bir genel menajer, James’in diğer herkese karşı sahip olduğu avantajın Leonard için geçerli olmadığı görüşünde. En azından Leonard’ın zihninde.
“Kawhi biliyor, ‘Onu yenebilirim’ diyor” diyor o genel menajer. “LeBron da onun bildiğini biliyor.”
Bunu karşı karşıyayken kanıtlama istediği bir süredir demleniyor. Memphis Grizzlies forveti Kyle Anderson da ilk dört sezonunu San Antonio’da geçirdi, o sezonlar aynı zamanda Leonard’ın da oradaki son dört sezonuydu.
“LeBron gibi bir oyuncu şehre geldiği zaman Kawhi’ın kendi rüşdünü ispatlamak ve dünyaya orada, James’in karşısında olduğunu göstermek istediğini görebiliyordunuz” diyor Anderson. “Lakers‘a gitse şoke olurdum. En iyilerle oynamak isteyen biri olduğunu düşünmüyorum, en iyi olduğunu kanıtlamak istiyor. Ligde LeBron’a karşı gelmeye hazır biri varsa o da Kawhi.”
Son lig MVP’si Giannis Antetokounmpo’nun da şampiyonluk yarışı verebilecek ve James ya da Leonard ile finalde karşılaşabilecek bir takımı var ancak geçtiğimiz sezon Mayıs ayında Doğu Konferansı finalinde Leonard ve Raptors karşısında ezildikten sonra Antetokounmpo’nun sıra dışı “manyak” atletik yeteneklerini şampiyonluk ile sonuçlanabilecek kritik anlardaki hareketlere dönüştürüp dönüştüremeyeceği konusu muğlak.
“LeBron ve Kawhi, geleneksel anlamda büyük oyuncular” diyor Jefferson. “İyi savunma, büyük şutlar, büyük hareketler… Giannis gibi bir oyuncu ise oynadığı oyun itibariyle fiziksel olarak çok farklı, farklı işte.”
James ile Leonard arasındaki kişilik farklılıkları, Muhammed Ali & Joe Frazier, Magic Johnson & Larry Bird veya Kevin Garnett & Tim Duncan gibi büyük rekabetleri de hatırlatıyor. James, bu eşleşmelerin duygularını daha çok ifade eden, daha çok konuşan tarafı olarak Ali/Magic/KG yanında kalıyor. Leonard ise daha az konuşan, daha sabırlı taraf olarak Frazier/Bird/TD hamurundan yoğrulmuş gibi gözüküyor.
“Kawhi, hiçbir şeyi haddinden fazla düşünecek kadar öfkelenmiyor” diyor Jefferson. “Çok robot gibi. Bunlar övgü. Maçı kazandıran bloğu yaptığını, maçı kazandıran şutu attığını gördüm ama hiçbir şey olmamış gibi yürüyüp gidiyor. Bağırıp çağırma yok. Heyecan yok. Bu, onun kişiliği. Kalp ritmi asla hızlanıp yavaşlamıyor. Duygularını gösterdi ancak duygular, onun oyununun bir parçası değil.
Duygu, LeBron’ın oyununun büyük bir parçası. Daha önce vücut dili nedeniyle maç kasetlerini izlerken özür dilediği oldu. O duygusal bir insan.”
Jefferson ayrıca o kişiliklerin, yeteneklerini kullanma şekillerini yansıttığını da söylüyor:
“LeBron, her şeyi söyler, zihinsel olarak sizi yenmeye çalışır, 10-12 asist yapar ve herkesi daha iyi hâle getirir. Kawhi ise başını önüne eğip ‘Benim işim savunmak, her şeyi savunmak ve sonra sayı atmak’ der. Basketbolda herhangi biri bunları yapmış gibi yapar, LeBron ise o sırada beş ayrı şeyi çok iyi yapmaya çalışır.”
Her iki durumda da kimin hükmettiğine dair hiçbir zaman bir şüphe olmadı. James’in durumunda Anthony Davis ile, Leonard’ın durumunda Paul George ile güçlerini birleştirirken bile o an kendileri için en doğru taktiğin o olduğuna dair kararı James ve Leonard verdi. Bu nerede ve ne zaman farkındalığı şampiyonluk seviyesinde Antetokounmpo’nun henüz ustalaşmadığı ya da en azından kanıtlamadığı bir farkındalık.
“Parçası olmak gibi izlemek de keyifli” diyor Patterson. “Bunun için ‘Satranç maçı’ demek mükemmel tanım olur. Her pozisyon, bir öncekinden daha önemli ve orada oynarken ister onların bir pozisyonda bizimle gördükleri pozisyonu kullanmaya çalışmaları olsun ister gördükleri bir pozisyonu anlatmaya çalışmaları ya da bizim aynı pozisyonu oynuyor olmamız olsun, bazen her pozisyonu izlerken heyecanınız artıyor.”
George’un bir önceki yaz serbest kalmışken James’e katılıp Lakers‘ta oynama şansını es geçmiş olmasının bu rekabetin ateşini ne kadar harladığını söylemek zor. Bir yıl sonra, Lakers taraftarı olarak yetişen George, Oklahoma City’den takasını isteyip LA’e döndü ve Clippers‘ta Leonard’ın yanına gitti.
Sözü geçen ilk genel menajer, George’un hamlesinin duygusal bir hamleden ziyade profesyonel bir hamle olduğunu düşünüyor ve bu hamlenin aynı zamanda Leonard’ın yalnızca kendi istediği yerde oynama konusunda değil, aynı zamanda etrafına kurulmasını istediği takımı da imzayı atmadan önce garanti altına alma konusunda James’in izinden gittiğini gösterdiğini söylüyor.
28 yaşındaki Leonard ile 29 yaşındaki George’un yaşları yakın ancak James 35 yaşında. “Kawhi’ın tüm bu süreç yönetimi muhtemelen yeterince takdir edilmiyor” diyor genel menajer. “Kawhi, Lakers’ta LeBron’a katılma ihtimalini düşündü ve ‘Kendi efsanemden çok onun efsanesini büyütmesine yardımcı olurum. Ayrıca bu arada Paul George ile yaşlarımız yakın’ dedi. Bence bunu cidden düşündü.”
Leonard – James rekabetinin klasikler arasına girmesi için elbette daha büyük bir tarih yazmaları gerekiyor. Batı Konferansı’ndan bir başkan yardımcısına göre kaybedilecek vakit yok.
“Bir an önce olmalı” diyor. “Sakatlık olmaması umut ediliyor. Umarız sadece bir yıl da olmaz. Umarız 2-3 yıl sürer. Ancak bu yıl onları konferans finalinde görmek istiyor insan.”
Green’in de umudu aynı:
“Bence herkes yolun sonunda bunu düşünüyor, bunu umut ediyor, bunu istiyor. İnsanlar bunu düşündü. Zihinlerinden geçti. Ancak işlerin her zaman istediğimiz gibi gitmediğini bilecek kadar uzun zamandır bu ligdeyiz.”
James ve Leonard için de durum bu olacak. En azından biri için.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!