Takip Edilmesi Gereken 10 Euroleague Hikayesi

2015-10-13T14:16:02+00:00 2015-10-14T11:15:41+00:00.

Bugra Uzar

13/Eki/15 14:16

Eurohoops.net

Euroleague’in başlangıcı geldi çattı! Perde açılıyor ve anılarla görüntülerin aklımıza gelmesiyle heyecan artıyor. Bu yıl ne göreceğiz?

By Nikos Varlas / varlas@eurohoops.net

Euroleague’in başlangıcı geldi çattı! Perde açılıyor ve anılarla görüntülerin aklımıza gelmesiyle heyecan artıyor. Bu yıl ne göreceğiz? Özellikle Top16’nın genişletilmesi ve ölüm turunda 14 maç oynanması değişikliğiyle, lig daha tahmin edilemez, daha heyecanlı ve daha çekişmeli bir hal aldı.

Final Four’un kapıları sezon boyunca açık olacak ve herkese şans tanıyacak. Ama sadece birkaç takım bunu başarabilecek, böylesine uzun bir yolculukta, yeteneğin, kalitenin ve şansın yanında tecrübe de yol gösteriyor…

Takımların kötü akşamları ve “zorlu denizleri” nasıl geçirecekleri, neşe ve üzüntüyü nasıl izole edip sonraki meydan okumaya odaklanacakları, en kilit noktalardan birisi olacak. Özellikle Euroleague, formatını değiştirip playofflar öncesinde 24 karşılaşma şekline döndüğünden beri en önemli noktalardan birisi bu.

Sadece 4 kulüp, Mayıs’ta Berlin’e açılan Brandenburg Kapısından geçebilecek!

Final Four yolu uzun. Euroleague’in “kanatlarını açmasına”, yeni ve parlak bir sezonun başlamasına kısa bir süre kala yazılacak ve düşünülecek çok şey var!

Bir beyin fırtınasıyla hava atışının bizlere getireceği 10 düşünceye “odaklandık”. Bunları beraber listeleyelim!

Real Madrid

Real Madrid: Üst üste iki şampiyonluk beklentisi

Pablo Laso ve oyuncuları şampiyonluklar kazanmaya alıştı. EuroBasket’te milli oyuncular daha da fazlasını kazandı ve Madrid’teki herkesin aklında bunu tekrarlamak olduğu kesin. Haklılar da! Kaç takım bu kadar uzun yıllar boyunca aynı iskeleti korudu? Ayrıca, bahşedilmiş yeteneklerin dışında, homojenlik avantajından da bahsediyoruz!

“Kraliçeler” her şeye sahip. Avrupa Şampiyonunun havası ve zihniyeti, aynı mükemmel ve hala genç iskelet, büyük karakterli oyuncular ve oldukça fazla hırs. Eksik olan mı? Hiçbir şey! Üst üste iki şampiyonluk beklentileri için mantıklı sebepler…

 Turkish Airlines Euroleague’te Türk Rüzgarı

Turnuvadaki Türk etkisi hiç bu kadar bariz olmamıştı! 4 takım STBL’yi temsil edecek, bunların üçü İstanbul’dan ve son şampiyon Karşıyaka ise İzmir’den! Önemli markalar, kaliteli kadrolar, sofistike ve şampiyon koçlar, NBA’den oyuncular, taraftarlar ve organizasyonlar, Türkiye’nin varlığını iyiden iyiye geliştirmesini ve beklentilerin artmasını sağlayan etmenler.  Uzun yıllar sonra bir Türk takımını Final Four’da gördük. Bunun tekrar olma ihtimali oldukça fazla. Ya da belki de daha fazlası?

ÓÕÍ ÔÕÐÏÕ ÃÉÁ ÔÇÍ ÅÊÄÇËÙÓÇ "ÏÉ ÓÅÑÂÏÉ ÓÔÏÍ ÅËËÇÍÉÊÏ ÁÈËÇÔÉÓÌÏ"

Felsefeler mozaiği

Her takım ayrı bir hikaye! Fenerbahçe NBA’den üç oyuncu getirdi, üst seviye atletlerle sözleşme imzaladı ve Final Four’a dönmek istiyor ama bu kez kazanmak için! Anadolu Efes 3 kaliteli uzun ve Jayson Granger’la sözleşme imzaladı ama aynı zamanda Türk oyunculardan oluşan gelecek vaat eden altın bir nesile sahipler! Darüşşafaka, Euroleague’e harika bir giriş yapıyor. Model bir takım, Doğuş grubunun uzun vadeli yatırımlarına sahipler, tüm seviyelerde bir program uyguluyorlar ve çok yakında kendilerine ait bir salonları olacak, bu da sadece basketbol olarak değil aynı zamanda çevresel olarak da önemli!

Karşıyaka? Evet, en yüksek bütçeye sahip değiller ama “aile atmosferine” sahipler, bir araya geliyorlar ve muhteşem işleyen bir kimyalar var! Bu kimya da kanıtlandı!  Geçtiğimiz yılki peri masalının kahramanlarının birçoğu farklı takımlara gitti ama başarının gizli sırları İzmir’de kalmaya devam ediyor, Ufuk Sarıca gibi!

Maccabi DNA’sıyla Eşleşiyor

Maccabi dediğimizde aklımıza sarı ve maviyle dolu full bir salon geliyor. Agresif ve süslü bir basketbola teşvik eden bir ortam. Fazlasıyla süslü! Maccabi’nin kadrosunun da tam bu şekilde kurulduğunu düşünüyoruz!  Taylor Rochestie ve Jordan Farmar’dan oluşan ateşli hücum ikilisi bir yerde alev alacaktır, forvetler (Devin Smith, Brian Randle) omurga konumunda ve kadronun genel karışımı oldukça umut verici ve patlayıcı anlar vaat ediyor! Yalla Maccabi!

Şimdiyi istiyorlar, geleceğin değerini biliyorlar

Hedeflerinizin tamamını gerçekleştiremezken en büyük rakibinizin her şeyi kazanmasından daha büyük bir motivasyon kaynağı yoktur! Geçtiğimiz sezon, ön alanını atletik yetenekler ve oldukça fazla enerjiyle güçlendiren Barcelona için “besleyici” bir seneydi. Patlamaya hazır gözüken Tomas Satoransky’nin yanına tecrübe (Carlos Arroyo) eklediler, çerçeveye başka kaliteli parçalar da eklediler, hedefledikleri hamlelerle geleceğe de yatırım yaptılar. Xavi Pascual’ın takımının başarılı olup olmayacağını zaman söyleyecek. Kesinlikle daha motive olacaklardır!

Daha mütevazi, daha tehlikeli

CSKA‘nın transfer hamlelerinde öne çıkmadığı çok yaz hatırlıyor musunuz? Biz hatırlamıyoru! Organizasyon, yarı finaldeki mağlubiyetin ve üst üste dördüncü başarısız Final Four’dan sonra eleştirileri susturdu, aynı koça ve aynı liderlere güvendi, geçtiğimiz senelere kıyasla daha düşük profilde bir takım yarattı ve bu da takımın duygusal olarak daha rahatlamasını ve daha az baskı altında olmasını sağladı. Daha mütevazi demek daha tehlikeli demek! Ayrıca, üst seviye oyuncular takımda kaldılar.

Khimki 4×4

Her şey sahada belli oluyor ama Khimki’nin sahip olduğu arka alan, Avrupa şampiyonunun guard hattı olarak görülebilir! 2014 baharından bu yana, Tyrese Rice ayağını gaz pedalından çekmiyor. Petteri Koponen olgunlaşıyor ve kariyerinin zirvesine giriyor. Zoran Dragic kendisini NBA’de kanıtlayamadı ama Eurolegue’e damga vurabilir. Alexey Shved de NBA’i geride bırakıp Avrupa’nın en üst seviye ligine dönmeyi tercih etti. Her biri birbirinden tehlikeli dört guardla karşı karşıyasınız. Koç Kurtinatis’in bu takım içerisinde bir kimya bulması gerekiyor ve taraftarlar için de izlemesi keyifli bir takım olup olmayacağı merak konusu!

khimki team

Altı yıl sonra 

Birçoğu bu konu hakkında konuştu, keza Zeljko Obradovic de! “Euroleague’in modern döneminde, kalite göz önüne alındığında en iyi Final Four 2009’da Berlin’de oynandı”. Altı yıl sonra, etkileyici Mercedes Benz Arena, büyük kutlamalar, dev buluşmalar, aynı şehre ve aynı mekana dönüyor. Büyük ve tarihi bir Final Four’un işareti? Muhtemel, özellikle ligin mücadele bakımından her zamankinden en üst seviyede olduğunu düşünürsek!

Grup daha da büyüdü

Euroleague bizlere her türlü tahminin riskli olduğunu öğretti. Hiçbir takımı küçümseyemezsiniz. Başlangıç aşamasında kulüpleri kalitelerine göre ayırmaya çalışırsak, playofflara girebilecekleri ve Final Four’da yer alabilecekleri düşündüğümüzde, üst seviye olarak gösterilen kulüplerin sayısının bu yıl çok daha arttığını görebiliyoruz!

Real, CSKA, Barcelona, Olympiacos, Fenerbahçe, Panathinaikos, Anadolu Efes ve Maccabi, şampiyonluğun 8 adayı olarak göze çarpıyor. Ama Khimki ve Darüşşafaka gibi kadrolara bir bakın… Keza Lokomotiv ya da Armani Milano… Bu yüzden, şampiyonluk adaylarının çok olduğunu söylüyoruz ve şimdiye kadar ki en iyi Top16 için şartlar oluşmuş durumda…Bir sonrakine kadar!

ÏËÕÌÐÉÁÊÏÓ - ÐÁÍÁÈÇÍÁÉÊÏÓ (ÊÕÐÅËÏ)

Devlerin ayakları yere sağlam basıyor 

Rekabetçilikten bahsettiğimiz zaman, akıllarımıza doğal olarak Yunan takımları geliyor. Yunanistan 2010’dan bu yana ekonomik krizle boğuşurken sadece bir yıl (2014) Yunan takımının olmamasını ve bu altı sezon boyunca şampiyonluk kupasının üç kez Yunanistan’a gelmesi gerçeğini nasıl açıklayacağız? Tıpkı 2009’daki gibi, Yunan devleri turnuvanın en büyük bütçelerine sahiplerken!

Panathinaikos, modern dönemde Final Four’da dört kez şampiyon olabilen tek takım. Olympiacos ufak çaplı “mucize” yarattı. Son 4 sezonun 3’ünde final Four’da yer aldılar ve ikisinde şampiyon oldular. Bu yıl mı? Kimse bu takımları şampiyonluk yarışının dışında tutamaz. Yunan takımları kandan değil başarıdan beslenen Euroleague “vampirleri” gibi. Çoğu kez, elbet biri başarılı oluyor.